Bu his birçok annenin yaşadığı bir şey mi?
Yeşim Hanım; ben bir anneyim. Bu sıralar içimde beni rahatsız eden bir duyguyla boğuşuyorum. Çocuğum babasına karşı inanılmaz bir sevgi ve bağlılık gösteriyor. Onu görünce gözleri parlıyor, sürekli onunla vakit geçirmek istiyor. Benimle de elbette iyi ama aramızdaki bağın eskisi kadar güçlü olmadığını hissediyorum. Bazen babasına sarıldığında, bana bakmadan gülüştüklerinde içimde küçük bir sızı hissediyorum. Bu kıskançlık mı bilmiyorum ama “neden beni o kadar heyecanla karşılamıyor?” diye düşünmeden edemiyorum. Kendime kızıyorum çünkü bir anne olarak çocuğumun mutluluğuna sevinmem gerekirken, bazen bu duygularımı bastıramıyorum. Acaba bu his normal mi, birçok annenin yaşadığı bir şey mi, yoksa bende bir eksiklik mi var? Bir anne olarak sevgi paylaşımında neden bu kadar hassaslaşıyoruz? İnsanlar belki yadırgarlar diye eşime, dostuma da soramıyorum. Bu nedenle sizin görüşleriniz hem bir anne hem de bir yazar olarak cevabınızı bekliyorum.
Yeşim Tijen'in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili okurum; güldürdünüz beni yani diyorsunuz ki çocuğumu ben doğurdum, bir tek bana ait. Sizi kınayamam bence bütün anneler içlerinden çocuklarım bana ait diye geçiriyorlardır hatta dıştan da söyleyenlerde vardır. Size bir sır vereyim mi? Ben de çocuklarım bana aittir diye düşünürüm hep de öyle düşüneceğim. O yüzden sizi anlayabiliyorum. Bu kıskanmak mıdır? Belki ama daha çok sahiplenmektir tabii onlara zarar vermeden... Sahiplenmek de bir yere kadar… Bir gün büyüdüklerinde o sahiplenmek duygunuzdan bayağı bir uzaklaşacaksınız çünkü hayatlarında anlamı olan başka biri olacak. Çocuğunuzun sahiplendiklerini de seveceksiniz. O yüzden de şimdiden alışmaya ve anlamaya çalışmaya başlamalısınız. Şimdi bebeklikten çocukluğa geçmiş evladınızla olan aranızdaki o bağın gevşemeye başladığını görüyorsunuz. Çocuğunuz sizinle olan dünyasından özgürleşerek yine sizin de olacağınız daha büyük bir duygulara kalbini açıyor. Olması gerekenler oluyor, sağlıklı bir büyüme…
Babalara gelirsek… Zaten babalar da biz kadınların “çocuğum bana aittir” diye düşündüğümüzün farkındadırlar. Ne yapalım? Elimizde değil… Çocuklarımızı 9 ay karnımızda taşıyıp doğurduğumuzdan; bebekliklerinden itibaren en çok biz emek verdiğimizden doğal olarak bize ait olduklarına inanıyoruz. Öyle ya babaların emeği annelerin emeğiyle kıyaslanamaz. Yüreğiyle, bedeniyle, tüm benliğiyle kendilerini çocuklarına adayan annelerdir. Aksini kim iddia edebilir? Ederse çarpılabilir. Hemen buraya “istisnalar gerçeği değiştirmez”i de ilave edeyim kimse alınmasın. O istisnaları da kutlayalım iyi baba olmak her babanın harcı değil. Çocuğunuzun babasına olan sevgisine gelirsem… Kalbinizi, ruhunuzu verdiğiniz çocuğunuz sizi değil de babasını görünce gözleri parlıyorsa gördüklerinizden mutlu olmayı öğrenmek zorundasınız çünkü gözlerini ışıldatan bir babası olması muhteşem bir şey. Beraber oynamaları, gülmeleri, zevk duyulması gereken bir durum. Bunu dışlanmak olarak görmeyin lütfen. Çocuğunuz sizden başkasını da sevmeyi öğreniyor. Sizi babasından daha çok gördüğünden babasıyla paylaşımı o anlarda onun için kıymetlidir. Başkaca bir açıklaması yok sonuçta gözlerinin parladığı kişi babası. İnsanın evladıyla olan iletişiminde önemli olan onun için elinden geleni yapmak sevmek ve takdirini evladına bırakmak. Bugün böyle alınganlık yapabiliyorsunuz ama sonra sonra elinden geleni yapan bir anne için babayı sevmiş kendisini sevmemiş çok da önemli olmayacaktır. Aklı çalışan, vicdanı olan biri için önemli olan elinden geleni yapmış olmasıdır. Az sevilip çok sevilmesinin pek de önemi olmayacaktır. Bütün bunları çocuğunuzu büyütürken siz de büyüyecek, yaşaya yaşaya öğreneceksiniz.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres:yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR