Babalığın sonradan öğrenilen bir kavram olduğu söylense de sonuç fark etmiyor. Bilim insanları her gün yeni araştırmalarla ortaya koyuyor: Çocuk bakımında babanın rolü herkes için faydalı.
İnsanlarda, erkeklerin yavrularına sağladığı bakımın türü ve miktarında hayvanlardan ve özellikle de genetik olarak yakın olunan primatlardan yani şempanze ve benzer türlerden büyük farklılıklar göstermesi beklenir. Tartışmalar çoğunlukla babalığın içten gelen veya sonradan öğrenilen bir kavram olduğu ekseninde kalsa da bir insan yavrusunu dünyaya getirmenin, büyütmenin ve yetiştirmenin sadece anne tarafından üstlenilmek için çok büyük yük olduğu da bir gerçek.
Erkeklerin yavrularına bakım vermesi ve bu konuda anne ile iş birliği yapmasının ortak yaşama ve oluşan sinerji sayesinde bireylere sağladığı faydalara, bilim dünyasınca çok ilginç açılardan dikkat çekilmeye başlandı. Araştırmalar kısaca şunu söylüyor; Denge geçmişte bir yerlerde bozuldu ve gerçek bir iş birliği kurmak tüm insanlığın yararına.
Ekonomistler ve antropologlar tarafından geliştirilen yeni bir teoriye göre, yaklaşık 5-8 milyon yıl önce başlayan ekolojik değişiklikler hem cinsiyetler arasında hem de cinslerin kendi aralarında iş birliği yapmaları gereğini net olarak ortaya çıkardı. Böylece, yavrularına yiyecek sağlayan erkeklerin ortaya çıkışı hızlandı ve bunun insanlığın gelişimi için faydalı bir iş birliği olduğu anlaşılmaya başladı.
Boston Koleji, Chapman Üniversitesi, New Mexico Üniversitesi ve New York Üniversitesi'nden bilim insanları, kadının ve erkeğin birbirine ve yavrularına bakmalarının iş birliği ve ortaklık halinde yaşanmasının faydalarını ele alan bir araştırma yaptı.
ABD ve Fransız araştırmacılara göre “babalık yapmanın” ne zaman ortaya çıktığı kesin olarak bilinemese de yeni teori, değişen ekolojik koşullara bir cevap olarak ortaklık ihtiyacından kaynaklandığını söylüyor. İnsanlığın avcılıkla karın doyurduğu dönemlerde ekonomi ve üreme davranışları hakkında bilgiler ele alınarak geliştirilen araştırmada, insan türünün yaptığı babalığı primatlardan ayıran şeyin de bu iş birliği olduğu söyleniyor. Çocuğun duygusal-sosyal gelişiminde babalığın vazgeçilmez rolü günümüzde biliniyor olsa da bilimsel çalışmalar bazı erkeklerin halen sadece avcı-toplayıcı dönemdeki alışkanlıklarla babalığı sürdürüyor olabileceğine dikkat çekiyor.
Babalık kavramı nasıl ortaya çıktı?
Bilim insanları, uzun zamandır babalık yapmanın nasıl ortaya çıktığını araştırıyor. Bazı türlerde, örneğin imparator penguenlerde babalar bakım veren ve anne de balık avlamaya giden olurken, hayvanların büyük bir çoğunluğunda anneler yavrularının tüm bakım ve eğitimini sağlıyorlar. Primat türleri arasında ise babanın yavrularına bakması nadir görülen bir durum olurken, insanı diğer canlılardan ayıran konulardan biri olarak “babalık yapmak” gösteriliyor. Günümüzde halen çocuklarının bakımında aktif rol üstlenmeyen birçok erkek olması dikkat çekse de çocuğunun temel ihtiyaçlarıyla ilgilenmek, insan ırkını hayvanlardan ayıran en büyük özelliklerden biri olarak vurgulanıyor.
Sonuçlara göre; insan ırkı atalarının kadın-erkek iş birliği halinde ilerlediği ancak yaşanan bazı kırılma noktalarının, günümüzde yoğun iş hayatını sebep gösteren babaların ev yaşamından ve çocuk bakımından uzak durmasına kadar uzanan bir gidişata uzandığını ortaya konuyor.
Babalık kavramının ortaya çıkışını ele alan birçok teori, kadın-erkek birlikteliğini erkeğin aileyi besleme ve koruma becerilerine karşılık kadının erkekle cinsel birlikteliği sürdürmesine yönelik bir iş birliği olarak görüyordu. Tek yönlü bir bakış açısına sahip olan bu yaklaşım, erkeğin yaşamın devamlılığını sağlayıcı olarak görüldüğü bir algıya kadar dönüşerek günümüze kadar ulaştı. Güncel bilimsel araştırmalar ise, erkeğin babalık sağlama teorisindeki anahtar gücün “tamamlayıcılık” olduğunu ortaya koyuyor.
Kavram olarak bakıldığında, tamamlayıcı olmanın özünde kadınlar ve erkekler arasındaki -ve cinslerin birbiri arasındaki- iş birliği bulunuyor. Tamamlayıcılık, iş gücünün bölünmesi ve/veya kaynakların bir araya getirilmesinden kaynaklanabilecek olan kişi başı faydaları arttıran sinerjik etkiler olarak tanımlanıyor.
Kadın-erkek iş birliği hayat kurtarıyor
Boston Koleji, Chapman Üniversitesi, New Mexico Üniversitesi ve New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, tamamlayıcılık durumunun insanlık tarihinde yaklaşık 5-8 milyon yıl önce başladığını öne sürüyor. Ele alınan Afrika örneğinde, yiyecek bulma ihtiyacı giderek daha fazla ortaya çıktığı ve besleyici olarak çeşitli, mekânsal olarak dağılmış ve elde edilmesi zor yiyeceklere giderek daha fazla ihtiyaç duyulduğu tespit ediliyor.
Teoriye göre; insansı atalarımız iki ayakları üzerinde daha detaylı beceriler edinerek beslenme çeşitliliği ve çeşitli ortamlarda alet kullanma becerileri sayesinde çevresel değişime yanıt verebildi. Erkek ve kadının birbirini tamamlayıcılığı özellikle beslenme konusunda kendini gösterdi. Erkekler protein ve yağ kaynağı olan besinleri, kadınlar da karbonhidrat kaynaklarını elde etmede iyiydi. Bu besin öğeleri insanın gelişimi için işe yarar bir kombinasyon sağladı ve kadın ile erkeğin tam bir iş birliği halinde yaşamasının fayda sağlandığı görüldü. Bu arada, her bir cinsin kendi cinsi arasındaki birbirini tamamlama özelliklerinin ayrıca fayda getirdiği fark edilmeye başlandı. Erkekler kendi başlarına avlanmak yerine gruplar halinde avlandıklarında daha iyi sonuçlar alıyor ve açlık riskinden hep birlikte uzak kalıyordu. Bulgular; erkeklerin hayvansal besinlere adeta bağımlılık göstermesinin, ayrıca birlikte et pişirmenin, mangal veya barbekü başında durmanın günümüzde neden erkekleri bu kadar mutlu ettiğinin kökenleri hakkında da ipuçları veriyor.
Kadın-erkek yaşamındaki denge ne zaman bozuldu?
Erkekler gruplar halinde avlanıp tek başına olmaya göre daha başarılı oldukça, hayatta kalma konusunda da avantajlı konuma geçmeye başladılar. Bu da güç dengelerinin değişmesinin önünü açtı. Dış dünyada daha fazla vakit geçiren erkekler, avcılık ve yaşam alanları için mücadelede diğer erkeklerle ortaklaşa davranmanın faydalarını deneyimlemeye başladı. Gruplar halinde hareket edince avantajlı hale gelinen bu ortaklık, günümüzde iş dünyasında erkekler arasındaki networking ve iş birliğinin daha rahatlıkla yapılabilmesi, kadınların ise halen çekince duyması durumuna kadar uzanan bir durumun önünü açtı. İnsanlığın yiyecek ve barınak bulma ihtiyaçlarını karşılama biçimleri, zaman içinde dengesiz bir hal aldı.
Günümüze gelindiğinde ise iş hayatında ilerleme konusunda hem evde hem de dış dünyada engeli olmayan erkeğin, çocuğun bakımını eşiyle birlikte yürütmeyi “yardım” olarak görmesi toplum yaşamında doğalmış gibi yerleşti. Babanın iş dünyasında başarılı olması sadece ailenin faydası içinmiş gibi görünse de aslında çoğunlukla, erkeğin “avlanmaya gitmesi” ona duygusal tatmin yaşadığı bir alan sağladı. Bu esnada kadının evde çocuk bakımıyla ve ev işleriyle baş başa kalması iki cins arasında adeta uçurum yarattı. İstisnalar olsa da erkek çoğunlukla dışarıda çalışan, kadın ise evin ve çocuğun bakımını yürüten konumundan kurtulamadı. Kadınlar evde ekonomik değer üretseler de bunun dış dünyada maddi geçerliliğinin olmaması, işe geri dönme seçeneklerinin azlığı, erkeğe göre daha düşük ücretler alınması aslında hem kadına hem de erkeğe, kaldıramayacağı yükler olarak geri döndü. Başa dönecek olursak, çocuk bakımı konusunda aile içinde tam bir iş birliği yaşanması insan türünün olumlu gelişimi için en uygun yol görünüyor.
Derleyen ve çeviren: Senem Tahmaz
Referanslar: Ingela Alger, Paul L. Hooper, Donald Cox, Jonathan Stieglitz, Hillard S. Kaplan. “Paternal provisioning results from ecological change”. Proceedings of the National Academy of Sciences, (2020). Şuradan alındı: https://www.sciencedaily.com/releases/2020/04/200428093510.htm
YORUMLAR