Doğum öncesi öğrenme hakkında bilgi çok yaygın değildir, ancak son zamanlarda yapılan birkaç araştırma bunun gerçekleştiğini ve mümkün olduğunu doğruluyor. Varoluşumuzun çok erken dönemlerine dair hiçbir anımız olmasa da, gerçek şu ki, ana rahminde edindiğimiz öğrenme, yaşam boyunca bize eşlik eden belirli duyumlar ve çağrışımlar üretiyor.
Doğum öncesi öğrenme
Eğitim ve doğum öncesi öğrenme, toplumsal düzeyde çok yaygın olmayan veya pek bilinmeyen bir konudur. Bu gelişim biyolojiktir, aynı zamanda biyopsiktir ve eğiticidir. Ebeveynler olarak bebek henüz anne karnındayken yaptığımız temas, bilinçli ya da bilinçsiz iletişim ile yakından ilişkilidir ve buna bağlıdır.
Bir bebek anne karnında neler öğrenebilir?
Ünlü ve başarılı bilim insanı Annie Murphy Paul, son araştırmalara göre bir bebeğin anne rahminde olduğu andan itibaren öğrenmeye başladığını doğruluyor. İnanması zor olsa da ya da şimdiye kadar konuşulmamış olsa bile, bu öğrenmeler en önemlisi olabilir.
Anne sesini tanır ve öğrenirler
Anne karnında bebeği taşıyan kişinin sesi, bariz sebeplerden dolayı en çok tanımladıkları ve en sevdikleri sestir. Bu tanımadır, dolayısıyla ilk öğrenme ve ilişkilendirmedir.
Lezzetleri öğrenirler
Bebeğin tatları alamadığını düşünebiliriz ama bu doğru değil. Gerçek şu ki, hamile kadının yediği yiyeceklerin birçok aroması vardır ve fetüs genellikle onları yutar. Bu yüzden doğduklarında ve büyüdüklerinde, bu yiyecekleri tercih ederler ve tadına bakarlar. Yeni doğan bebekle iletişim yazısını okumak için tıklayınız...
Bir dil öğrenirler
Bebekler anne karnında duyduklarına göre çevrelerindeki insanların dilini ve yaşadıkları yerde konuşulan dili öğrenmeye başlarlar. Hatta 2009 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre bebekler anadillerinin aksanıyla ağlarlar.
Anneden öğrenirler
Kokulardan, seslerden, duygulardan ve hatta kullandığı ürünlerden hamile kadının çevresinin bir parçası olan her şey bebek tarafından bir şekilde alınır. Bu veriler ve bebeğin annesi aracılığıyla aldığı bu algılar bilgi olarak birleştirilir.
Bu aşamada bebeğe nasıl öğretebiliriz?
Dokunma yoluyla
Elimizle göbeği okşadığımızda veya bu bölgeye farklı dokulu şeyler ile dokundurduğumuzda, bebek bu hareketleri algılayabilir. Bu uyaran beyne ulaşana kadar iletilir ve beynin bu kısmında hareketlere neden olur.
Görme yoluyla
Hem doğal hem de yapay ışık, anne karnından bebeğe farklı yoğunluklarda ulaşabilir. Aslında araştırmacılar, fetüslerin insan yüzü şeklindeki noktaları görme olasılığının daha yüksek olduğunu bulmuşlardır. Bu, bir bebeğin dış dünyaya katılmadan çok önce tepki verdiğini gösterir. Bebeğiniz sizi neden seviyor, biliyor musunuz? yazısını okumak için tıklayınız...
İşitme yoluyla
Bebek, etrafındaki birçok şeyi, durumu ve insanları bu duyuyla yakalayabilir ya da algılayabilir. Sesler kaydedilir ve bebekler onları saklar ancak belki doğduğunda belirli müzikleri hatırlayamazlar. Hamileliğin yaklaşık 18. haftasında bebek, annesinin mide seslerini ve kalp atışlarını dinleyebilecektir.
Motor sistem ve duygusal durum aracılığıyla
Anne karnındayken bebek annenin sabit bir pozisyonda olup olmadığını algılayarak dengeyi geliştirir. İç kulaklarından kaynaklanan çok iyi gelişmiş bir kişisel alan duygusuna sahiptirler. Ayrıca fetüs, plasenta aracılığıyla annesinin zihinsel ve psikolojik durumuyla ilgili mesajları algılayabilir.
Kaynak: "How Babies Can Learn in the Womb and 4 Ways to Help Them Do It". Şuradan alındı: https://brightside.me/inspiration-family-and-kids/how-babies-can-learn-in-the-womb-and-4-ways-to-help-them-do-it-803380/
YORUMLAR