2002 yılında Bangladeş’in başlattığı plastik poşetlerin kullanımını yasaklama veya sınırlandırma akımına katılan çok sayıda ülke arasında Çin, İsrail, Güney Afrika, Hollanda, Fas, Kenya, Ruanda, Sri Lanka, Arnavutluk, Gürcistan, İngiltere ve Avustralya bulunuyor.

Yeni Zelanda’da, yılda kişi başına yaklaşık 150 plastik poşet kullanılıyor. Yeni yasak, Başbakan Jacinda Ardern’in duyurusuna göre “ülkenin temiz, yeşil ününü korumak” amacıyla önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek. Yasağa uymaları için perakendecilere verilecek altı aylık sürenin sonunda uymayanlara 450.000 Lira’yı aşan para cezaları verilmesi söz konusu.

Değişimi temkinli adımlarla gerçekleştirmek isteyen ülkede vatandaşların endişe ve önerilerini ifade edebilecekleri bir danışmanlık süreci de başladı. Eylül ayının ortasında sona erecek danışmanlık süreciyle birlikte, yasanın ne tür poşetleri kapsayacağı ve hangi satıcıların istisna teşkil edebileceği belli olacak.

Başbakan Ardern konuşmasında, 65.000 Yeni Zelandalı’nın imzasını taşıyan ve Şubat ayında parlamentoya sunulan bir Greenpeace dilekçesinden de bahsetti. Ardern’in ifadesine göre plastik kirliliği konusu, okul çocuklarının kendisine en çok şikayette bulunduğu konu. Ardern, bu sorunu gelecek jenerasyonlara aktarmamak için çaba sarf ettiklerini söyledi. Ülkedeki büyük süpermarket zincirleri ve başlıca perakendeciler de yasağı destek verdi.

Bazı global kozmetik ve gıda üreticileri bir araya gelerek 2025 yılına kadar Yeni Zelanda’da satışa sunulan ürünlerinin ambalajlarını yüzde 100 yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya biyolojik olarak bozunabilir malzemelerden yapabilmek için bir anlaşma imzaladı.

Avrupa’da bu konuyla ilgili yürürlüğe giren yasak ve kısıtlamalar meyvelerini vermeye başlamış gibi görünüyor. Yeni yasalar sayesinde kuzey Avrupa’da deniz tabanındaki plastik poşet miktarında bu yıl yüzde 30’luk bir azalma gözlendi.

Ülkemizdeyse 1 Ocak 2019 yılından itibaren plastik poşetlerin marketlerde ücretli hale gelmesi bekleniyor.