Hasta bebek, homeopati ve arkası yarın...
Uzay hasta. Berbat bir burun tıkanıklığıyla başlayan ve gittikçe azalacağına artan bir soğuk algınlığı söz konusu...
Geceleri nefes alamadığı için uyuyamıyor, gündüzleri hali yok...
"Körün taşı kelin başına denk gelir" derler ya şu günler biraz garip günler; Uzay'ın doktoru Kadir Tuğcu şu günlerde muayenehanesini kapattı ve Amerika'ya göçüyor...
Doktorsuzuz.
Üstüne üstlük Uzay'ın annesi bu sıralar homeopati konusunun derinlerine yolculuk ediyor... (Homeopati, Batı tıbbının aksine insanı bir bütün olarak ele alan; yan etkisi olmayan ilaçlarla hastalığı değil hastayı tedavi etme iddiasında olan bir tıp bilimi.
Bizde bu kadar az tanınmasına rağmen dünyanın birçok yerinde oldukça yaygın; Avrupa'da homeopatik hastaneler bile var.)
Geçen hafta Türkiye'de sayıları bir avucu geçmeyen homeopatlarla bağlantı kurmaya çalıştım. Homeopati Derneği'nin kurucusu, aynı zamanda hekim olan Günnur Başar ile kapsamlı bir sohbet yaptık.
Ayrıca homeopat Altunay Söylemez ile de bağlantıya geçtim...
Homeopatinin ıncığını cıncığını sunacağım bir yazı hazırlıyordum ki gündemimiz teoriden pratiğe kaydı.
Uzay ile başlayan hastalık bana da babasına da zıplayarak evimizde yüzde 100 kapasiteye ulaştı. İşte şimdi homeopatiyi test etmemiz için gerekli tüm şartlar elimizin altında. İşin zor yanı, memleket sınırlarındaki bir avuç homeopatın aşırı yoğun tempoları...
Onu, bunu, şunu arayıp, ötekinden, berikinden tavsiye isteyip ancak salı gününe randevu bulabildim...
Siz bu yazıyı okurken Uzay'la birlikte homeopat Özgül Köse'nin yanında olacağız...
Sonrası başka bir yazının konusu olacak...
Bebek ve çocuklar soğuk algınlığı döneminde nasıl beslenmeli?
İlaç kullanmamaya kesin kararlıyım; bana "Şu antibiyotiği verelim" diyecek bir doktora gitmemeye de.
Ama soru sormak istediğim biri daha var. Çocuk doktoru Şirin Göker Seçkin. İsmine bir doğal yaşam festivalinin broşüründe rastladığımdan beri konuşmak istiyordum...
Festivalde konuşacağı konu gerçekten çok ilginçti çünkü: "Çocuk hastalıklarında tedavi edici beslenme"
Doktor Şirin'le telefonda konuştuk. Uzay gibi burun tıkanıklığı ve soğuk algınlığı yaşayan çocuklara önerileri şöyle:
■ Hastalık boyunca kesinlikle abur cubur yememeli. Abur cubur reflüye sebep olur ve bu da boğazdaki tahrişi artırır.
■ Bolca sıvı tüketmeli. Özellikle kış sebzelerinden (soğan, sarımsak, kereviz, yerelması, pancar) yapılmış çorbalar. Bunlar hem antivirütik hem de antioksidan görevi görürler.
■ Taze meyve yiyebilir.
■ Hastalık boyunca süt içmese de olur. Süt, hazmı zor ve alerjen bir gıdadır. Tıpkı abur cuburlar gibi reflüye ve mide rahatsızlıklarına sebep olabilir. Ayrıca balgamı daha yapışkan hale getirici özelliği var.
■ 1 yaşından büyük çocuklar mutlaka bal yemeliler. Balın içinde bolca C vitamini var. Ayrıca balgam sökücü, antivirütik ve antimiktobiktir. (Tüm pastillerde bal vardır.) Yaraların iyileşmesini hızlandırır ve ağrı kesici özelliği de var.
■ Elma suyu, elma ve ayvayla yapılmış içine ceviz atılmış komposto gibi yiyecekler...
Bunların yanında bir de burun temizlemek için reçete aldım kendisinden.
O da şöyle: Bir bardak suya bir çay kaşığı tuz, bir çay kaşığı karbonat, bunu bir enjektörle burun deliklerinden sıkıp tıkanıklığın temizlenmesi mümkün. (6 yaşından büyük çocuklar bunu gargara olarak da kullanabilirmiş.)
Tabii hasta olan çocuğun iştahının normale göre epey azaldığını ve bunun normal olduğunu da unutmamak ve yesin diye dayatmamak da lazım... (Uzay 3 gündür normalde bir günde yiyeceği yemeği anca yedi...
Bal asla istemiyor, sebze çorbasından umudum yok, neyse ki portakal, nar ve armut var. Şimdilik onlarla ayakta duruyor.)
YORUMLAR