Hayallerim, oğlum ve kar!
Çocuklar çok garip yaratıklar. Olur olmaz talepleri, hiç de mümkün olmayacak zamanlarda ardı ardına dizip bir de “e, hadi” demek gibi bir huyları var… Uzay’dan bahsediyorum. Geçen sene yaz tatili için gittiğimiz Akdeniz’de başladı “Anne, ne zaman kar yağacak; anne, ne zaman kış gelecek; kartopu oynayalım; kardan adam yapalım” diye sayıklamaya…
E, burası kuzey yarım küre; üstüne üstlük birkaç senede bir kar yağan İstanbul’da yaşıyoruz… Yazın ortasında nereden bulalım karı…
Uzay’ın kar heyecanı Temmuz’da başladı ve geçen her günle biraz daha şiddetlendi… Geçen haftalarda İstanbul’a yağan karla beraber ayyuka çıktı. Neden derseniz, bizim oturduğumuz bölge denize bir hayli yakın… Yani okullar tatil de olsa, yüksekler bembeyaz da olsa bizim bahçede kar olmuyor doğru düzgün.
Aynı dönemde babamın çiftliği dize kadar bembeyaz kar. Uzay “Dedeme gitmek istiyorum, orda kar var” diyor lakin aynı kar sebebiyle babam arabayı çıkaramıyor. Her akşam minik bavulunu hazırlıyor bizim oğlan, her sabah konuşuyoruz babamla ve bir türlü köye gidilemiyor. Bir kar sevdası var oğlumun başında, dinmek bilmiyor…
Anne olduysanız anlarsınız, çocuğunun gerçekleşmeyen hayalleri insanın içini kendi gerçekleşmeyen hayallerinden çok daha fazla buruyor… O ne isterse olsun diye dağları deviresi geliyor anne kişisinin… Deviremediğinde de sırtına bir yük, kalbine bir hüzün oturuyor.
Neyse bu uzun sürecin sonunda Uzay geçen hafta sonu kadar kavuştu… Hem de ne kavuşma… 2000 rakımlı bir dağda, neredeyse göğsüne kadar gelen karlarda gün boyu debelendi durdu… Kendini tepelerden aşağı mı yuvarlamadı, kızakla hız denemeleri mi yapmadı, yorulunca oturup pamuk gibi karların tadına mı bakmadı; aklınıza ne gelirse işte…
O karlarına kavuştu kavuşmasına ama günün asıl kazananı ben oldum! Yüzündeki gülücüklere, kardan kızarmış yanaklara her baktığımda sanki dünyanın en büyük ödününü kazanan kişi benmişim gibi bir tatminle doldu içim… Ben artık “oğlunu hayallerine kavuşturabilen” anneydim ve bu hisle bıraksanız havalara uçacaktım.
Bir çocuğum olacağını babamla ilk paylaştığımda bana: “Şimdi senin hayatın bitiyor ve onun hayatı başlıyor… Bundan sonra her şey onun için…” demişti… İşte öyle!
YORUMLAR