İçimizi kuruttun Game Of Thrones
Bundan beş yıl önceydi... George R.R Martin denen, içindeki şiddeti edebiyata aktarmakta ısrarlı bir adamın yazdığı “Buz ve Ateşin Şarkısı”- “A Song of Ice And Fire” isimli kitap (a.k.a Game Of Thrones - bu yazıda da kısaca GOT diye bahsedeceğim – Yanlış anlaşılma olmasın :) hayatımıza girdi... Bu giriş hiç de öyle kolay bir şey olmadı (Mesela Stephenie Meyer'in Alacakaranlığı da bir seriydi ama GOT’dan çok daha garantiydi...Serinin tüm kitapları yazılıp bitmişti mesela).
** **
GOT’u hayatımdaki bir çok problemli konunun arasına sokan başlıklar şöyle oldu:
- İngilizce kitapları okuyarak başlayan maceram bundan 3 sene önce istemsiz olarak son buldu. George R.R. Martin 7 kitap olmasını planladığı serinin 5. Kitabından sonrasını henüz yazamamıştı çünkü... Martin’in yaşının da kilosu gibi bir hayli fazla olmasından dolayı biz GOT meraklıları adamın sağlığına dua ederken bulduk kendimizi. Ya ölürse ve kitapların devamını yazamazsa ne olacaktı...
- İlk beş kitabın Türkçeye çevrilmesi de epey uzun sürdü.
- Sonra GOT hayatımıza TV dizisi olarak katıldı; bu da başka bir problemler silsilesini beraberinde getirdi. Dizi senede sadece 10 bölüm çekiliyordu. Her biri en az 500 sayfa olan 7 kitaba dağılmış ilk 5 sezonu senede 10 bölüme sığdırmak kolay iş olmadı. Dizi ısrarla ve inatla kitaptan saptı. Biz o kadar kitabı boşuna mı okumuştuk?
- Dizinin dünya çapında ciddi bir üne kavuşmasından sonra iyice köşeyi dönen Martin kitabın yeni bölümlerini yazmayı erteledi de erteledi... Onun bu ertelemelerine GOT fanları kendilerine göre bir çözüm buldular. Dört bir elden spekülasyonlar yazılmaya başladı. Şimdi hangi siteye elinizi atsanız GOT ile ilgili gözden kaçabilecek kadar küçük ayrıntıların derlendiği ya da “şu aslında bu muymuş” diye kafa patlatılan ihtimaller silsilelerine rastlayabilirsiniz.
Gelelim 5. Sezonun değerlendirilmesine,
- Sansa’nın kaderi: Bir kaç sene önceden kitapları yutmuş biri olarak Sansa Stark’ın sadist Ramsey Bolton (aka Snow) ile evlendirilmesine çok gocunduğumu söyleyebilirim. Sansa gibi hiç bir evliliğinde aradığı mutluluğu yakalayamamış, çocukluğu boyunca gelinlikler tüller hayal etmiş bir karaktere daha büyük bir kazık atılamazdı. Gerdek gecelerinde yaşadığı ben diyeyim kabus, siz deyin hüsran ise bizim bildiğimiz Sansa’yı ömür boyu travmatize edecek boyuttaydı. Nitekim ısrarlı seyirci 5.sezonun finalinde Ramsey’den alınacak intikama dair bir işaret bekledi lakin beklentiler boşa çıktı. Son bölümde Sansa zor bela gidip işaret mumunu yaktığında ise günlerdir gözünü o mumdan ayırmayan (şimdiye kadar kimseye bir hayrı dokunmamış) Brien of Tarth’ın gözünü kuleden ayıracağının tutması intikam heveslilerine soğuk duş etkisi yarattı.
- Stannis’in sonu: Stannis Baratheon kitabın ve dizinin başında beri çok cazip olmasa da yine de adil ve düz bir yönetici karakterindeydi. 5. Sezon 9. Bölümde kitaptan ayrılarak tek kızı Shiren’i Işık Tanrısı’na kurban etmeye razı oluşu Stannis’in de sonunun başladığını gösteren bir işaretti. Çünkü adaletiyle ünlü bir adam bir masumun kanına bu şekilde giremezdi. Nihayetinde Brien’in kılıcının tadına bakan ve tüm ordusu Bolton’lar tarafından telef edilen Stannis demir tahtın peşine düşenlerden birinin daha eksilmesine vesile oldu.
- Eden bulur Cersei: Dizinin en acımasız karakterlerinden Cercesi Lannister'ın son sezonda başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Kendi besleyip büyüttüğü Yüce Serçe lakaplı din adamının eline düşen, zindanlarda kendinden geçen Cersei'nin ilk hatası manita-biraderi Jaimie'yi Dorne'a göndermek oldu. Babası ölen, oğlu ölen, kendisi kraliçelikten "ana kraliçeliğe" tenzil-i rütbe eden, amcası tarafından yolda bırakılan Cersei'nin arkasını kollayacak kimse kalmadı Başkentte... E, siyaset alemleri böyle, sırtın sağlam değilse kendini sokaklarda kırpık saçlarla, anadan doğma yürürken bulabilirsin. Her ne kadar Cersei Dizinin sevilen karakterlerinden olmasa da onun bu halini görmek içimizi yaktı. Tek tesellimiz Cersei hikayesinin kitaptakinden çok da fazla ayrılmaması oldu. Hayatı bağışlanıp gururu ayaklar altına alınan Cersei'yi şimdi de kızı Myrcella'nın ölüm haberi karşılayacak... bundan sonra onun kırpık saçları, iki ölü çocuk ve Jaimie'nin tek kollu haliyle aşkları pek de dolu dizgin gidemeyecek anlaşılan.
- Böyle olmadı Jon Snow: Dizinin ve kitabın hakkında en çok spekülasyonlar yapılan ismi şüphesiz Jon Snow’du. Eddard Stark’ın bir pavyon kadınından peydahladığı piç oğlu olarak lanse edilen; 5. Sezonda Kara Kale’ye kumandan seçilen Jon Snow’un aslında Rhaegar Targaryen ve Lyanna Stark’ın oğlu olduğuna; Westeros’un geleceğinin onun ellerinde olduğuna hepimiz inanmıştık. Peki ne oldu? Dizi yine kitaptan saptı ve dün geceki final bölümünde Nöbet’ten kardeşleri Jon Snow’a tuzak kurarak onu 6-7 defa bıçakladılar. Son bıçak darbesinin Jon’un yaveri tarafından saplanması da manidardı. Jon Snow öldü mü? Kızıl rahibe Melisandre onun bir şekilde geri mi getirecek? Jon öldüyse R+L=J teorilerinin hepsi boşa mı çıkıyor? Yoksa kitap okurlarının hafızalarında daha sağlam bir şekilde duran Azor Ahai (Melisandre'nin beklediği ışık savaşçısı) olma yolunda bir adım mı bu bıçaklanmalar (Azor Ahai küllerinden yeniden doğar.) Her halukarda Kit Harrington'un şovdan ayrılışına yürek dayanmaz... Bulsunlar bir yolunu yaşatsınlar! Derim ben... 6 sezona kadar merakla beklerim.
#resim#5464#
Bütün bu bilinmeyenleri öğrenmek için 2016’nın nisanına kadar beklememiz gerekecek.
Benim GOT prodüksiyonuna naçizane tavsiyem Türk dizilerinden feyz almaları yönünde. Bakınız bizdeki diziler en az 24 hafta ve haftada 2 saatten az olmayacak şekilde kurgulanıyor. Senede 10 bölüm de ne?
Sevgiler.
YORUMLAR