Bilgelikle yaşanacak bir hayatın 21 kuralı

Bazen hayatı fazla ciddiye aldığımızı, fazla karmaşıklaştırdığımızı düşünüyorum.

İlerleme adına, medeniyet adına, eknomik büyüme adına dış doğadan kopmamız, insanın kendi iç doğasından da koparak tüm hayata yabacılaşmasına ve topu topu 70-80 senelik ömrünü anlamsızca tüketmesine yol açıyor...

Sanırım...

Aksi takdirde, neden bütün toprağı asfaltla, betonla kaplamakta ısrar edelim; nehirlerin suyunu zapt edip dünyanın damarlarını tıkayalım ya da aç çocukları doyuracağımıza füze sistemlerine akıtalım ki paraları? Bilmiyorum.

Hangi savaş aleti barışı getirebilmiş dünyaya şimdiye kadar? Siz hiç böyle bir şey duydunuz mu?

İnsanın, yaratımın bir parçası olarak, yerinin farkında olması ve yaratımın diğer öğelerine de saygı ve sevgiyle yaklaşması. evrensel bir edep ve etik çizgiyi içselleştirmesi kulağa şimdi bir ütopya gibi gelse de; medeniyet adına özünü kaybetmemiş olan yerli topluluklarından ezerlde beri var olan kuralları özetliyor...

Lakota yerlilerinin etik kurallarına, İngilizce bir kaynakta rastladım ve son zamanlarda kafamı bir hayli meşgul eden bu "insan neden doğru düzgün değil?", "Nasıl olabilir?" sorularının cevabını bulduğuma inanarak çevirip buraya koydum...

* Bu dünyada var olan her şeye saygı duy. İnsan da olabilir, hayvan da, bitki de, taş, toprak da...

* Yolunu kaybetmiş olanlar için hoşgörülü ol. Cehalet, kibir, kıskançlık, öfke ve hırs ruh kaybının göstergesidir. Rehberlik bulmaları için dua et...

* Kendini ara. Yolunu başkalarının belirlemesine izin verme. Bu sadece ve sadece senin olan bir yol. Başkaları seninle beraber yürüyebilirler ama kimse senin yerine yürüyemez.

* Evine misafir gelenlere saygılı ve onurlu bir şekilde davran. Onlara en güzel yemekleri, en rahat yatacak yerleri sun.

*Senin olmayan şeyi kesinlikle alma. İster bir insandan olsun, ister bir topluluktan, yabandan ve bir kültürden... Kazanmadıysan ya da sana verilmediyse senin değildir.

* Güneşle beraber kalk ve dua et. Sıkça dua edersen eğer büyük ruh seni dinleyecektir.

* Başkalarının düşüncelerini, isteklerini ve kelimelerini onurlandır. Bunları ifade ettikleri sırada bölme, dalga geçme, kaba mimikler yapma. Herkesin kendini olduğu gibi ifade etmesine müsaade et.

* Başkaları hakkında kötü konuşma. Bu sözlerle evrene yaydığın negatif enerji sana çoğalarak dönecektir.

* Bütün insanlar hata yapabilir. Bütün hatalar affedilebilir.

* Kötü düşünceler bedende ve zihinde hastalıklara yol açarlar. Düşüncelerini saf tutmaya gayret et.

* Doğa bizim için var olmamıştır; biz ondanız... Doğanın her elementi dünyadaki ailemizin bir parçasıdır.

* Çocuklar içlerinde geleceği taşıyan tohumlardır. Kalplerine sevgi ek; bilgelikle ve hayat dersleriyle sula... Büyürlerken onlara büyümeleri için alan aç.

* Başkalarının kalbini kırmamaya çalış. Aksi takdirde yol açtığın acının zehri sana dönecektir.

* Her daim doğru ve dürüst ol. Dürüstlük insanın bu evrendeki iradesinin sınavıdır.

* Her daim dengede olmaya gayret et. Zihinsel, ruhsal, duygusal ve bedensel olarak saf, güçlü ve sağlıklı olmayı amaçla. Zihni güçlendirmek için bedeninle çalış, duygusal acılarını sarmak için ruhunu zengin tut.

* Nasıl bir insan olacağın ve nasıl tepkiler vereceğinle ilgili bilinçli kararlar ver. Kendi davranışlarının sorumluluğunu al.

* Başkalarının mahremiyetine ve özel alanına saygı duy. Başkalarının eşyalarına dokunma. Özellikle de onlar için önemli olan, kutsal addettikleri objeleri asla elleme.

* Kendine her daim dürüst ol.

* Kendine iyi bak. Eğer kendine iyi bakmazsan ötekilere bakamazsın.

* Başkalarının dini inançlarına, eğilimlerine saygı duy. Hiç kimseye, asla kendi inancını dayatma.

* Şans sana güldüğünde bunu diğerleriyle paylaş...

Son olarak:

Aho Mitakuye Oyasin! Hepimiz birbirimize bağlıyız!