Okula dönüş ihtimali
1,5 sene oldu.
10 yıllık hayatın 10’da biri.
Çok uzun yani.
Covid-19 adını duymamızla, çocuklarımız ve okul kavramlarının birbirinden ayrılması tam 1,5 sene.
Oğlum ilkokulu online bitirdi.
5.sınıfı online gördü.
Bir çok küçük çocuk, daha okul nedir anlamadan kendilerini her gün saatlerce bilgisayarın başında oturur buldular. Bunu normal sandılar.
Bir çok küçük çocuk, derslerini takip etmek için annesinin babasının telefonunun peşine düştü,
Bir çok küçük çocuk, düzenli internet erişimi olmayan evlerde, hevesi kursağında kalakaldı,
Bir çok küçük çocuk, onu gören bir öğretmen olmayınca hayatında, görünmez kaldı evlerinin içinde...
Çocuklar, ekran başında, kambur oldular, küçücük yaşta...
Oğlum bu sene 6.sınıf.
Okullar açılıyor diyorlar, inanalım mı?
Kırtasiyelerden okula dönüş bültenleri gelmeye başladı bile.
İnanalım mı?
Salgın diyeceksiniz, tüm dünyanın derdi, sana özel değil ki.
Ben de evet, diyeceğim, salgın dert ama okulsuzluk değil.
Birçok arkadaşım yurtdışına göçtü son senelerde.
En yakın çevremi 10 kişi sayalım. 7’si gitti ülkeden.
Hepsi aynı sebepten, çocukları için.
Bu ülkede, başa ne gelirse gelsin, hakkı korunmayan,
Şehircilikten, eğitim tasarlanmasına hiçbir söz hakkı olmayanlar hep çocuklar.
Şimdi, diyorlar ki açacağız okulları.
Bu sözün peşindeyim sayın yetkili. Ola ki yaz bittiğinde “4. Dalga geldi, rakamlar yükseldi, salgın coştu” diyecek olursunuz; Aman diyim…
Bütün yaz düğünlerde coşan,
Otellerde seken,
Sahil kasabalarında dipdibe insanlara izin verdiğinizi gördüm.
Gördük biz.
Şimdiden sonra, elinizde son kalan 3 -5 kalifiye vatandaşı da kaybetmemek için kanınızın son damlasına kadar okulları açık tutmak için didindiğinizi görmemiz gerek.
İyi niyet, çocuklardan başlamıyorsa nereden başlar bilmediğimiz için.
Bir ülke, çocuklarının iyiliğini öne koymuyorsa, hangi değerler üzerinde yükseliyor bunu tahayyül edemediğim için.
Bugünü kurtarmak adına geleceğini yiyenlere neler olduğunu tahmin ettiğimiz için.
Aman, diyim…!
YORUMLAR