Türkiye’de kadınsan!
Türkiye’de kadın olmak ne demek?
Türkiye’de yaşayan her kadının kolaylıkla yanıtlayabileceği bu soru, bir sorun aslında.
Her gün bu sorunun bir parçasını yaşıyor, görüyor, hissediyoruz.
Önemli olan bunu bir sorun haline kimin ya da kimlerin getirdiği değil, soruna ilişkin çözüm önerileri akli bir düzlemde sıralanabilirken çözülememesi...
Sonuç: Türkiye’de kadın olmak başlı başına bir sorun, ne yazık ki...
Bakın, geçen hafta twitter’da #TürkiyedeKadınsan diye bir başlık açılmıştı. Ben bıraktığımda, yüzü geçkin mesaj birikmişti başlık altında ve yazanlar; fotoğraflarına istinaden genelde genç kadınlardı.
Hepsini buraya sıralamak mümkün değil ama genel atmosferi anlamak açısından şunları okumak yeterli...
#TürkiyedeKadınsan
* Bir işi erkekten daha iyi yapıp daha az takdir alırsın.
* Kol kırılır yen içinde kalır, düsturuyla büyütülürsün.
* Gün gelir başkalarının doğrularıyla yaşamayı alışkanlık edinirsin.
* Çok fazla düşünmene gerek yok! Senin yerine karar veren bir sürü mekanizma mevcut.
* Ne kadar dirensen de, gün gelir erkek hegemonyasını kabullenirsin ya da kabul ettirirler!
* Eğitimliysen cadı, eğitimsizsen ev kızı, iş hayatın varsa paragöz, çalışmıyorsan asalak, güzelsen kaşar, çirkinsen malsındır!
* Başına her türlü pislik gelir! Haksız yere laf da yersin, dayak da. Hatta ayrılmak isteyince öldürülürsün bile.
* O etek diz altı olursa ‘kezban’, diz üstü olursa ‘ooo yollu’, tecavüze uğrarsan da zaten ‘kendisi istedi’ derler.
* Bu son 10 küsur yıllık dönemden ve tabii gelecek günlerden sonra, ilk işin pasaport çıkartmak olsun.
* Toplu kutlanacak iki olayın vardır; evlilik ve doğum. Bunlar yoksa ağzınla kuş tutsan yeterli sayılmazsın, ‘eksik’ kalırsın.
* Giyiminle, tercihinle, gülümsemenle, her şeyinle konuşulursun. Dayak yesen “Kim bilir ne yaptı da adamı çıldırttı” derler.
* İşin zor; sapığı var, çapkın patronu var, eziyetçi koca var. Sorsan bu delikanlılara, anneler kutsaldır!
* Karnındaki bebeğe, yatak odana, okul hayatına, giyimine, bütün özgürlüklerine karışacaklar! Hazırlıklı ol!
* Oooo kolay gelsin hepimize, korku, işkence, tecavüz, cinayet, kaçma, kovalamaca, direniş. Zor bir hayatımız olduğu kesin!
* Tecavüze alışık, dayağa dayanıklı, ezilmeye hazır ol!
* Sen bile kendine haksızlık ediyorsundur!
* Geçmiş olsun, yapacak bir şey yok!
Durum bu!
Biraz isyan, biraz öfke, biraz tevekkül ama çokça umutsuzluk...
Kısa keseceğim...
Bakın; Virginia Woolf der ki: “Roman yazacaksa, kadının parası ve kendine ait bir odası olmalıdır.”
İsyan etmek anlamsız... Bir şeylerin değişmesi için tüm kadınların yapacağı belli: Öfkeyi bastıracak, tevekkülü bırakacak, en önemlisi umudu fırlatıp atmayacak!
Çünkü ancak o zaman, o roman yazılacak!
YORUMLAR