Adaletin bu fotoğraf mı?



Foto: AliAksoyer/DHA


Bu kadının adı Hasret P.

23 yaşındaymış.

Dolandırıcılık yapmış.

Tutuklanmış.

Fotoğraf, adliyeden cezaevine götürülürken çekilmiş.

Daha önce 8 kez benzer suçlardan yakalanmış.

Bu dokuzuncu...

Kucağında bebeğiyle polis otosuna bindirilirken “Dünyayı çaldık ya!” diye söylenmiş sert şivesiyle.

Bir çeşit isyan!


Yüreğim cız etti polislerin kollarından tuttuğu Hasret ile çocuğunu görünce.

Belki daha önce olsaydı, tam olarak anneliğim öncesinde, fotoğrafa baktığımda kuru bir 'Yazık!' derdim. Geçerdim.

Ama şu anda, içimdeki büyük üzüntüyü anlamlandırmaya vakit harcıyorum.

Hasret niye yaşamını bu yola savurdu da bu fotoğrafın konusu oldu?

'Neden?' diye sorup duruyorum.

Neden bu yavrucak böyle bir badirenin ortağı oldu?

Neden el kadarken hayata yenik başladı?

Neden annesinin 'güvenli' ve sıcak kollarında adliye koridorlarından cezaevine yollandı?

Acıkmıştır, susamıştır, belki uyumuştur bile...

Annesinin isyanını duymuş mudur?

Hasret’in hasretini hissetmiş midir?


Annesi kapı kapı dolaşıp, “Mevlit okutacağız, çocuk için para topluyoruz” diyormuş.

Açılan kapılara “Bu evde büyü var” diyormuş.

Buyur edilen evlerde “Altınlarınızı getirin de büyüyü bozayım” diyormuş.

Avucuna bırakılan altınları bir beze koyup ağzını kapatarak az zaman öylece duruyormuş.

Muhtemelen dudaklarını kıpırdatarak büyüyü bozuyormuş.

Sonra da çıkıp gidiyormuş.

Ardından bezi açan evdeki mağdurlar, bir bakıyorlarmış ki altınlar taş olmuş!


Mağdurlar evlerinde büyü olduğuna inanmış da, altınların taş olduğuna inanmamış elbette! Doğru polise!

Malum kayıtlara bakarak teşhis edivermişler altınları taş edeni!


İşte Hasret P.’nin özetle ortalığa dökülen hikayesi bu: El çabukluğu marifet.

Tabii burası 'hukuk devleti'" olduğuna göre!

'Her suçlu cezayı mutlak tattığına' göre!

Hasret P.’nin de doğruca cezaevine gitmesi yasal son.

Ama şu “Dünyayı çaldık ya!” isyanına ne demeli?


İstanbul’un taşı toprağı altın diyerek göçen bu millet...

Hangi yüzdeye giriyor bilmiyorum ama...

Herhalde satarken, çalarken, cebe indirirken adaleti emrine amade etmiş arkası mihrapta olanları görüyor...

Ki, denizde bir kum tanesi olduğunu düşünüyor ister istemez.

İsyana neden de bu olsa gerek; besbelli kendini haklı sayıyor.


Kısacası...

Ana-babanın kefaretini çocuğu ödüyor.

Muktedirin kefaretini ise toplum...



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.