Kahkahalar ahlak torbası içine zor sığar!

Üç gündür kadınlar habire kahkaha atıyor! Bülent Arınç’a inat!


Kendisinin son derece utangaç biri olduğunu bildiğimiz 66 yaşındaki Arınç’ın neden durup dururken “Kadın iffetli olacak. Mahrem-namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak” gibi bir cümle sarf ettiğini izah etmek pek kolay değil elbette! Gerçi gelen eleştiriler üzerine genel olarak bir ahlak konuşması yaptığını, bu sözlerin oradan cımbızlandığını, böyle olunca da akıl dışı sözler olarak havada asılı kaldığına vurgu yaptı ama...


Bence “Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak” emrinin nedeni yıllar öncesine dayanıyor olabilir.


Bakın bundan tam 17 yıl önce...


Meclis Adalet Komisyonu’nda hararetli bir tartışma yaşanmıştı. Aile içi şiddeti önlemek amacıyla görüşülen ailenin korunmasına dair kanun tasarısıydı tartışmaların nedeni.

Tasarının maddeleri özetle şöyleydi: Koca, eşine ve çocuklarına şiddete yönelik davranışlarda bulunamaz. Aile bireylerinden birinin şikayeti üzerine sulh hukuk mahkemesi re’sen önlem alınmasına hükmedebilir. Örneğin koca evden uzaklaştırılır, eşini ve çocuğunu telefonla rahatsız edemez yahut da alkol ve uyuşturucu kullanmış halde eve gelemez. Bunlara uymayan tutuklanır, üç aydan altı aya kadar hapis cezası verilebilir.

Refahyol hükümeti işbaşındaydı o dönem. Tasarıya karşı çıkanların tamamına yakını Refah Partili milletvekilleriydi.


Ve onlardan biri de Bülent Arınç’tı.

O gün 49 yaşında olan Arınç, meselenin ahlaki boyutuna dikkat çekerek, şöyle demişti:


“Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin işi çok, bir de bununla nasıl uğraşacaklar? Hem kırdaki ‘Kocamdır, döver de sever de’ diyen sadık kadınlar buna güler. Üstelik bu tür tasarılar bizim örf ve adetlerimize ters! Ben Avrupa’yı çok dolaştım. Orada öyle kurumlar var ki; baba, çocuğa ‘oraya gitme’ diyemiyor. Hemen ‘sen karışma, şikayet ederim’ diyor çocuk. Baba bir tokat atıyor, kurum çocuğu evden alıyor. O çocuk elden gidiyor. Bizim örf ve adetimiz farklı. Onun için bu yasanın temelini iyi atmak gerekir. Aileyi koruyalım derken, sonunda boşanma gelir. Kadın kocadan kurtulmak istese dayağı bahane eder. Aslında sadakat ve sevgi her şeyi halleder.”


Neticede tasarı bir alt komisyona havale edilerek gündemden düşürüldü. Bu ‘engelleme’ ise dönemin kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı Işılay Saygın’ın istifasına neden oldu.


Ama son gülen, iyi güler demişler!


Siyaset çatısını tutan o direkler, 28 Şubat sürecinin krizine daha fazla dayanamadı ve Refahyol düştü. Işılay Saygın ise yeni kurulan Anasol-D hükümetinde yeniden aynı görevle kabinede yer aldı.

Saygın, inatçı bir kadındı. İlk işi de aynı tasarıyı yeniden gündeme getirmek oldu. Tasarı bu kez hemen yasalaştı. Hatta haber gazetelerde; “Dayakçı koca yandı” diye verildi.

İşte o gün, Işılay Saygın başarısından ötürü şen kahkahalar atmıştı!


Velhasıl, başta da dediğim gibi, bence Bülent Arınç’ın “Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak” sözlerinin nedeni buna dayanıyor olabilir.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.