Dedikodu çiftleri yakınlaştırıyormuş, biliyordum!
Çift olmanın kuşkusuz en güzel yanı birlikte her şeyi yapabilmek ve istediğiniz her şey için hazır bir arkadaşınızın olması... Arkadaşları satın baş başa kalın demiyorum tabii ki ama tüm dünyaya küsseniz, herkesten kazık yeseniz de, sizi yarı yolda bırakmayan, kan bağınız bile olmasa da sizi aileniz kadar çok seven biri oluyor...
Önceki gün, dedikodunun çiftleri yakınlaştığını duydum. Mükemmel haber, demek ki tanıdığım bütün mükemmel çiftler dedikodunun dibine vuruyormuş!
Peki birlikte dedikodu yapmanın püf noktaları neler? Her türlü dedikodu yapabilir miyiz?
Bugün sizi bir yandan uyarıp bir yandan da rahatlatmayı planlıyorum...
Dedikodu yapmak bir bahanedir: Bazen yolda, evde, tek başımıza kaldığımız her yerde gereksiz bir sıkıntı içine gireriz. El hemen telefona gider. Sevgiliyi arayalım da ne diyelim ama, “hiiç öylesine aradım” diyince, 54. Saniyede telefonu kapatıp, yalnız ve sıkıntılı dakikalarımıza geri dönüyoruz. Bu açıdan en güzel bahane dedikodu. “Dedikodum var” diye başladığınız telefon konuşması 56 dakika 35 saniyeden az sürmez. Hadi yine iyisiniz!
Dedikodusu yapılacak insanları iyi seçmezseniz yandınız: Dedikodu için öyle insanları seçmelisiniz ki, karşınızdaki o kişiden tiksinmesin, nefret etmesin, duyguları değişmesin yani kısacası... Komik şeyler olsun ki, gülünsün geçilsin. Çok bilinmemesi gereken bir şey söylerseniz, bunun ardından, sevgiliniz o kişiye karşı öyle kötü hisler beslemeye başlar ki, yakında onun yüzünden görüşmeyeyim de kurtulayım diyip arkadaşınıza veda bile edebilirsiniz.
Dedikodu, karşı tarafa insanların onun hakkında neler düşündüklerini anlatmak değildir: En büyük yanlışlardan biri de işte bu. Kalkıp karşınızdakine birinin onun hakkında ne kadar kötü şeyler söylediğini iletirseniz, karşınızdaki hem sizin sevginizi ve doğru insan olup olmadığınızı sorgular hem de herkesin arasını iki dakika heyecanlı zaman geçiricem diye bozar, saçma sapan şeyler yapmış olursunuz. Zaten sevdiğiniz biri hakkında dedikodu yapılmasına izin vereceğinize, onu söyleyeni engellemeniz gerekir.
Dedikodu yapılacak kişiyi iki tarafın da tanıması gerekir: Sizin için dedikodu değeri olan bir şeyin, karşınızdaki için de dedikodu değerinin olmasının tek yolu, onu tanımasıdır. Senelerden beri haz etmediğiniz kişinin dedikodusunu yaparsanız, karşı tarafın bununla çok da ilgileneceğini sanmıyorum. Buna dikkat. Ünlü insanlardan tanıdıklara uzanan bir dedikodu çevresi varken neden tanımadıklarla vakit harcayalım ki?
Dedikodunun da bir dozu vardır: Sabah akşam dedikodu yapan bir çiftseniz, yakınlık durumunuzun adı alt komşuluk olmuştur. Gerçekten, şu hayatta sevgiliyle konuşulacak başka şeyler de var!
YORUMLAR