Bu iki genç sanatçıya dikkat: Yağızcan Keskin & Can Bağdar Bilen
Sizlere hem genç ve başarılı iki sanatçı Can Bağdar Bilen (piyano) ve Yağızcan Keskin (klarnet) ile tanıştırmak hem de onların önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan harika konserlerinden bahsetmek istiyorum.
Piyanist Can Bağdar Bilen ve klarnet sanatçısı Yağızcan Keskin çocukluk arkadaşlıkları. Çocukluk yıllarına dayanan ve hemen hemen birlikte başladıkları müzik serüvenlerini hiç ayrılmadan sürdüren harika 2 genç sanatçı. Bu çok başarılı genç müzisyenler ilkokul yıllarında gitarla başladıkları müzik birlikteliklerini farklı enstrümanlar ile aynı şevk ve inançla profesyonel sanatçılar olarak sürdürmeye devam ediyorlar.
22 Ocak'ta Kadıköy Yeldeğirmeni Sanat'ta saat 20.00'de "Yağızcan Keskin & Can Bağdar Bilen ile Piyano-Klarinet Resitali" konserinde müzikseverleri klarnet ve piyanonun hoş birlikteliğinde çok keyifli bir konser bekliyor olacak. Romantikten caza uzanan geniş konser repertuarlarında sanatseverleri farklı bir müzik yolculuğuna çıkarmayı hedeflemişler. Bu konserlerinde sanatçılar konuklarına J. Widmann "Klarinet için Solo Fantezi" , J.Brahms "Klarinet ve Piyano için Sonat", Rahmaninov "Op.32 no.10 & No.13 Prelüdleri " ve son olarak J. Horovitz "Klarinet ve Piyano Sonatin" eserlerinden oluşan bir repertuar hazırlamışlar.
Bu 2 genç yetenek ile bir araya gelerek hem kendileri hakkında hem de birlikte sürdürdükleri müzik hayatları üzerine hem keyifli hem de düşündürücü bir sohbet gerçekleştirdim.
Nasıl bir araya geldiniz?
İlk 1999 yılında aynı ilkokulda okurken tanıştık. Hatta ortaokulda ikimizde gitar çalıyorduk ve birlikte bir gitar dinletisi bile vermiştik. Ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda lise döneminde beraber okuduk ve sonra ikimizde Lübeck Müzik Akademisi’ne kabul edildik, ve aynı dönemlerde eğitim aldık. Almanya’da okurken aynı zamanda ev arkadaşıydık. Yani tanışmanın ötesinde birbirimizin ayrılmaz parçası gibiyiz.
Peki birlikte konserler düzenlemeye ne zaman karar verdiniz?
Böylesine fazla ortak noktası bulunan arkadaşlığımızı çok geçmeden müziğe taşımaya karar verdik. İlk olarak Almanya’da eğitimimizi sürdürürken konserler vermeye başladık. Türkiye’ye döndükten sonrada konserler vermeye devam ettik.
Müzikseverler sizler gibi genç ve başarılı sanatçıları belli koşullar dışında maalesef tanımıyor. Sizce neden tanınmıyorlar ya da konserlerinizden haberleri olmuyor? Neden sesinizi duyuramıyorsunuz?
Ülkemizde maalesef başvurularda bulunarak bir konser almak hiç kolay değil. Başvurunuza olumsuz bile olsa cevap bekliyor ancak onu dahi alamıyorsunuz. Karar verenleri tanımadığımız takdirde bir işi bitiremez olduğumuz bu dönemde biz hala inatla olması gereken başvurularda bulunup konserler almaya çalışıyoruz. Kabul eden kurumlarda da konserlerimizi başarıyla verip sanatımızı sanatseverler ile buluşturuyoruz.
Sizler gibi genç yetenekler ülkemizde olduğundan çok daha fazla yurtdışında değer görüyor. Peki siz niye Türkiye'ye döndünüz?
Biz, ülkemize katkıda bulunmak adına, yurt dışında geliştirmiş olduğumuz sanatımızı aktarabilmek ve öğretebilmek için ülkemize geri döndük.
Bu birikimlerinizi nasıl aktarmayı planlıyorsunuz?
Deneyimlerimizi paylaştığımız bir söyleşili konser projemiz var. Bu projede hem öğrencilerin yurt dışı deneyimlerimiz hakkında sorularını cevaplıyor hem de söyleşi aralarında dinleti gerçekleştiriyoruz.
Bu anlattıklarınızı gerçekleştirecek salon bulabiliyor musunuz?
Az ve zor imkan bulabiliyor olsak da bize sanatımızı ve birikimlerimizi aktarabileceğimiz bir ortam sunan ve sunmaya devam eden kişi ve kurumlara minnettarız.
Konserleriniz hakkında ne söylemek istersiniz?
Beraber çalabileceğimiz çok geniş bir repertuvarımız var. Bu imkan dahilinde her konsere farklı bir repertuvar hazırlayabiliyoruz. Konserlerimiz hazırlanırken çok özen gösteriyoruz. Yıllardır süren dostluğumuz ve birbirimiz çok yakından tanımamız müzik yaparken bize büyük bir uyum avantajı sağlıyor. Bu da konserlerimizin harika ve keyifli geçmesini sağlıyor.
Gelecek planlarınız hakkında ne söylemek istersiniz?
Elimizden geldiğince kendimizi daha çok geliştirmeyi amaçlıyoruz. "Söyleşili Konser" etkinliğimizi Türkiyenin her noktasına taşımayı hedefliyoruz. Yurt içi ve yurt dışında sanatımızı daha çok icra edebileceğiz konserler gerçekleştirmek için yılmadan başvurular yapmaya devam edeceğiz ve bize tanınan her imkan sayesinde seyirciyle daha çok buluşmaya özen göstereceğiz.
Can Bağdar Bilen ve Yağızcan Keskin önlerinden çok parlak bir gelecek olan ve yakın gelecekte isimlerini çok duyacağınız genç yetenekler. 22 Ocak'ta Kadıköy Yeldeğirmeni Sanat'ta gerçekleşecek bu keyifli müzik yolculuğuna şimdiden biletlerinizi almanızı tavsiye ederim.
Bir sonraki HTHayat "Konser Arkası" köşe yazıma kadar klasik müzikle kalınız.
Yağızcan Keskin kimdir?
1993 yılında İzmir’de doğdu. 2007 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın sınavlarını kazanarak Öğr. Gör. Ender Gülenler ile çalışmalarına başladı. Lise ve üniversiteyi burada okuduktan sonra Güher&Süher Pekinel “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” sosyal sorumluluk projesi ve Eczacıbaşı Müzik Bursu dahilinde eğitimini Almanya’da Lübeck Müzik Yüksekokulu’nda Reiner Wehle ve Sabine Meyer’in ortak sınıfında, yüksek lisans eğitimini ise Berlin “Hanns Eisler” Müzik Yüksekokulu’nda Martin Spangenberg ve Ralf Forster’ın ortak sınıfında tamamladı.
Marsyas Uluslararası Klarnet Yarışması’nda üçüncü, Yaşar Üniversitesi Oda Müziği Yarışması’nda ikinci, Bulgaristan’da Dobriç Uluslararası Klarnet Yarışması’nda kendi kategorisinde birinci oldu ve 2016 Thomas Kuti Uluslararası Klarinet Yarışması'nda Türkiye'yi temsil etti. 2017 Sırbistan’da gerçekleşen Uluslararası Anton Eberst Klarnet Yarışması’nda ikincilik ve En İyi Oda Müziği Performansı ödüllerini kazandı. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, Dokuz Eylül Akademik Senfoni Orkestrası, Tekfen Filarmoni ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası ile solist konserler verdi. 2017 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası bünyesine dahil oldu. Aktif solist ve oda müziği konserlerine devam eden Yağızcan, aynı zamanda Tekfen Filarmoni Orkestrası klarinet grup şefidir.
Can Bağdar Bilen kimdir?
Can Bağdar Bilen 1992 yılında İzmir’de doğdu. Piyano çalışmalarına 7 yaşında Valentine Samoile ile başladı. 2006-2007 öğretim yılında DEÜ Devlet Konservatuvarı sınavını kazanarak Öğr. Gör. Seçil Akdil’in öğrencisi oldu. 2010-2011 öğretim yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Lisans sınavını kazanarak üniversite eğitimine ilk yıl Öğr. Gör. Emre Şen’in ardından Prof. Gülnara Aziz’in piyano sınıfında devam etti. Bu süreç içinde birçok solo ve sınıf konserlerinde yer aldı.
2009 yılında “Anadolu Üniversitesi 3. Genç Yetenekler Piyano Yarışması”nda mansiyon, 2012 yılında “Mersin Üniversitesi 3. Kamuran Gündemir Piyano Yarışması"nda ikincilik ödülü ve ek olarak “Selçuk Kamuran Gündemir” özel ödülü, 2013 yılında Bulgaristan’da düzenlenen 10. Lybomir Pipkov Uluslararası Piyano Yarışması’nda ikincilik ödülü, “İzmir Ahmed Adnan Saygun Piyano Yarışması”nda ikincilik ödülü ve ek olarak Halk ödülü ve son olarak Yıldız Teknik ve Mimar Sinan Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği “Vedat Kosal Ulusal Piyano Yarışması” nda birincilik ödülü kazanan Can Bağdar Bilen, 2015 yılında Prof. Gülnara Aziz’ in piyano sınıfından mezun oldu.
Aynı yıl Almanya’da Lübeck Musikhochschule (Lübeck Müzik Yüksek Okulu) yüksek lisans sınavlarını kazanan Bilen Prof. Konrad Elser ile çalışmaya hak kazandı. Yüksek lisans eğitimini Prof. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Müzik Bursu desteğiyle sürdürmüş olan Bilen eğitimini en yüksek dereceyle tamamladı. 2018 Ağustos ayında Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sanatta Yeterlik programına kabul edilen Bilen, çalışmalarını Prof. Ece Sözer’le sürdürmekte olup aynı zamanda öğretim görevlisi olarak Piyano Ana Sanat Dalı bünyesinde görev almaktadır. Bilen, konserlerine ve çalışmalarına yurt içi ve yurt dışında devam etmektedir.
YORUMLAR