Corona klasik müzik sezonunu kapattı mı?

Corona günleri, işin vahametine varamayan ile vahameti iliklerine kadar hisseden insanların birlikte yaşadığı ülkemizde, herkesi bir şekilde etkileyecek vahim bir seyirle devam etmekte. Sosyal medyada ve basında yer alan fotoğraflara, alınan ya da alınmayan önemlere bakınca, bilinçli insanlar "Bizi ne bekliyor?" diye kendine sormadan edemiyor bugünlerde.

Bu işin ne kadar süreceğini, nereye varacağını bugünden kestirmek mümkün gözükmemekte. Lakin dünya basınından takip edebildiğimiz kadarıyla o kadar kolay yakamızı bırakmayacak gibi duruyor . Ülkemizde salgının seyir hızı göz önüne alındığında, hele ki ülkemizde Corona salgının daha tepe noktasını görmediğini de göz önüne alarak, şu an çoğunluğun ciddiye almadığı "EVDE KAL" karantina uygulaması ile umalım ki korkulan olmasın...

Bu gerçeğin şu an tek ortaya koyduğu şey bu hastalığa karşı acilen bir ilaç bulunamaz, kalıcı sert önlemler alınmaz ise ülkemizde sözde nisan ortasına ya da mayıs başına kadar öngörülen karantina uygulamalarının hiçbir faydası olamayacağıdır.

Son bir haftadır Amerikan basında bu salgın ve etkilerinin 18 ay süreceği yönünde haberler yer almakta. Çünkü Amerika'da Türkiye gibi bu işi başından ciddiye almayan bir tutum sergilemişti. Lakin dün Amerikan ordusu New York'un göbeğine indi. Ordunun sokağa inmesiyle alakalı yapılan basın açıklamasında "Sıkı yönetim tarzı tedbirler, okul ve yurtların hastane haline getirilmesi çalışmaları" gerekçe gösterildi. Bu gelişmeler paralelinde doğal olarak herkes kendi, işi ve geleceğine dair her türlü edindiği yanlış ya da doğru bilgileri, sadece kendini ilgilendiriyor olsa dâhi, sosyal medya üzerinden sürekli paylaşmakta.

Tabii ki dünya klasik müzik camiasının büyük bir kısmı işin vahametine, endişelerine ve onları etkileyen bu duruma dair paylaşımlar yaparken, bir kısım ise bu krizi bir fırsata çevirme ve reklam yapma çabası içinde paylaşımlarına hız vermekte. Yerli ve yabancı tüm orkestraların ve sanatçıların, elimden geldiğince, konu ile alakalı paylaşımlarını ve alt başlıklarını takip etmeye özen göstererek yakın geleceğe dair klasik müzik camiasını neler bekliyor kestirmeye çalışıyorum. İletişim halinde olduğum yabancı sanatçılarla sosyal medya üzerinden ya da telefonla yaptığım görüşmeler sayesinde yakın geleceğe dair, kesin olmamakla birlikte, klasik müzik camiasını neler bekliyor az çok fikir sahibi olmama imkân sağlıyor.

Şu an aslında yurt dışı klasik müzik camiasında yüksek sesle dillendirilmeyen ama önem arz eden bilgiler alt başlıklarda konuşulup, yer almakta. Avrupa'da hemen hemen tüm önemli sanatçıların konserleri haziran ayına kadar iptal edilmiş durumda, edilmeyenleri de sanatçılar kendileri iptal etmekte. Yaz aylarında da festivaller ile devam eden klasik müzik etkinliklerinin ne olacağının akibeti ülkelerin doktor ve bilim adamlarının yapacağı açıklamalar sonrası kesinlik kazanacak gibi. Dünyaca ünlü dört sanatçı ile gerçekleştirdiğim sohbette hastalığın sektöre ve işlerine etkisinin 1 yıla kadar etkileyeceğini çünkü mevcutların iptal edildiği ve 2020-21 sezonuna dair yeni teklif almadıklarını ifade ettiler. Bu bilgiler doğrultusunda Türk klasik müzik camiasını da bahsi olaylardan direkt etkileyeceğini söylemek sanırım yanlış olmaz.

Şu an yabancı solistler ve orkestra şefleri tüm konserlerinin Haziran ortasına kadar iptal edildiğini bilgisi doğrultusunda Avrupa 2019-20 sezonunu kapanmış gibi gözükmekte. Hâl böyle iken henüz Avrupa'nın önde gelen büyük orkestralarından sezonu bitirdiklerine dair resmî bir açıklama henüz yapılmadı.

Corona salgınından en çok etkilenen ülkelerin en başında yer alan İtalya'nın dünyaca ünlü "TEATRO ALLA SCALA"sı, büyük ihtimalle güncelleme yapılmadığı için, sitesinde 3 Nisan'a kadar etkinliklerini iptal ettiğini duyurmuş. Şu an İtalya'da ölen insan sayısıyla Çin'i geçmiş durumda. Ülke genelinde sıkı sokağa çıkma yasağının ilan edilmiş ve tüm ülke salgına karşı ciddi bir mücadele vermekte. Önümüzdeki 12 günde her şeyin normale dönmesi pek olası görünmüyor.

Berlin Filarmoni Orkestrası ise sitesinde 19 Nisan'a kadar etkinliklerinin durdurulduğu duyurmuş. Lakin Almanya yaşlı nüfusun en yoğun olduğu ülkelerden biri. Alman hükûmetinin çıkaracağı yeni "Enfeksiyon Koruma Kânunu" çerçevesinde alacağı sıkı önlemler ve tüm ülke genelinde uygulayacağı sokağa çıkma yasağının kararına dair (hali hazırda kısmi sokağa çıkma yasağı uygulanmakta) beyanatlar vermekte. Berlin Filarmoni Orkestrası ve Almanya'nın tüm sanat kurumları için 19 Nisan'ın ötelenmesinden bahsetmek mümkün.

İngiltere bu salgını her ne kadar akışına bırakmış gibi gözükse de son 1 haftada hükûmet kısmi sokağa çıkma yasağı uygulamaya ve önlemler almaya başladı. Avrupa'nın en ünlü orkestralarından biri olan Londra Senfoni Orkestrası (LSO) kendi internet sayfasında "16 Mart Pazartesi günü hükûmet tarafından açıklanan öneriler ışığında, Barbican'daki tüm LSO performansları ve LSO St Luke's'daki halka açık performanslar ve atölye çalışmaları, bir sonraki duyuruya kadar iptal edildi veya ertelendi. Başlangıçta bu dönem 1 Mayıs 2020 Cuma gününe kadar tüm halka açık etkinlikleri kapsayacaktır, ancak önümüzdeki haftalarda bunu gözden geçirmeye devam edeceğiz" şeklinde bir duyuruya yer vermekte. Bir de yaklaşık 63 ülkenin belirsiz bir süre için birbirleri arasında uçuşa getirdiği yasak ve sınırları kapatma önlemleri de sanatçıların seyahat etme ihtimallerini imkânsız kıldığını hatırlatmak isterim.

Bu bilgiler ışığında ülkemizde kültür sanat hayatı nasıl bir seyir izleyecek büyük bir merak konusu. Covid 19 salgınının gidişatı, klasik müziğe yön veren ülkelerin durumu, yabancı sanatçıların taşıdıkları kişisel endişeleri de göz önüne alındığında ülkemizde gerçekleşecek sanat faaliyetleri açısından durumun pek de parlak olmadığı söylenebilir.

Ülkemizde devlet destekli sanat faaliyetlerinin bağlı olduğu "T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI" yayınladığı genelge ile Nisan ayı sonuna kadar D.O.B, D.S.O. ve diğer bağlı bulunan sanat kurumlarının faaliyetlerini durdurulduğu kamuoyuna duyurulmuştu. D.S.O internet sitesinde Mayıs ayı etkinlik takviminde 5 konser açıklanmış olup, 3 konserde yabancı şef ve solist gözükmekte. Aynı bilgileri D.O.B sayfasından kontrol etmek istediğiniz de ise "program duyuruları" na ulaşılamamakta, sadece ötelenen etkinliklere dair tarih duyuruları yapıldığı görülmekte.

Borusan Sanat ise "Mart ve Nisan" ayı konserlerinin iptal edildiği duyurusunu paylaşmış ama 14 Mayıs'taki son konseri konusunda henüz bir bilgi paylaşımı yapılmamış. Umalım ki Borusan Sanat sıkı karantina altındaki Avusturya'dan şefi Sasha Goetzel'i, Salzburg Bach Korosu'nu ve 2'si Avusturya'da yaşayan 4 şancıyı getirebilmesi için karantina o tarihe kadar kaldırılmış olsun.

Tekfen Filarmoni'den henüz her sene gerçekleştirdiği bahar konseri ve diğer gerçekleştirecekleri konserlerine dair bir duyurusu bulunmuyor. Bilindiği üzere orkestra 23 farklı ülkeden sanatçıyı bünyesinde barındırmakta.

Asıl merak edilen ise 2 Haziran'da başlayacak olan "İstanbul Müzik Festivali"nin akıbetinin ne olacağı yönünde. Dünya'nın dört bir yanından farklı ülkelerden 10'larca sanatçıyı konuk edecek festivalin Corona tehdidi altında nasıl gerçekleştirileceği konusunda kamuoyu IKSV yetkililerinin yapacakları açıklamayı merakla beklemekte.

Umalım ki insanlığı kırıp geçiren bu salgın bir an önce son bulsun ve şimdiden çok özlediğimiz konserlerimize ve de sanatçı dostlarımıza bir an önce kavuşalım. Ama her şeyden önce sağlık diyerek gelişmeleri merakla takip edip siz değerli okurlarımıza aktarmaya çalışacağım.

Bir sonraki yazıma kadar evinizin güvenli konfor ortamında, bağışıklık sisteminizi doğal yollar ile kuvvetlendirerek ve tabii ki klasik müziğin iyileştirici ve de birleştirici gücüyle ruhunuzu besleyerek sağlıkla kalın.