X

Üniversite yıllarında Prof. Dr. unvanı taşıyan bir hocam yazdığı kitaplarda, bu unvanını kullanmıyordu.


Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen Jean Paul Sartre da bu ödülü kabul etmeyen ilk kişi olarak tarihe geçmiş ve konuyla ilgili yaptığı açıklamada: "İmzamı Jean-Paul Sartre olarak atmam ile Nobel Ödülü sahibi Jean-Paul Sartre olarak atmam aynı şey değildir" satırlarına yer vermişti.


Bunlar benim dünyamda kendisine yer edinmiş eylemlerdir.


Belki de bu nedenle ben, Nuri Bilge Ceylan’ın "Kuru Otlar Üstüne" filminde başrol oynayan Merve Dizdar’ın, 76. Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü almış olmasından çok yapmış olduğu şu konuşmayı alkışladım.


"Filmde canlandırdığım Nuray karakteri inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele veren ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın. Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim ama ne yazık ki yaşadığım coğrafyada bir kadın olmak, Nuray’ın ve Nurayların duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor. Bu ödülü Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için ve bu ödülü kendisine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerim ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum."


Bir hayli zamandır konu her ne olursa olsun insanların ne yaptığından ziyade nasıl yaptığına odaklanıyorum sadece. Konu siyasetçiler olduğunda bu bakış açısı daha da belirginleşiyor gözlerimin önünde.


Seçim sonrası..

Yaşadığımız coğrafyada bireysel hayatlarımız sıklıkla kesintiye uğruyor. Kişisel dertlerimizle dertlenebilmek ise bizim için lüks.


Eril siyasetin, afetlerin, kadın cinayetlerinin, çocuk istismarlarının, doğa katliamlarının, ekonomik çıkmazın ortasında uzun bir süredir debelenip duruyoruz. Ve tüm bu olup bitenlerin yükü; sebebiyet verenlerin değil de, bizim omuzlarımızda.


Siyasetin geldiği nokta ürkütücü.

Üzgün, kırgın, kızgın ve de yorgunum.

Biraz kendime çekiliyorum.

İnatla umut etmek, üretmek ve daha çok sevmek için.

Ve hissediyorum; yalnız değilim!