Sanal ortamda nasıl taciz ediyorlar?

Sosyal medyada son zamanlarda sıkça ortaya çıkan çocuk istismarı ile ilgili mesajlara bir yenisi daha eklendi. İddiaya göre, 10 yaşındaki kız çocuk internet bağlantılı akıllı telefonunda ‘cinsel içerikli’ ifadelerle tanımadığı bir kişi tarafından taciz edilmişti. Bu tacizi fark eden anne, çocuğuna yazılan bu mesajları facebook’taki bir sayfaya iletince, binlerce kullanıcı tarafından büyük tepki aldı. Konunun sosyal medya üzerinden paylaşımı saatler içinde etki yarattı. Kendisini ‘Hasan’ olarak tanıtan ve suçlamaları reddeden kişi tespit edilip tutuklandı.


Bu haberle öğrendik ki; farkındalığı yüksek anneler var. Ve yine öğrendik ki, hiçbir çığlık sessiz kalmıyor. Umutlandım aynı zamanda. Duyarlı bir 'kollektif bilinç' var artık. Bu tür taciz içerikli eylemlerinin mağdurları artık sessiz kalmıyor, sivil toplum örgütleri ve resmi kurumlar sürece sahip çıkıyor, konu polise ve yargıya yansıyınca en hızlı şekilde sonuçlar alınıyor.


Bu arada 10 yaşındaki çocuğunun mağduriyetini kimlik bilgilerini koruyarak paylaşan anneye geçmiş olsun derken, kendi adıma da yürekten teşekkür ediyorum. Ancak bir detaya dikkat çekmek istiyorum. Bu nitelikte paylaşımlar elbette çok değerli. Sesiz kalmak yerine hukuki platformda hak arama bilinci gelişmeli. Ama bu nitelikte paylaşımların kaynağının ‘sosyal medya’ tabanlı olması nedeniyle, doğruluğundan emin olmadığımızı varsayarak kontrollü yaklaşmak gerekir. Kurumlara yönelik eleştiri sınırlarının ötesine geçen nefret söylemi içerikli paylaşım ve yorumların katılımcısı olmamalı, sorumlulukları bulunan kurumları yapıcı fikirlerle dürtmeli, iyi niyetli başlayıp saniyeler içinde nefret söylemine evrilen hiçbir sanal kollektifin parçası olmamak gerekir.


Kendini kız çocuğu olarak tanıtıp çocuklara şantaj yaptı

İnternet yüzyılın en büyük devrimi, bilgiye ulaşmak için bir konfor. Ancak bu sonsuz konfor, hazzı vereceği anlamına gelmiyor. Dolayısıyla bu tür mecralarda tıpkı sokaklarda olduğu gibi, suç ve suçlu dinamiklerinin olması olağan bir sonuç. Bu tür mecralarda hemen her gün, çok sayıda çocuk taciz ediliyor, siber saldırılara maruz kalıyor. Bu nitelikte yargıya yansıyan sayısız dosya var.


Benzer bir olay 2006 yılında da yaşanmıştı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nce düzenlenen bir operasyonla gün yüzüne çıkan mağdur çocukların ifadeler endişe vericiydi. Hatırlatalım: Dosyada yer alan iddiaya göre, kendini 13 yaşında ‘Ceren’ adlı kız çocuğu olarak tanıtan 36 yaşındaki C.K. adlı bir erkek, tuzağa düşürdüğü çocukları web kamera karşısına gezerek çıplak görüntüler vermesi konusunda ikna etmiş, ardından ‘arkadaşlarına söylerim’ diyerek şantaj yapmıştı.


Çocukların çıplak görüntü vermesini nasıl sağladı?

10 yaşındaki A. adlı mağdur çocuk:

“...internette oyun oynuyordum. Yanımda M. adlı arkadaşım da var. Oyunlar bölümünde yalnızca çocukların olduğu sohbet odasında Ceren isimli kişi benimle özel görüşmek istedi. Kabul ettim. Daha sonra yaptığımı özel görüşmede iletişim kuracağım adresini verdi. Ben de kullanıcı adını adres defterime ekledim. Böylece sosyal medya hesabımdan onunla arkadaş oldum. Kameraları karşılıklı açtık. O da görüntüsünü açtı. Karşımda 13-14 yaşlarında güzel bir kız görüntüsü vardı. Önce havadan sudan konuştuk. Sonra bize ‘cinsellik’ içerikli konulardan hoşlanıp hoşlanmadığımızı sordu. Arkadaşımla birlikte ‘evet’ dedik. Sonra yanımdaki arkadaşımla birlikte soyunmamızı istedi. Sonra daha ileri gitmemizi istedi. Biz kabul etmedik. Bu olayı ailelerimize anlatmadık. Arkadaşımla aramızda sır olarak kaldı.”


13 yaşındaki K. adlı bir başka çocuk: "...Okuldan bir arkadaşım bir oyun sitesinde internette tanıdığı 'Ceren' adlı bir kızla tanıştığını söyledi. Elektronik adreslerini verdi. Ben de o adresten o kişiyle tanıştım. Cinsel içerikli sohbetler yaptı. Sohbet sonrası soyunmamızı istedi. Kendi görüntülerini gönderdi. Sonra ona inandım. Kendisine görüntülerimi gönderdim. Daha sonra bizi, istediklerini yapmazsak görüntülerimizi arkadaşlarıma göstereceğini söyleyerek tehdit etti. Aileme anlatamadım. Onu internet ortamında engelledim. Ancak sınıf arkadaşım A. aracılığıyla haber göndererek bana şantaj yapmaya başladı."


Sonrasını yazamıyorum. İşin içinde çıkamayan küçük çocuklar çözüm bulmaya çalışırken daha fazla mağdur olmuşlar. Peki ‘Ceren’ gerçekte kimdi? Elbette bir çocuk değil... 36 yaşındaydı. Bir mobilya mağazasında çalışıyordu. Ve çocuklara kendini yaşıtları gibi tanıtarak tuzağa düşürüyordu. C.K. 9 Haziran 2006 tarihinde polis operasyonuyla tutuklandı.


Aynı operasyonda tutuklanan bir başka isim ise A.Ç adlı bir otel hizmetlisi. Onun yöntemi farklı. Maddi durumu iyi olmayan çocuklara para yardımında bulunarak ya da kontör gibi hediyeler göndererek güvenlerini kazanıyordu. Daha sonra da bu çocukları sanal ortamda çirkin emellerine alet ediyordu.


Tuzağa nasıl düşürüyorlar?

Yukarıdaki ifadeler yargıya yansıyan bir dosyadan. Ve dikkat ederseniz olan bitenlerden anne-babalar haberiz. Ve yine başka çocuklara ait fotoğraf ve isimlerle kendilerini yaşıtlarını gibi tanıtan suçlular var işin içinde. Üstelik adım adım ilerliyorlar. Onları ürkütmeden, sosyal medya hesapları üzerinden iletişime geçiyorlar. Onları en sevdiği mecralarda tuzağa düşürüyorlar. Oyun sitelerine giriyorlar. O sitelerin sohbet odalarına giriyor, oyunlar üzerinde konuşuyor, sohbet ediyor, yakınlaşıyor ve güvenlerini kazanıyorlar. Ardından hamle yapıyor, kişisel sayfadan görüşüyor, çocuğa kendisini sosyal medya hesabına eklemesini istiyorlar. Eklendiği hesaptan çocuğun okuldaki arkadaşları dahil hepsiyle bağ kuruyor. Sonra cinsel içerikli sohbetler başlatıyor, soyunmalarını istiyor, hatta birçoğunu ikna ediyorlar. İkna yöntemleri farklı; kimi zaman maddi yardımda bulunarak, ya da kontör vs. göndererek güvenlerini kazanıyor, ardından cinsel içerikli sohbet ve görüntülerini arkadaşlarına göndereceğini söyleyerek şantaj yapıyorlar.


Dışarıda buluşmaya 'nasıl' ikna ediyorlar?

Bu içerikte yargıya yansıyan sayısız dosya var. O dosyalar, sanal tuzaklara düşürülen çok sayıda mağdur çocuğun olduğunu gösteriyor. Birçoğu ailesinden gizliyor. Büyüklerinden yardım alamadıkça daha fazla mağdur oluyorlar. Sosyal medya ortamında tanıştığı kişilere inanıp, güvenen, evden kaçan çocuklar var. Sosyal medya hesabı üzerinden hiç tanımadıkları kişilere inanıp, ev, okul, adres, telefon bilgilerini verip, dışarıda buluşmaya ikna olup mağdur olan çocuklar var. Peki neyapacağız? Gerçeklik algısı gelişmekte olan çocuk ve gençleri bu konuda daha fazla bilgilendireceğiz, onlarla sanal dünyaya adım atmadan, karşılık kurulların yazılı olduğu 'sözleşme' yapacağız. Peki nasıl?


Konu detaylı olduğu için bu soruların cevabını bir sonraki yazımda yanıtlamak üzere…


Sevgiyle kalın.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.