Kadın, yaşamın “mayasıdır”
“Dünyadaki en güzel üç kadın, annem, gölgesi ve aynadaki yansımasıdır" Halil Cibran’ın dediği gibi.
Kadın, yaşamın yansımasıdır. Bedenlerinde can bulup, vakti gelince bedeninde ayrılan oğullar, kızlar, önce annelerinin gölgesinde hazırlanırlar hayata... Sonra, annelerinin gölgesi, kızlarının, oğullarının yansıması olurlar.
Kadının yansımalarındaki 'demlenme' süreci durmaksızın devam eder. İşte o nedenle; kadın, demek ‘yaşamın yansıması’ demektir. İşte o nedenle; 'bir kadın' demek, 'bir hayat' demektir.
İşte o nedenle; bizi biz yapan aynadaki yansımalarımızın kaynağı analarımız, hepimizin en kıymetlimisidir her daim.
Kadın, yaşamın 'mayasıdır' aynı zamanda. Adem oğlu insan, yalnızca o mayanın içeriğinde değişime uğrar özünü bulabilir. O maya: Önce bireyi, sonra bir toplumun, ya da kazanılmaz denilen zaferlerin sebebi, hatta bir ulusun kaderini değiştirecek 'nefesi' olur aynı zamanda.
O maya; o kadar kıymetlidir ki; amacı, içeriği, ruhu, nefsi, karakteri kısacası özü ‘arı’ değilse, tutmayan bir mayanın, hamuru ekmeğe dönüştürememesi gibi özünü bulamayacaktır.
İşte o nedenle kadında ‘mayanın bozulması’ demek fermente olamamış bozuk bir mayanın yaptığı gibi ‘özüne dönüşememek’ gibi ‘iyi insana’ dönüşememek demektir.
Kadın, anadır aynı zamanda. Derler ya; “Kadın hayatın ta kendisidir..."
“Sana ruh üflendiğinde bir kadının karnındasın... Ağladığında bir kadının kucağındasın...
Aşık olduğunda bir kadının kalbindesin... Annendir, kardeşindir, eşindir, çocuğundur, arkadaşındır, sırdaşındır kısaca her şeyindir. İşte o neden kadını incitmemek lazım. Şiddeti değil uygulamak aklından, kalbinden geçirmemek lazım”
Kadın; yalnızca doğuran, besleyen, büyüten bir varlık değildir. Kadın, durmaksızın 'üretendir', 'alın teridir', 'emektir', 'değişimlerin' sebebi ve sonucudur aynı zamanda.
İşte o nedenle kadın demek, bir başkasının yaşamına bağımlılık, bağlılık ya da ekonomik gücüne yaslanarak varlık gösteremeyeceğini 'idrak etmek' demektir.
Kadın, yalnızca bir 'eştir' aynı zamanda. Yol arkadaşı, kader arkadaşı, dostu, sevdiği, evladının anası, diğer yarısıdır. İşte o nedenle; kadının hak ettiği değeri unutmadan nefes almak lazımdır…
İşin özü; kadın önce İNSAN’dır. Sonra insandır, hep insandır, yalnızca insandır. Sonra annedir, eştir, kadındır…
Başta beni ben yapan değerlerimin yansıması, aynadaki gölgem annem ve bu özel günün sebebi emekçi kadınların ve tüm kıymetli kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Sevgiyle kalın her zaman...
YORUMLAR