Eylül ve Leyla’ya kıyanlar…
Annelerinin, kirpiklerinden akan bir damla gözyaşına, kıyamadıkları kuzuları; Eylül ve Leyla…
Yüreğimiz yanıyor. Yüreğim yanıyor. Tüm kelimler yine sustu içimde, acıya dair anlatabileceğim tüm kelimeler içimde yastalar yine. Çocuklarımıza dokunmayınız.
Çocuklarımıza dokunmayın demiştim. Bundan tam 10 yıl önce, 2.5 yaşındaki bir bebek cinsel tacize uğramıştı. Hiç tanımadığım bir bebeğe yapılan olayın izini sürdüğümde ulaştığım belgeleri derleyip bir kitaba dönüştürdüm. O gün bugündür, cinsel istismarla mücadele yöntemleri, sanal tuzaklar, pedofillere yönelik kimyasal hadım, eş zamanlı rehabilitasyon uygulanması gerektiğine ilişkin sayısız yazılara mürekkep akıttım.
Son yaşanan olaylar yine gösterdi ki yaşam var oldukça kötülük hiç durmuyordu. Yine canı yanan anneler, çocuklar, köpekler, kediler. İçimdeki kelimeler yasta olan ben, bu defa bu çirkin suçların öznesi olan erkeklerin nasıl kötü adamlara dönüştüğünü yazmak istiyorum.
Kimler, neden bir köpeğin, kedinin canını yakmak ister. Kimler, neden, iki miniğe zarar verebilecek kadar insanlığından vazgeçebilirdi.
Peki; ‘insan’ nasıl olunabilirdi. İnsan erkekler nasıl yetiştirilir, “adam o-la-ma-yan” erkeklerle mücadele edebilmek için ne yapmalıydı.
Başka Eylüllerin, Leylaların ölmemesi için, verilecek cezaların yanı sıra, onların suçu sürükleyen nedenleri de sorgulayalım. Bunun için önce…
Anneler; iş yine size düşüyor. Babalar; sorumluluklarınız büyük. Çocuklarınızı büyütürken işbirliği yapın lütfen eşlerinizle.
Oğullarınıza önce...
Karşı cinsle arkadaş da olunabileceğini anlatın, gösterin, öğretin.
Oğullarınıza; bir kadının omzuna arkadaşça da dokunabileceğini öğretin.
Kız arkadaşının, koluna, bacağına yanlışlıkla dokununca tahrik olmamaları gerektiğini nedenleriyle, nasıllarıyla öğretin.
Onları; kadını ‘kışkırtıcı,tahrik edici’ gibi cinsel bir obje olarak değil. Önce ve yalnızca insan olduğu için sevmeyi, saygı duymayı öğretin.
“Benim oğlum, kızları peşinden koşturacak, ablasına abilik yapacak” yanlış. Kodlamalarla erkekliği yücelten, erkekliği kışkırtan ifadelerden kaçının.
Kaçının, sakının ki; bu kodların zamanla onların davranış biçimlerinin NEDENLERİ olacağını unutmayın. Unutmayın ki, büyüdüğü zaman kız kardeşinin, annesinin, kadının namusunu korumaya reva görmesin kendini.
Cinsel eğitim dersleri müfredata girsin
Ve eğitimciler:
Ebeveynlerin verdiği eğitimin yanı sıra okullarda mahremiyet, cinsel eğitim dersini dahil edelim.
Onlara önce ‘vicdanlı’ olmayı öğretin
Adı ‘vicdan’ olan bir dersi de ekleyelim müfredata. Okullarda onlara, değerler eğitimi verelim. Onlara vicdanlı, dürüst, merhametli, dili, dini, ırkı, söylemi ne olursa olsun yaradanın yarattığı her şeyi sevmeyi öğretelim.
Çünkü; akademik araştırmalar gösteriyor ki; ‘empati, vicdan’ duyguları gelişmeyen kediye, köpeğe zarar veren bireylerin 'şiddet ve öldürme' ile anlamlı bir korelasyon var. Dolayısıyla; bir canlıya zarar vermeleri olası bir durum. İşte o nedenle,
Onlara;
Yuvasına yiyecek taşıyan minicik bir karıncaya, böceğe, arıya, bir serçeye zarar vermeyen, kedinin kuyruğunu çekmeyen, köpeğin kuyruğuna teneke bağlamayan, kuşların kanatlarını kırmayan, bitkileri koparmayan. Sözün özü, canlıları seven çocuklar olmayı öğretin.
Örnek olun oğullarınıza, çocuklarınıza
Unutmayın çocuklar anlatılanı değil gördüğünü öğreniyor. Onlar sizlerin yansımalarınız demiştik... Yansımalarınızın ışığını ne kadar parlaksa, yolları o kadar aydınlık olacak demiştik.
İşte nedenle; cezai yaptırımlar kadar, sorunun kaynağını bulmak, (çocukluğu, travmaları, şiddet, madde bağımlılığı, psikiyatrik durumu vs.) Eylüllere, Leylalara kıyabilme cesaretini bulanların, suçluya nasıl dönüştüklerine multidisipliner bir metotla tespit etmek gerekiyor.
YORUMLAR