Suça sürüklenen hayatlar…

Adı Cyntoia Brown. Tenesse eyaletinde doğdu. Alkol ve uyuşturucu bağımlısı bir annenin, çocuğu olduğu gerekçesiyle farklı bir aileye evlat verildi.


Şans ona bir ara göz kırpmıştı. Sevgi dolu bir aile ortamında büyüdü. Ancak 14 yaşına gelince farklı bir döngüye girdi. Adeta biyolojik ailesinin karma döngüsünü tekrarlayan davranışsal değişimler yaşadı.


Erginlik dönemini uçlarda yaşıyordu. Tanışmadığı halde biyolojik annesi gibi küçük yaşlarda alkol, uyuşturucu kullanmaya başladı. Sokaklarda yaşadı. Uygun olmayan arkadaşlıklar kurdu. Cyntoia'nın yaşam döngüsünün alt üst edecek trajedisi ise biyolojik annesinin tecavüze uğradığı aynı yaş aralığında, 16 yaşında başladı.


Çok garip bir tesadüf olsa da annesi gibi onu da 16 yaşına bastığında hazin bir son bekliyordu. 2004 yılında para karşılığı birlikte olmak için görüştüğü Johny Allen adlı bir emlakçıyı öldürdügü iddiasıyla ömür boyu hapse mahkum edildi.


Bu sürece kadar kimsenin farkında olmadığı Cyntoia ve dava dosyası, beklenmedik bir şekilde, ünlü isimlerin sosyal medyada yaptığı destek paylaşımları sonra dikkat çekti. Öyle ki dava dosyasının her bir detayı ülkemin gündem konuların başında yer alıyordu. Tepkiler ise çığ gibi büyüyordu. Sosyal medyada Cyntonia Brown'un affedilmesi için #Cyntoia'ya özgürlük çağrıları yapılıyordu.


Çağrılarda küçük yaşta bir çocuğun neden yetişkinlerin çıkarıldığı bir mahkemede yargılandığı sorusuna yanıt aranıyordu. Bu sorunsalın gerçek nedenin ise Cyntoia'nın 'kadın ve siyahi olduğu için ayrımcı ve eril söylem olduğu iddia ediliyor, suça sürüklenme koşullarının ise neden gözardı edildiği tartışılıyordu.



****

Tartışmaların gölgesinde önemli bir gelişme oldu. Biyolojik annesi tanık olarak dinlendi ve duruşmada şu dikkat çekici açıklamaları yaptı:

“...Onun yaş aralığında benzer trajedik süreçleri olan anneannem, sonra anne, ben ve şimdi kızım Cyntoia yaşadı. Kızım gibi benim de 16 yaşında hayatım alt üstü. Çocuk olamadım. 16 yaşında tecavüze uğradım. Sonra bu iğrenç süreç sistematik olarak devam etti. Beni kimse koruyamadı. Sonra bağımlı oldum. Ve kızıma hamile kaldığımda alkol bağımlısıydım. Umudumu kaybetmiştim. Onun gibi farklı bir suçtan cezavine girdim. Tahliye oldum. Şimdi kendime yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum.


Çok üzgünüm. Kendime yıllarca şunu sordum. Eminim Cyntoia da soruyordur. Neden. Neden ben? Olayların bu noktaya gelmesinin tek sorumlusu ben miyim? Sevgi dolu, bilinçli ebeveynlerim olsaydı, okuyabilseydim, doğru zamanda bağımlılık tedavi görseydim, doğru zamanda anne olsaydım, belki benim gibi kızımın da farklı hayatı olacak, burada sanık sandalyesinde olmayacaktı."


Cyntoia ise biyolojik annesinden şaşırtıcı güçlü bir profil tutumu içindeydi. Özgürlüğünü istiyordu. Her duruşmada çok pişman olduğunu öne sürdü, önce liseyi bitirdi. Ardından üniversiteyi bitirdi. Savunma avukatları ise bu tutumun yeterli olmadığını, masum bir insanı kasten,planlayarak öldürdüğünü ve bu suçun yasalarda cezasının olduğunun altını çiziyordu.



****


Duruşmanın seyrini ise bilirkişi olarak dinlenen alkol bağımlılığı konusunda bilimsel araştırmaları bulunan bir nörolog oldu. Dilenen uzman, Cyntoia Brown'un anne karnınndayken aşırı alkole maruz kaldığı gerekçesiyle nörolojik ve bilişsel spekturum bozukluğu olduğu, bu fiziksel bozukluğun duygu ve tutumunlarını olumsuz etkilediğine dikkat çekti.


Bu açıklama, çarpıcıydı. Kendisini evlat edinen sevgi dolu bir annesi olmasına rağmen, biyolojik annesine benzer süreçleri yaşama nedeni, annesinin hamileyken bağımlılığın sonuçları olabilir miyidi? Annesinin bağımlılığı nedeniyle anne karnında yaşadığı travmalar ve sonuçları, suça sürüklenme nedeni dikkate alınmalı mıydı? Cyntonia, yıllarca bu sorunsala ilişkin sorgulamalar, destek içerikli sosyal medya paylaşımları, tartışmaların ardından 15 yıl tutuklu kaldıktan sonra 2019 yılında şartlı afla tahliye oldu.


Cezaevinde liseyi ardından üniversiteyi bitiren Cyntonia'nın yaşadığı süreci anlatan kitapları var. Trajedisi ise orjinal ismi "The Cyntoia Brown Story" (Cinayetten Affa) konulu bir belgesele konu oldu. Hikâyesi ise bu belgeselle yeniden gündeme geldi.


****


Bir belgesele konu da olan davanın özeti böyledi. Cyntoina bir cinayet işlemiş, bir canlının yaşamına son vermişti. Bir başka annenin yavrusunun canına kıymıştı. Cinayet bir suçtur. Kabul edilemez bir suçtur elbette. Yasalarda da tanımı nettir. Bu noktada hukuk önünde herkes eşititir. Yasaların cezai tanımına itirazım yok.


Bu konuyu yazma nedenim; benzer travmaları bulunan çocuk ve gençleri hatırlatmak. Onları süreç bu noktaya gelmeden fark etmemiz gerektiği, travmalarına, ruhlarındaki yaralarına sihirli dokunuşlar yapılması gerektiğine dikkat çekmek.


Cnytonia ne zaman, nasıl suça sürüklenen bir çocuğa nasıl dönüşmüştü?


****



Bizim yasalarımızda TCK'da bu konuda tanım nettir.


Suçu işleyen bir çocuk ise kullanılan tanım farklıdır.


Ortada bir suç ve bu suçun cezası vardır. Ancak sanık çocuk ise 'Suçlu Çocuk' olarak tanımlanmaz. 'Suça sürüklenen Çocuk' olarak kabul edilir.


Peki neden?


Yargı muhabirliği yaptığım dönemlerde benzer koşullarda büyüyen, benzer trajedik travmaları olan, benzer tanıları bulunan, suça sürüklenen çocukların duruşmalarını izledim.


Hikayeleri benzer, kurbanlar benzer, isimleri farklı olsa da acıları tanıdık her birinin.


Bence Cyntoia bir cinayet işledi. Kabul edilemez bir şekilde.


Şunu fark edelim istiyorum; sokaklarda, aramızda, tıpkı Cyntonia gibi benzer travmalarla kayıp hayatlar, travmalarıyla mücadele eden çocuklar var Cyntonia gibi.


Annesinin hamileliğinde yaşadığı travmanın izlerini yaşıyordu. Ergenliği uçlarda yaşamış, yanlış arkadaşlarla, suça sürüklenmişti. Tıpkı annesi gibi hazin bir öykünün öznesi olmuştu.


Yalnızca bedeninde değil ruhunun derinliklerinde de kaybolmuştu. Ölmeyi hak etmeyen bir cana kıymştı. Karması ise peşini bırakmamış, özgürlüğünü kaybettiği bir bedel ödetmişti.


O nedenle “Suçlu çocuk değil, suça sürüklenen çocuk“ söyleminin alt okumalarını fark edelim istiyorum.


Onları fark edelim. Yalnızca kendilerine değil bir başka masum insanın canına, hayatına zarar vermeden


Zira; bu davanın özü ve araştırmalar gösteriyor ki Cyntonia Brown'un koşullarında büyüyen bir çocuk, doğru zamanda, doğru şekilde uzman desteği, ideal ebeveynlik, gereksinimlerine uygun eğitim, huzurlu kültürel ve sosyal ortamda ve elbete, mutlaka güvenli bir sevgi ortamında topluma yeniden kazandırılabilirdi.


Suça sürüklenen, yaralı çocukların değil, mutlu çocuklarla, iyi insanlarla sarmallanmış bir dünya dileğiyle...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.