X

“Sevgili Yeşim Hanım, internette insanlara yardım ettiğinizi gördüm. Ben de size danışmak istedim. Ekim ayından beri eşimin ailesiyle kavgalıyım. Kız kardeşi, eşimle yaptığımız bir tartışmaya dahil etti kendini ve sürekli küfürlü mesajlar atıp durdu, cevap vermedim. Eşime müdahale etmesini rica ettim fakat o karışmadı. Sakin bir fıtratı var. İnsanlara birşey söyleme gereği duymayan tiplerden. Kavgaya abileri karıştı. Ben de babasına söyledim ama inanmak istemedi, hatta hakaret etti. Her defasında çocuğunu alıp babanın evine git diyen bir adam bu. Ayrıca en son olayda benim ve eşimin arkadaşının yanında eşime bu kadını boşa deyip durdu ve kavga ettik. Türk değiller ama Müslümanlar, kültürleri çok farklı, çok rahat, geniş insanlar. Ben üniversite mezunuyum ve bu kadar cahil insanlarla baş edemiyorum artik. Eşimle şu an iyi olmamıza rağmen bu insanlar durup durup sıkıntı çıkartabiliyor. Eşimi her gün arıyorlar. Her gün telefonda ne anlatıyorlar bu adama bu kadar. Çok yoruyorlar onu da. Şu an ailesiyle görüşmüyorum. Bundan ötürü o da annemleri aramak istemiyor. Gelirse saygıda kusur etmem diyor ailem için. Ama daha samimi ilişkileri vardı ve eşim şu an nankörlük yapıyor. Annemler çocuğumuza bakmak için iki sene eşimin isteğiyle bizde kaldı. Ama onun ailesi evlenirken bile ona sahip çıkmadılar. Tüm ev eşyalarını, nişanı, düğünü hep biz karşıladık eşimle ve annemlerin desteğiyle. Aşırı antipati oluşturuyorlar bende çünkü sürekli hakaret edip duruyorlar. Karar aldım kesinlikle görüşmeyeceğim diye, eşim de tamam dedi. Üzülüyor da fakat haklı olan benim. Ne yapmam gerekiyor acaba? O insanlar yüzünden sağlığım bile bozuldu. Bu insanlarla bu kötü niyetlerinden dolayı eşimin görüşmesini de istemiyorum. Ailesi en azından benim ezilecek bir tip olmadığımı anladı. Fakat pes etmeyecekler. Sizce doğru olan o kadar hakareti sineye çekmek mi yoksa durum böyle mi kalsın? O da ailemle samimi olmasın, ben de ailesiyle görüşmeyeyim. Sizce bu mantıklı mı? Şimdiden teşekkürler...”


Yeşim Tijen’in cevabı:

İnsan evlenirken sadece sevdiği kadın ya da erkekle evleneceğini düşünerek, hep pozitif düşüncelerle, biraz safça yola çıkıyor. Olumsuzluklar varsa da nasıl olsa hallederim diyebiliyor, yani kendi kendini ikna ediyor. Evleneceği kişinin annesi, babası, kardeşleri... Onların yaşamlarında ne kadar önemli olacaklarını hesaba katmadan... Oysa ‘ele karışmak, yele karışmaktır’ demiş büyüklerimiz. Ne doğru demişler. Ailelerin hayatlara müdahalesi bazen iyi bazen de kötü sonuçlar doğurabiliyor. Bilerek ya da bilmeyerek insanın hayatını darmadağınık edebiliyor aileler. Ruhen dağılıyor çiftler. Bu yaşananları rüzgara benzetirsek, evliliğiniz esen rüzgarlarla savruluyor. Bir o yana, bir bu yana... Ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. İlk zamanlar öteye, beriye, camlara koşuyorsunuz, açık cam varsa kapatayım kırılmasın camlar diyorsunuz. Telaşa düşüyorsunuz. Bütün camları sıkı sıkı kapatıyorsunuz. Dışarıya bakıp, rüzgarın etkisini seyrediyorsunuz. İyi ki camları kapadım diyerek, bir parça rahatlasanız da rüzgarın uğultusunu duyuyorsunuz. O ses hala sizi elinizde olmadan huzursuz edebiliyor. Ne zaman susacak bu ses, yeter diyip susmasını beklerken yalnızlığınızı hissediyorsunuz. Yalnızken rüzgarla baş etmek daha zor geliyor insana. Keşke tek başınıza savaşmasaydınız.


Atamızın gençliğe hitabesinde ‘’düşmanlar içerden ve dışardan olacaktır’’ demişti hatırlarsınız. Bu evlilikler için de böyle değil mi bir düşünün. Her türlü tehlike olacaktır. Siz bunlara karşı evliliğinizi korumakla yükümlüsünüz. Bir sizin korumanızla evliliğinizi nereye kadar koruyabilirsiniz? Hani bir kalenin tek bir taraftan korunması gibi, ya kalenin diğer tarafları? Onlar taarruza açık, Allah’a kalmış olmuyor mu? Eşinizin de bu evliliği korumak için çaba göstermesi gerekir. Bu göstereceği çaba ne olabilir? Susturmak olur. Size kapıyı göstermelerine, ‘’annenin evine git’’ demelerine sessiz kalmamak olur. Onları durduracak olan, eşinizdir. Çünkü sizin her bir sözünüz, davranışınız onları daha fazla kızdıracaktır. Kendi çocuklarının verdiği tepkiyi affedebilirler ama sizinkini kolay hazmedemezler. Kendisinin sakin bir insan olması, yaşanılanlara göz yummasının açıklaması olamaz. Kayıtsız, şartsız aileye ve bunca söze küfüre sessiz kalmak kişiyi gözlerde yalnızca silikleştirir.


Yine de siz elinizden geleni yapın, içiniz rahat olsun. Ailesi için cahil insanlar demişsiniz. Cahil insan bir şey bilmediği için sorumluluk taşımaz. Kendini geliştiren insanlarsa, öğrendikleri her şeyin yüküyle sorumluluklarını daha da çoğaltırlar. Bu insanlar çocuklarını düşünmeyip size kapıyı gösterebiliyorlarsa, iki kişinin yaşamlarına sorunlar katacak kadar sorumsuzlarsa, size de yapacak tek bir şey kalmış, o insanları kapınızın dışında tutmak. Başka türlü onlarla bir arada olmaya devam ederseniz siz de mecburen farklılaşacaktınız. Bu şekilde davranarak, sinirlendiğiniz şeyler olsa da muhatap olmayacaksınız. Sizin yapacağınız şey bu evliliğin devamı için eşiniz ile olan ilişkinizi güzel ve dingin tutmak. Çünkü bu evliliğin devamı sizin eşinizle birbirinize olan duygularınızın gücüyle alakalı, bunu unutmayın.


Eşinizin kendi ailesiyle görüşmesine karşı çıkmanız doğru bir davranış olmaz, aksine ‘’tabi ki görüşeceksin’’ diyerek bu konuda ılımlı bir tavır sergileyin. Çünkü kimse ailesini seçme şansına sahip değil, o nedenle de ailesini kötülemeden, kendisiyle yaşananları paylaşın. Bu konuda sadece size sahip çıkamaz, onlar da ailesidir. Kendisinden böyle bir beklenti içine girmeyin ama sizin de ona ihtiyacınız olduğunu hissettirin. Destek verir, vermez. Verecek gibi gözükmese de sizin düşüncelerinizi de bilmeli. Bir gün bu düşüncelerin ruhundaki varlığıyla, sakin kişiliğinden sıyrılıp onlara ‘’durun!’’ diyebilir de. Yalnız siz eşinizin ailesiyle görüşmesine tahammül edebilecek misiniz? İşte siz bunu başarabilirseniz evliliğinizin bir ömrü olabilir ama onlarla bir sürtüşme içinde olmaya devam ederseniz, eşiniz yılmasa da siz yılıp bu evlilikten vazgeçebilirsiniz. Eşinizin karşı tutum olarak ailenize tavır alması, sizin tabirinizle ‘’nankörlük’’ olsa da sineye çekmeniz gereken bir durum.


Evliliğin kutsallığına inananlardanım, onun için elinizden geleni yapın. Yaptığınız her davranışta, sözde sevgi olsun. Eşinize bu sevginizi hissettirin. Gerisini Allah’a havale edin. Sevgiler...


***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen