İlişkiye girdik, çok kötü hissediyorum...
“Merhaba, biz erkek arkadaşımla ilişkiye girdik. İlk zamanlar çok zorlu geçti. O da pişman oldu ben de pişman oldum. Sonrasında bir daha böyle bir şeyin olmayacağını konuştuk ama yine kendimizi birlikte olurken bulduk. Üçüncüden sonra o da kesin bir şekilde bundan sonra sana zarar verecek bir şekilde davranmayacağız, söz veriyorum dedi. Ama sonrasında ben istekli oldum ve bunu ona da belirttim. O gün de birlikte olduk. Sonrasında birlikte kaldık, normal uyuduk, sabah uyandığımızda birlikte olduk. “Sen bir ara bir şey söylemiştin, o ne oldu şimdi” dedim cevap veremedi. Bizim bir ara tartışma nedenimiz "sen nasıl kendini tutabiliyorsun"du. Ben de bu lafına çok sinirlenmiştim ve ne yani her seferinde birlikte mi olalım, doğrusu bu mu demiştim. İlk birlikte olmamız anlamadığımız bir şekilde oldu sonra 2.sini o istediği için kabul ettim. 4.sünü ise tartışmamızdan 2 hafta sonra ben istedim. Durmak benim için de zor tabii, aklımda hep evlendiğimiz zaman olması var. Nasıl oluyor da o verdiği sözü unutabiliyor. Her seferinde onu reddetmem de bir süre sonra ilişkimizi olumsuz etkilemez mi? O yüzden ben o istediği zaman kendimi bırakmam gerekiyormuş gibi hissediyorum. Normalde 1 kerede kalıp, evlendiğimiz günü beklemekti benim düşüncem ama şu an durum bu. Ve ben şu an kendimi kötü hissediyorum. Nasıl davranmalıyım, ne yapmalıyım?”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Ah bu iç ses ne akıllıdır çoğu kimse kulak asmaz ona. Halbuki o her şeyi hisseder, doğruyu yanlışı sahibini dürte dürte söyler, ‘’yapma yapma’’... Kim dinler ki? Sonradan sıkıntısını çeker keşke diye diye. Görüyorum sizi de dürtmüş içinizdeki ses. Ne yaptın? Ne olacak şimdi? Yapma sonrası var? diyerek kulağınıza kulağınıza fısıldamış duymuşsunuz, dayanamayarak bana yazdınız. Gerçekten de ne olacak şimdiden sonra, o genci kaybetmemek, sizinle ilişkisini aynı tatta sürdürebilmesi için onunla beraber olmaya devam mı edeceksiniz? Korka korka, endişe içinde... Bu hareketinizin getirisi sizin kanaatinize göre, o genç olacak. Bana sorarsanız emin olamazsınız diyeceğim. Çünkü babanızın oğlu mu? Nasıl güvenebilirsiniz? Bugün öyle der, yarın başka der. Erkeklerin hevesleri vardır. O hevesi geçer. Arkasına bile bakmaz gider. Siz de yaşadıklarınızla baş başa kalır, şaşkın bakarsınız ardından. Ama ayrılmayacaktık, beni seviyordu der durursunuz anlam veremeden. Kesinlikle güvenmemelisiniz. Kadınlar özgür değildir ülkemizde. Öyle olduğumuzu söyleseler de sakın aldanmayın. Hayatı kadınlar istedikleri kadar bir erkek için yanıp tutuşsun, duygularıyla yaşayamazlar. Yaşarlarsa bu özgürlüğün bedelini de öderler. Namus bekçileri bazı erkekler tarafından tüh kaka olarak gözükürsünüz. Aralarında kulaktan kulağa oynarlar. Bu amaçla size yaklaşırlar. Zaten çoğunluk dertleri sevgiden ziyade budur. Eğer sizi gerçekten seviyor ve korumak istiyorsa size zarar verecek bu davranışlarından kendisi sakınır. Aksi halde bu aranızda alışkanlık haline gelir. Kadın olarak sizin dur demeniz gerekiyor. Bu konuda kadın daha iradelidir. Kendinizi kimseye kullandırmayın. Erkek arkadaşınızla her seferinde bu duruma meydan vermek, sonrasında üzülmek yerine kesin tavrınızı koymalısınız. Yoksa zararlı çıkan sadece siz olursunuz. Erkek arkadaşınız bundan zarar görür mü? Hayır kesinlikle. Ayrılırsanız yaşadıklarını kar hanesine yazarak hayatına devam eder. Siz de kendinize kocaman bir eksi yazarsınız. Burası Türkiye. Çok şey değişiyor gözükse de değişenler görüntüde, kafalar aynı kafa. Kadının duygularıyla yaşamasına ne kadar sıcak gözle bakıyorlar sanıyorsunuz. Sadece lafta.
Hayatta yaşanılan her şeyin bir bedeli var. İnsanlar bu bedeli yaşamlarında mutlaka öder. Bu bedeli ödemek istemiyorsanız, iradeli davranmalısınız. İrade, kendine sahip olmaktır, eline, beline vücuduna. Neden bu kadar katı düşünüyorum? Çünkü bu gençle olmadı diyelim, ya siz ondan soğudunuz ya da o sizden soğudu. İlişkiniz bitti, yeni biri girdi hayatınıza. Daha sonraki arkadaşınız çok tutucu olabilir. Nasıl açıklarsınız? Geçmişinizden siz sorumlusunuz. Yarınlar sürprizlerle dolu bilemezsiniz, o yüzden tedbirli olmak zorundasınız. Onun kaybedecek bir şeyi yok, sizin var. Bir başkasına sorsanız belki daha farklı bakar sorununuza. Herkesin hayata bakışı farklıdır, aman ne olacak canım yaşa denebilir. Bu umursamaz tavrı sergileyecek aile yapısına, çevreye sahip misiniz diye sormam gerekiyor burada. Hayat boş vererek yaşanılamaz, ipi koy verirseniz toplamakta zorlanırsınız. Hayatınızın ipleri mümkün olduğunca sizin elinizde olmalı. O yüzden diyeceğim ki hayatta yaptıklarınız, duruşunuz sizin aynanızdır. O görüntüyü güzel vermelisiniz. Önce kendinize sonra ailenize, etrafınıza...
Seçimlerimizle hayatımız yol alır. Güzele de, karmaşık bir yola da seçimlerimizle gireriz. O yüzden benim size tavsiyem noktayı koyun, ilişkinize değil ilişkinizin gidişatına. Her şey zamanında yaşanmalı. Tekrar diyeceğim ki burası Türkiye. Bu ülkede kadın özgür değil… Sevgiler...
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR