Çok mu taviz verdim?

“İlk defa hiç tanımadığım birine derdimi anlatıyorum. Üniversite öğrencisiyim. Geçen sene sınıfımdan bir kıza aşık oldum. Söylemedim ilk önce. Sonra o açıldı bana seni seviyorum ben de hemen söyleyiverdim seviyorum diye. Birbirimizi daha iyi tanımak için bir müddet bekleyelim, kısa bir ilişki olsun istemiyorum dedi. Bekledim. Mesajlaşıyorduk, görüşüyorduk. Sonra bana cevap vermemeye başladı. Cevap verdiğinde de sürekli bağırıyordu. Sosyal medyadan da engelledi. Vizelerden sonra memleketime gittim. Memleketteyken bir açtım sosyal medyayı, bana seni seviyorum diyen kız, bir başkasıyla “mutluluğum” diye fotoğraf atmış. Beynimden vurulmuşa döndüm. Okuduğum şehre geri geldim. Bir akşam beni aradı. Konuşmak istemedim ama günlerce aradı. Konuştuk. Neden bana böyle bir şey yaptığını sordum. Bu kadar sevilmeyi haketmediğimi düşündüm dedi. Sonra yine ben konuşmamaya devam ettim. Ama peşimden ayrılmadı. Söndürmek üzere olduğum ateşi hep canlı tuttu. Finallerde yine seni seviyorum dedi, bir şans daha dedi... Verdim. Her şey yolunda gibiydi. Ben yine memlekete gidip geldim. Geldiğim akşam buluşalım mı dedim, olmaz bir arkadaşımın kardeşi geldi onlarla iftara gitmek için sözleştim dedi, tamam dedim. Neyse iftarı yapmışlar filan beni aradı yurda geldim diye.. Arkadaşlarımın yanındaydım, yemin ediyorum koşa koşa gittim yanına. Sarıldım, ama o ruhsuz gibiydi. Bir hafta boyunca sürekli görüşmek istedim hep reddedildim. 15 Temmuz’da köprüdeydim ben. İstanbul’a gidiyordum. Onu aradım hemen, nerdeysen yurda dön diye. Sonrasında her şey çok güzel gidiyordu. Laf aramızda yüzük almıştım. Yaşadığım en güzel aşksın diyordu, beni terk etme, beni sakın bırakma, seni seviyorum diyordu. Ta ki o hastalanıncaya kadar. Böbreklerinde protein kaçağı vardı. Tekrarlamış hastalık. Bir de adet gecikmesi var, belki hamile olabilirim dedi. Biz hiç birlikte olmadık. Meğer iftara gittiği arkadaş da arkadaş değil sevgiliymiş. Beynimden vuruldum ama dedim ki seviyorum... Terk etmedim. Bir tek kötü kelime konuşmadım ona. Sonra ailesi hasta olduğu için yanlarında okuması için baskı yapmaya başladı. Hastalığının soğuk ya da sıcakla değil beslenmeyle ilgisi vardı. Ben gitme dedim. Sonra neye canı sıkıldıysa yine beni dışlamaya başladı. En son mesaj attım sevgilim n’apıyorsun diye, sen psikopat mısın ne sevgilisi dedi. Yine beynimden vuruldum iyi mi? Biz bittik galiba ama ne hatam var ne suç işledim hiç bilmiyorum Yeşim Abla. Çok sevdim, hala seviyorum, bir yandan da kendimden bu kadar taviz verdiğim için kendimden tiksiniyorum ama hala onu seviyorum. Ne yapayım ben şimdi?”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Yaşadığınız ilişkiyi alavere dalavere diye açıklayabilirim sanırım. Bana göre başka bir anlamı yok. Alevere dalevereninin olduğu bir ilişkiyi kabul edemezsiniz. Kendinize bu kötülüğü yapmamalısınız sevgili genç okurum. Yaparsanız bedelini çok ağır ödersiniz. Bugün yaşadıklarınızdan daha ağırları karşınıza çıkar. Çünkü siz bugün kabul ettiklerinizle yarın da olabileceklere gel diyorsunuz. Gel, kabulüm ve bu gel ile yaşayabileceklerinizi de hak etmiş oluyorsunuz. Sonra sakın kaderinize kızmayın, küsmeyin. Kaderinizi siz kendiniz çizmiş oluyorsunuz hem de göz göre göre, bile bile. Tabii ki hatalar insanlar içindir ama kız arkadaşınız hatadan ötesine geçmiş biri. Hep yalan dolanla hayatını sürdürmüş belli ki. Sizinle kedi fare misali oynamış. Uzak durmalısınız, hem de çok uzak! Sevgi hak edilmeli, hak etmeyen de o kalpten çok çabuk gönderilmeli.


Kalbiniz güzel ama o kalbi biraz eğitmelisiniz. Yoksa çok darbe yer, acı çekersiniz. Kalp eğitilir mi? Eğitilmez, kalbe söz geçmez ama akıl o insanın kalbini yola sokar. Eğitmekten maksadım bu. Aklınızı hayatınızda hiç ekarte etmeyin. Bir ilişkide garip davranışlar, sizi rahatsız, huzursuz eden bir şeyler varsa anlayın ki yanlış da bir şeyler vardır. O zaman sorgulamalarınız başlasın. Kalp görmese de gözler ve duyular her şeyi görür, hisseder, algılar ve dürter; şişt şişt, görsene anlasana... Ve anladığınızda, fark ettiğinizde sizde bir şey daha olmalı, çizgiler. Erkeklerin de kadınların da çizgileri olmalı. Sınırlarınız olmazsa delik deşik olursunuz. Bu çizgilerle kendinizi koruyabilirsiniz. Çizgiler yaşamda çok önemlidir. Sizde bir an önce o çizgileri edinmeye başlamalısınız. Diğer bir konu ilişkilerde ne kadın ne de erkek yedek oyuncu olmamalı. Yedekte olmak ilişkiler için çirkin, hazmı da bir o kadar zor. İnsan yutayım derken boğulur, kalır. Kendi olmaktan çıkar. Kız arkadaşınız sevginizi görerek size kendini yutturmaya çalışmış. Çünkü sevgilisi bu ilişki için bir gelecek vaad etmemiş. O da bu ilişkinin umutsuzluğu içinde bakmış temiz bir genç, size tutunmaya çalışmış. İki ilişkiyi sürdürürken diğeri hep ağır basmış ama uyanık kız sizin iyi niyetinizi fark ederek kullanmaya devam etmiş. Bir de hamilelik çıkmış, ortalık karmakarışık olmuş.


Ne işiniz var bu karışıklıkta ve böyle bir insanla? Sizi hak etmiş mi bu kız? Hak etmemiş. Bugün bunları sineye çekerseniz yarın siz nasıl bir adam olursunuz sevgili genç okurum? Bir düşünün. Kendinize saygınız kalmaz. Kendinizi sevemezsiniz, güvensiz biri olur çıkarsınız ve saygı kazanamazsınız. Çünkü saygıyı insan davranışları ve yaşantısıyla kazanır. Bugün yürüdüğünüz bu yol yarınlarda nereye varacağınızı bana gösteriyor. Siz de bu karışık yolu görün. İnsanlar hata yapabilir ama dürüst de olmalılar. O zaman yaşadıkları sizin için önemli olmaz. Sizin durumunuzda inanın çok önemli. Onu yalanlarıyla, entrikalarıyla baş başa bırakın. Ve bir daha asla muhatap almayın. Böyle insanlara verilen selam bile fazla...


Bir erkek kadının karşısında zayıf kalmamalı, yoksa kadın onu kendine oyuncak yapar, oynar oynar oynar. Erkek, erkek çizgizsinde durmalı yoksa ne gerçek sevgiyi ne de değeri bulur. Bugün bu sıkıntıları yaşıyorsanız size verilen sinyalleri almamanız, görmezden gelmeniz ve sonunda öğrendiklerinizi de hala kabul etmeye çalışmanız yüzünden. Sevgi her şeyi kabul etmez, etmemeli de!


Onu kendi çıkmazıyla bırakıp yolunuza hiç tanımamış gibi devam edin. Size bir büyüğünüz olarak tavsiyem bu olacak. Kendinize unutturmak için çok fazla nedeniniz var. Size söylemiş olduğu yalanlar ve kandırılmanızı sürekli kendinize hatırlatın, buz gibi soğursunuz. Herkes kendi layığını bulsa ne iyi olur. Kalplere söz dinletmek, tek çare bu. Akılla kalbin aynı karara varması. Sevmek ve sevilmek için çok zamanınız var. Kendinize güvenin, o güveni asla kaybetmeyin. İyi insanlar iyi şeylere layıktır; azla yetinmeyin.


Sevgiler...


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.