Sanki bana sağır gibi
Merhaba Yeşim Hanım, ben 4 yıllık evliyim, 30 yaşında bir kadınım. 3 ve 1 yaşında iki tane kızım var. Eşim esrar içiyor. Haftada 1-2 defa ve ben bu konuları duymaya bile tahammülüm yokken, evlendikten 1 sene sonra bu gerçekle yüzleştim. Defalarca çok büyük kavgalar ettik; aileler çok kez duydu tabiri caizse rezil olduk. Bunda benim payım çok büyük çünkü ben ne yapacağımı bilemeyip hemen anneme sığındım vs... Şimdi artık çok büyük çatışmaların olduğu evreyi geçtik şükür ama bu benim tepkilerimin artık azalmasından kaynaklı oldu -eşim bıraktığından vs. değil- eşim ona söylediğim “Ya bugün içme ya da içeceksen bana haber ver” gibi isteklerimi asla karşılamıyor ve ben hem çocuk bakmaktan hem de sürekli bir bu tartışmalardan çok sıkıldım. Sanki bana sağır gibi… Genel olarak anlaşıyoruz, ben ona göre daha olgun bir karakterde olduğum için ufak tefek atışmalar vs. oluyor artık bunlara bile tahammülüm kalmadı. O da “Sürekli laf söylüyorsun böyle yapma, evde sana elimden geldiğince yardımcı oluyorum. Bir ara sıra ot içiyorum ona da karışma” diyor fakat ben sorumsuz davranmasından ya da bu konuda bazen haber vermeden yapmasına, ara sıra 5-10 dk’lık olsa yalan söyleme çabalarından çok sıkıldım. Bu zamana kadar hep konuşarak ya da bağırarak sesimi duyurmaya çalıştım ama artık ne yapacağımı bilmiyorum boşanmak benim için çözüm değil bana tamamıyla şeffaf olmasını ya da empati yapmasını istiyorum sadece. Bunun için izleyebileceğim bil yol var mıdır?
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili kızım; "Eski bir sandukada güvelerin yavaş yavaş yediği, el yazması bir kitap gibiyim” demiş birileri. Sizi de endişe ve korkularınız güve misali yemiş, yemeye de devam ediyor. Bunca eşinize karşı kurmuş olduğunuz baskı, narkotik polis tavrınızın sonucu nedir? Eşiniz esrar içmeye devam ediyor. Savaşınız bitmemiş olsa da bu tavırlarınızla bir başarı kazanmamışsınız, yorgun düşmüşsünüz ama haklı olarak pes etmemişsiniz. Pes etmeyen savaşçı ruhları severim tabii ki pes etmeyin. Bu yola beraber çıktınız, beraber yürümelisiniz. Eşiniz bu bağımlılıktan kurtulsun dilerim. Bir eş olarak korkmanızı endişe duymanızı anlıyorum yavrum. Evet, uyuşturucu kelimesi bile insana ürkütücü geliyorken eşinizin esrar içtiğinizi öğrenmeniz büyük bir şok, yıkım, hayal kırıklığı ve güven kaybı yaşatmıştır. Size önceden söylememesi yanlış olsa da bunu sizi kaybetmemek için yapmıştır diye düşünüyorum. Bu öğrenmiş olduğunuz gerçekle sarsıldınız muhakkak korku, endişe, panikle bütün herkese eşinizin durumunu ilan etmişsiniz. Burada hatalı olduğunuzun farkındasınız evliliğinizin imajını zedelemişsiniz. Sizin bu konuyu paylaşacağınız kişi eşinizin anne babası olmalıydı. Bundan sonrasında eşinizle olan sorunlarınızı başkalarıyla mecbur kalmadıkça paylaşmamalısınız ancak çözüme ulaşamazsanız ailesine aksettirmelisiniz.
Evet, bu maddelerin hepsi kötü, öldürücü eşinizin kullandığı da kötü… Kötü ama daha az zararlısı dersem yalan olmaz. İsterse diğer bağımlılık maddelerine göre daha rahat bırakabilir. Kendi başına bu konuda adım atamıyorsa psikolojik destek alması bundan kaçınmaması gerekir. Psikolojik destek alınca adım atmak daha kolay olabilir. Hatta siz bile psikolojik destek almalısınız size de iyi gelecektir. Hayata çok olumsuz bakıyorsunuz. Biraz sakinleşin, rahatlayın, hayatla ilgili ümitlerinizi kaybetmeyin. Eşiniz çaresiz bir derde düşmüş değil; çare isterse çare kendisinde yeter ki istesin. Siz baskıyla bu bağımlılıktan kurtaramazsınız gevşek de olmayacaksınız. İkisinin arasında bir yerde olacaksınız… “Sürekli laf söylüyorsun” dediğine göre eşinizi sürekli sıkıştırıyor; onu zaten bağımlılık yaşayanların mecburen sığınağı olan yalana başvurmasına sebep olmuş oluyorsunuz. Eşiniz esrar içiyor diye size boşanın diyeceğimi düşünerek boşanmak istemiyorum demişsini, uyuşturucu kullananların eşlerine bile her zaman önce elinizden geleni yapın derim. Elinizden geleni yaptınız yine de olmuyorsa bırakmıyorsa onunla birlikte hayatları yok olmasın diye en son çaresizliğin çaresidir boşanmak. Sizde öyle bir durum yok.
Eşiniz bırakabilir yavrum yanlız bu tutumunuzu değiştirin; jandarma değil eş olun, sert tavırlarınızı biraz yumuşatın, evinizin içine huzuru getirin. Zihninizde ay iki küçük çocuk bir de eşimin esrarı ya ben neler yaşıyorum düşüncesi içinde yaşamamalısınız. Her ikiniz de birbirinize tutunarak ellerinizi sevgiyle tutarak bugünlerden geçmelisiniz. Eşinizin en yakını siz olmalısınız ki size karşı dürüst olabilsin. “Ya ben ne yapıyorum, ne derdim var? Gül gibi karım, iki kızım var. Ben bunu niye içiyorum?” diye sorgulayabilsin yavrum.
Kısacası korkarak, endişe duyarak güzelim günlerinizi zehir etmeyin; sevginizle, sıcacık ilginizle eşinizin yaralarına merhem olmaya çalışmanızı küçük kızlarınıza da daha sevgi ve şafkatle ilgilenmenizi öneririm. Onlar küçük de olsalar her şeyi hissederler. Yüzü gülen bir anne ve eş olmalısınız. Çaresiz değilsiniz yavrum bir bunu görün anlayın istiyorum.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres:yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR