Eski karısı rahat vermiyor

“Eşimle yaklaşık 3 yıldır birlikteyiz ve 3 aydır da evliyiz. Eşimin 2. evliliği bu, ilk eşinden 2 çocuğu var. Biri erkek, 17 yaşında; kızı da 11 yaşında… Evlendiğinizden beri kadın bizi hiç rahat bırakmıyor, daha önce de çok yoğun olarak görüşürlerdi telefonda, whatsapp mesajlarıyla… Kadın en basit bir şeyde bile hala eşimle iletişim kuruyor. Eşime diyorum ki madem bu kadar sana medyun bu kadın her şeyi senden bekliyor neden boşandı senden? Kadının da sevgilisi var ama bizim evlenmemizi hiç istemedi, kadının annesi de istemedi, hatta kadının annesi kayınvalidemi aramış “her gün beddua ediyorum inşallah ayrılırlar, mutlu olamazlar, yüzü hiç gülmez yuvasında hiç mutlu olamaz” demiş ve eşim hala bu insanların her istediklerinde onlara koşuyor. Sebebi de “çocuklarım için yapıyorum” oluyor…


Kadın çocukları kullanıyor resmen. Biz evlenmeden önce eşim yalvarırdı resmen kızına gelip alayım seni diye, kız gelmek istemezdi zorla gelirdi, şimdi evlendik balayından döndük 3 gün sonra kızı mesaj yazıyor baba yarın sizde kalayım mı ve her 15 günde bir hafta sonu bizde kalıyor. Tamam bu en doğal hakları ama 15 günde bir pazarı kocamla baş başa geçiremez olduk. Kızın bizde olmadığı pazarlarda da hep bir şey çıkarıyor. Beni hiç anlamıyor ve konu özellikle kızı olunca bana sürekli böyle davranıyor, küsüyor, tripler yapıyor, yanımda uyumuyor, benimle yemek yemiyor, sen benim çocuğumla geçirdiğim zamana laf edersen bundan başka bir şey bekleme benden diyor… Ben bu durumuna dayanamıyorum artık, madem çocuklarına bu kadar düşkündü o zaman boşanmayacaktı… Bana eski karımı severek evlenmedim ama seni çok seviyorum deyip duruyor. Nişanlılığımız da çok kavgalı ayrılıkla geçti, nişan attık 2 ay ayrı kaldık, sonra gene o beni aradı sensiz yapamıyorum ben diye, barıştık evlendik ama huzurumuz hiç yok. Kadın eşimin çocuklarına hassasiyetinin farkında ve bunu sonuna kadar kullanıyor. Kadının eşimde gözü yok biliyorum, o eşimi sadece para kaynağı olarak görüyor, benimle evli olmasını istemiyor çünkü miras bölünecek.


Şu anda hamileyim ve bu benim 2. hamileliğim. İlki nişanlılık döneminde oldu ve onda da eşim kızı için bana çok tavır aldı, çok hakaret etti, üzüntüden kanamam oldu ve doktorum bebek gelişemiyor düşecek dedi ve aldırmak zorunda kaldık... Ayrılıklar yaşadık ama her defasında bana geldi, sensiz yaşayamıyorum, yerdeki otlar gibiyim, sensiz hiçbir şeyden zevk almıyorum diye ben de bunca şeye rağmen seviyorum diye bu noktaya geldik... Şimdi eşim kızına karşı neden çok sıcak olamadığımı ona yakınlık gösteremediğimi anlayamıyor. Bana sürekli olarak kızı yüzünden bu kadar küsüp ayrı yatıp benimle tartışıp o benim kızım ben onun için seni silerim derken nasıl onun kızına sıcak ilgili sevecen olmamı, bana ayırması gereken zamanı kızına ayırmasına tahammül etmemi bekliyor anlamıyorum gerçekten... Ona defalarca dedim, “sen böyle davranarak beni kızından uzaklaştırıyorsun, biraz politik ol bana karşı, tamam çocuğunu sevebilirsin o senin herşeyin olabilir ama bunu bana bu kadar hissettirme” diye.


Bir de eşim aşırı inat, bazen bir şeyi sırf inadına yapıyor ya da yapmıyor. Çevremdeki insanlar “sen çocuk meselesini kapat bak o zaman gözü görmez çocukları” diyor, bilmiyorum… Gerçekten ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Eşimi seviyorum, onun da beni sevdiğine inanıyorum ama zor durumdayım, bu bebeğimi de onun hezeyanları yüzünden kaybetmek istemiyorum, korkuyorum. Anne olma şansımı elimden almasından korkuyorum. Çünkü 2 defa kürtaj sonrasında belki bir daha anne olamam... Ne yapmalıyım? Şaşkınım, çok üzgünüm...”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Upuzun mailinizi kuşa döndürdüm, benim cevaplarım yeterince uzun, sizin sorunuzu da uzun uzun yayınlarsak kimse beni okumayacak. Çok uzun yazdığımı bana söyleyen birkaç kişi de oldu yakın çevremden ama bu da benim kendimi ifade edişim. Bildiklerimi bu şekilde en iyi şekilde anlattığıma inanıyor ve kendimi bu şekilde huzurlu hissediyorum. Ben de yoğurdu bu şekilde yiyorum. Mailinize gelirsek… Sensiz yerdeki otlar gibiyim demiş eşiniz size, sizsiz kaldığındaki duygularını böyle ifade etmiş. Sizsiz ot gibi hissederken onun bu kadar ilgisizliğinde sizin nasıl bir çiçek olabileceğinizi umdu acaba, olsanız olsanız kurumuş bir çiçek olurdunuz; sulanmamış, bir kenarda kurumaya bırakılmış kuru bir çiçek… İnsan birine duyduğu sevgiyle gerçekten çiçek olup açar. Bir çiçek gibi açmışken bir kenara atılması, yok sayılmasıyla önce hayaller kurur, sonra umutlar kurur ve bir bakarsınız artık bu ilişkide siz de kupkurusunuz. Kurumanızı hiç istemem çünkü sizin kelimelerinizi sevdim, öylesine sıcak, samimi ve içtendi. Üstelik yüreklisiniz de. Yüreklisiniz çünkü bekar bir kadın olarak iki çocuğu olan evlenmiş boşanmış bir beyle evlenmeyi göze alabilmişsiniz. Evli ve çocuklu biriyle evlenmek demek daha baştan sorunları kabul etmek demek, hele öncesinde eski eşin rahat bırakmadığını sürekli ensesinde olduğunu biliyorsanız. Ama sanıyorum siz sadece umdunuz. Ve kalbinizin sesini dinlediniz.


Yola çıkmadan önce düşünmeyen ya hiçbir yere ulaşamaz ya da bir yere ulaşsa bile orayı ulaşmaya değer bulmaz. Sanıyorum siz de yola çıkarken yeterince düşünmediniz ve şimdi ulaştığınız yeri yadırgıyorsunuz. Çocukları olan biriyle evlenmenin zorlukları bilinen bir gerçektir. Ama bu kadarını düşünemediniz.


Eşiniz bu davranışlarıyla bir bakıma çocuklarına bedel ödüyor; ayrılmasının bedelini... Sizinle evlendikten sonra daha bir özenle ilgilenmesi, bir de evlendim diyerek daha bir suçluluk duygusuyla hareket ediyor olmasından… Sizi de nasıl olsa evliyiz düşüncesiyle ikinci plana atıyordur. Çocuklarına karşı duyduğu suçluluk duygusunu içinden atmadıkça da hep ikinci planda kalacaksınız.


Bilmenizi isterim. Evladın yeri ayrı, eşin yeri ayrıdır. İki sevgi aynı kefeye konmaz, konamaz çünkü iki duygu da güçlüdür. Bunu çocuk sahibi olduğunuzda anlayacaksınız Bu bilmemezlikten kaynaklı kıskançlıklarınızı abartmış olabilir misiniz? İnsanları söylediklerinden çok vücut dilleri ele verir. O çocukları gereğinden fazla mı kıskandınız? Eşiniz bu durumu fark etti ve o çocukları size karşı korumaya mı aldı? Bu kadar size karşı savunmaya kalkmasının başka bir nedeni olduğunu sanmıyorum. Kıskanmanızı kınamıyorum, sonuçta yeni evlisiniz, baş başa kalmak istersiniz, ilgi görmek istersiniz. Siz bunları yaşayamadıkça doğal olarak hırçınlaşırsınız. Çünkü paylaşmak hiç kolay değil. Çünkü eşinizin bir kısmı onlara ait. İşte bu yüzden hiç çocuğu olmayan bekar birinin evlenmiş ayrılmış çocukları olan bir adamla evlenmesi ve bu evliliği götürmesi zordur. Ya çok aşırı sevecek ya da evlilik karabasana dönüşecek. Çocuklar itici hale gelecek ama bir düşünün. Paylaşacağınız kişi çocukları olsun. Gelsinler gitsinler. Sizi bir abla olarak benimsesinler, ilerde onlar büyüdükçe kendi özgür iradeleriyle düşündüklerinde sizi takdir edeceklerdir… Bunu başaranlar da var, başaramayıp bunun günahını çekecek insanlar da var. Baba çok önemli çocuğun hayatında, hele büyürken. Bu büyüme yaşanırken eşinize ve size daha da sorunlar getirecekler. Bugün ilgilenmezse yarın daha çok sorun yaşayacağından bu sizin sorunlarınızı da çoğaltacaktır. Ya ben bütün bunları göğüsleyebilirim diyeceksiniz, birleştirici olup biraz da boş verip geniş ve mutlu bir aile olacaksınız ya da bu evliliği daha başında ben bu kadarını beklemiyordum diyerek, baştan bırakacaksınız. Benim anlattıklarınızdan gördüğüm babalık duygusu kuvvetli bir insan ve evlatları onun bir parçası, ona ihtiyaçları var, daha küçükler, baba olarak onların sorun yaşamalarından korkarak bu şekilde titiz davranıyordur. Arada kızıyla ilgilenmemesi bir sorun değil, kafası bir şeye takılıdır, kendi kafasını dağıtmak için cep telefonunda oyunlar oynuyordur. Geneline bakarsak eşiniz duyarlı bir baba, bazen gereğinden fazla duyarlı da diyebiliriz. Bu duyarlılığı ne kadar törpülenebilir, bunu kestirmek güç. Törpülenmeli mi derseniz anlattığınız kadarıyla biraz kendi hayatını yaşaması daha doğru olur. Her an onlara babalık yapacağım diyerek kendi hayatını es geçmesi doğru değil.


“Duyduklarını anlayan konuşmak için kelimeleri eskitmez.” -Bilge Şeker


Sorun belki biraz da burada, birbirinizi yeterince duymuyorsunuz. Zihniniz onun çocuklarına ilgisi ve size ilgisizliğiyle o kadar dolu ki, önce zihninizi bu düşüncelerden kurtarmalısınız. O zihin bir rahatlasın. Kendinizi zihninizdeki düşüncelerden kurtarmadıkça bu durumdan da kurtulamaz sağlıklı düşünemezsiniz. Kendi kendinizi olumlu düşüncelere yönelterek önce bir rahatlayın, sonra bir daha bakın yaşadıklarınıza. Bakın bakalım hala aynı şekilde olumsuz duygular içinde misiniz? Hala aynı düşünceler içindeyseniz sizin için yapılacak bir tek şey var, o da eşinize hayatındaki öneminizi fark ettirmek. Bunu şimdiye kadarki konuşmalarınızla anlatamadığınıza göre uzunca bir ayrılık yaşatarak anlatabilirsiniz. Sonrasında sizi hala ikinci planda tutuyorsa işiniz gerçekten zor, çünkü kadının ruhu sevgiyle ilgiyle, erkeğin ruhu ise saygıyla beslenir. Ya bu şekilde yaşamayı kabul edeceksiniz ya da bu evliliği bitireceksiniz. Zor bir evlilik, sonrası da kolay gözükmüyor. Umarım bütün bu sorunları o içten mailinizdeki gibi samimi duygularınızla aşarsınız. Sevgiler…


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yemin ederim aynı hayatı yaşıyoruz sadece ben çocuk düşürmedim bi tane prenses gibi kızım oldu ama ben eşim O asla 2. Bir plana atmadım oyuzden iyilik yapan iyilik bulmuyor bende aynı çocuklarından soğudum ve hiç istemiyorum ilgilenmiyorum oda bunun farkında ve suçlu olduğunu biliyor hiç bise demiyor
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.