Kendimi değersiz hissediyorum...

“Yeşim Hanım, yazılarınızı merakla takip ediyorum. Her hikayede farklı dersler çıkarmaya çalışıyorum ama iş kendi yaşadıklarımız olunca duygusal olarak çöküntüde hissediyorum. Aynı iş yerinde hoşlandığım bir çocuk vardı, ara ara konuşuyorduk naif, saygılı, iyi biriydi. Kendi ailemle onun ailesini hep denk bulmuşumdur. Hem onunla bir gün güzel bir ilişki yaşayacağımız günü bekledim, o birçok insanın saygı duyduğu işiyle meşgul, ben de üniversite eğitimi tamamlamış genç kızdım. Ailemde birçok kişi kariyer sahibi, ona karşı çok da aşağı hissetmiyordum ama orda çalışan insanlar laf arasında böyle şeylerin imkansız olduğunu, herkesin kendi mevkisindekiyle evlendiğini, bu işlerin hep böyle olduğunu söyleyerek kendime olan güvenimi kaybetmemi sağladı. Hoş ona olan ilgimi hiç kimse bilmiyordu ama yine de çok samimi arkadaşlarım az çok tahmin ediyordu. Gel zaman git zaman bir gün onun iş yerinde çalışan, kendisiyle aynı işi yapan bir kızla çıktığını gördüm, o an çok üzüldüm. 1 ay oldu ve ben hala çok üzülüyorum, kalbim çok acıyor. Ona karşı olan ilgisi ve naifliği kendimi değersiz hissetmeme sebep oluyor. İnsanların dediği doğru muydu, gerçekten sınıf farkı var mıydı? Kızsa çok şirin, tatlı, bir o kadar da kendine güvenen biri. Onu görünce daha çok üzülüyorum, kendimdeki eksikleri görüyorum, bu da beni çok üzüyor… Yorumlarınızı bekliyorum.”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Bugün değil ki, yüzyıllardır para insanları sınıflara ayrılmıştır. Birinci sınıf, ikinci sınıf, üçüncü sınıf olmuştur insanlar. Paranın icat edilmesinden itibaren insanlar birbirinden bir bakıma paranın kendisine kattıkları ile ayrışmıştır. Nasıl ayrışmasın? Para, kişinin hayatına çok fazla şey katmıştır. Bu ayrışma kaçınılmaz. Parasız birini kendi sınıfında görmek istemediğinden evliliklere ithafen davul dengi dengine çalmalı diye bir söz ortaya atmışlardır ama o davullar her zaman dengiyle çalmamıştır. Güzel kadınlar, yakışıklı erkekler, akıllı kişiler bu sınıfın düzenine bilerek bilmeyerek çomağı sokmayı başarmışlardır. Bazen gümbür gümbür bir davula darbuka eşlik etmiş, bazen zurna işte o zaman bu denklikler bozulmuş, parasız gelen ikinci üçüncü sınıf kişiye burun kıvrılmış ve genelde de benimsenip kabullenilmemiştir. Böyle durumlarda yaşanan beraberliğe kıymet verilmemiş, kısa ömür biçilmiştir. Eğer kişi kendinden madden ve manen üstün biriyle beraber olup, değerinin farkında değilse kendisine ve yanındakinin hayatına bir şeyler katamıyorsa o beraberliğin ömrü zaten el mahkum, kısa olacaktır. Yanındakinin hayatına bir şeyler katabilmek, kendini geliştirip yükseltmek bunlar çok önemlidir. O yüzden denklik aranır, bunları başarmak ve hayata geçirmek kolay değildir. Bu denksiz beraberliklerin sebebi bazen akılsızlık, bazen aşk, bazen hayatın gerçeklerinden bihaber olmak, yani kandırılmaktır. O nedenle denksiz beraberliklerin ömrü nihayet bulmaz, bulamaz. Hayatın kendisi izin vermez. Gözüne gözüne sokar ‘ne işin var senin bununla’ diye.


Siz ailenizdeki okumuş kişilerle kendinizi bu kişiye denk bulabilirsiniz ama yetmez. Her şey denk olmakla bitmez. Kendini taşımak, kendine güvenmek ve bütün bunların ötesinde kendini satmak diye bir tabir vardır. Kendini allayıp pullamak yani. Bunu başarabilmelisiniz. Bunlardan hangisine sahipsiniz? Kendinizi anlatışınıza göre, hiçbirine. O zaman bakalım nerede hata yapıyorsunuz?


İnsanlara yaşadıkları ses verir sevgili okurum. Kimi duyar, kimi kulak arkası yapar, kimi hiç anlamaz, kimi geç algılar. Hepsi insanın anlama kapasitesiyle ilgilidir. Size yaşadıklarınız ses vermiş, duyabildiniz mi? Bana yazmışsınız, beğendiğiniz gencin kız arkadaşından bahsetmişsiniz, onu görünce üzülüyorum kendimdeki eksiklikleri görüyorum demişsiniz, işte sihirli kelime sizin için bu “eksiklikleriniz”. Bir erkeğin etrafında kendine güvenen bir kadın varsa tercihi kendisine güvenmeyen olmaz, haliyle kendisine güvenen olur. Kendisine güvenenin duruşu, oturuşu, kalkışı, konuşması her şeyi farklıdır. Onu yanında taşımaktan gurur duyar. Kendisine güvenmeyen insan, kendisine güven katamamış başkasına ne katacak, fark edilmez dolayısıyla. Aynı ortamda çalışıp kendinizi fark ettiremediyseniz, şimdiden sonrası bundan sonraki değişim sürecinize göre değişebilir de, değişmeyebilir de. Birliktelikleri belirleyen kişilerin dışarıya yansımasıdır, yaydığı enerjidir. Bu zamana kadar dikkatini çekememişsiniz. Bu eksikliklerinizi hissediyorsunuz da, neden tamamlamak için çaba sarf etmiyorsunuz? Güzel bir ortamda çalışıyorsunuz, bu sizin için bir şans. Demek ki şansınız var, aklınızı kullanmamışsınız. Bu fırsatı kendinizdeki eksiklikleri tamamlayarak kullanmanızı öneririm. O olmazsa bir diğeri olabilir. Ortamınız genç kızların ve annelerinin damadım olsun keşke dediği adaylarla dolu. Fırsatlar değerlendirilmek zorundadır, değerlendirilmezse sonradan pişmanlık yaratır.


Üniversite bitirmek çok güzel, çalışmak da öyle ama hayatta hep öğrenmeye, donanmaya devam etmek zorundasınız. Okudum bitti olmuyor. Daha doğrusu olamıyor. Var olmak, varlığınızı hissettirebilmenizle alakalı. Korkarak, çekinerek sadece güvensizliğinizi arttırırsınız. Çoğaltmak içinse cesarete, bilmeye, öğrenmeye, gelişmeye açık olmalısınız. O genç ile olur ya da olmaz ama bu anlattıklarım siz yaşadıkça varlığınızı hissettirebilmeniz için gerekenler. Bunları dikkate alıp, kendinizi yenileyeceğinizi umuyorum. Sevgiler...


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Slm
    CEVAPLA
  • Misafir Her kimseniz bir daha sakın yazıma böyle çirkin yorum yazmayın ..Gidin ne arıyorsanız kendi çöplüğünüzde arayın.Sizlerde hiç saygı yokmu?Terbiyesiz.
    CEVAPLA
  • Misafir Olgun baliketli bayanlardan cok ilgi duyuyorum
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.