Onu paylaşmak istemiyorum...
Merhabalar,
Altı ay telefonla, bir yıl da yüz yüze görüştüğüm bir arkadaşım var. İkimiz de evli ve çocukluyuz. Bu bir yıllık süreçte cinsel birlikteliklerimiz de oldu. Defalarca küstük ama dayanamayıp tekrar barıştık. Kopamadık da... Ben 55 yaşındayım, o da 45. Hayatım boyunca bu kadar güzel ve iyi bir kadın görmedim. O da benim için aynı şeyleri düşünüyor. Onun için canımdan bile vazgeçerim. O ise 'çocuklarımın yüzüne nasıl bakarım?' diyor. Oğlu nişanlı, yakında evlenecek. En sonunda 'aşkımızı yaşayalım' dedi. Daha sonra 'eşimden ayrılamam çocuklarım için...' dedi. Onu paylaşmak istemiyorum. Ya benim ol ya da yine benim ol diyorum. Sonuç bu... İşin içinden çıkamıyorum, lütfen bir çözüm önerin.
Yeşim Tijen'in cevabı:
Ne umuyordunuz her ikiniz de evli biri olarak gizli bir aşkı yaşamaya başlarken birbirinizin hayatlarından çalmaktan başka bir şey düşünüyor muydunuz? Bir oyun olarak başladınız, renkleri solmuş, heyecanını kaybetmiş evliliğinizin tekdüzeliğini birbirinizle renklendirmeyi amaçladınız. Bir buçuk sene gibi bir zaman o sizden, siz ondan çaldınız ama ummadığınız bir şey oldu, aşık oldunuz. Şimdi paylaşmak zorunuza gidiyor. Ne bekleyebilirsiniz evli bir kadından, evli ve çocuklu olduğunu biliyordunuz. Siz ona ne verebilirsiniz? Evli birer insan olarak sorumluluklarınızı yok sayabilir misiniz? Evli bir kadına yaşadığı gizli beraberlik yakışmasa da sizinle bu ilişkiyi yaşamış ne sizden vazgeçmiş ne kendi eşinden ve çocuklarından. Evli erkeklerin, bekar kadınlara yaptığını yani 'seni seviyorum eşimle de mutlu değilim ama ayrılamam', böyle devam edeli mi size yaşatmış. Bu da bir cesaret meselesi. Şimdi soruyorum bu dürüstlük mü, iki yüzlülük mü, göze alamamak mı? Çok iyi bir kadın dediğiniz sevgiliniz (bu arada bu çok iyi bir kadın olmak kısa saatlerde yaşadığınız bir izlenim aynı evde bir ömrü tüketmediniz onun anlattığı size gösterdiği yüzünü görüyorsunuz, bir de kişilerin diğer yüzleri vardır) daha büyük bir badireyi göze alıyor ama ayrılmayı göze almıyor. Neden daha büyük badire derseniz evliyken bu ilişki duyulursa aile üyelerinin sizin ve onun başı derde girebilir, bundan korkmuyor musunuz? Bence korkmalısınız. Basit bir mevzu değil eşini aldatıyor. Bir başka husus evli kadın veya erkek 'ayrılıyorum' demekle ayrılamaz. Yalnız eşlerine değil etraflarına da ayrılık kararı için hesap vermesi gerektiğidir. Evlilikler etrafınızda ki insanlarla da ipotek altına alınır. Çocuklarla, ailelerle… Sevgilinizin oğlu nişanlıymış yakında evlenecek diyorsunuz, evlenmesi sevgilinizin rahatlaması değil dünürlerinin hayatında olmasıyla yeni hesap vermek zorunda kalacağı kişiler demektir. Yani her taraftan çember içindedir. Bu çemberden çıkmak öyle kolay değil sevgili okurum. Boşanmak hayatınızı etrafınızca ablukaya alınmışken inanın çok zor her yaşayacağınızı göze almak demektir. Bu kadın sizin için göze alamadığına göre çok da kuvvetli bir beraberlik yaşadığını düşünmüyorum. Siz de kendi hayatınıza sarılmalı hatta bu ilişkiyi zorlamamalısınız. Tabii ki bu benim görüşüm neden böyle düşünüyorum’a gelirsek kadınlar sevince her şeyi göze alırlar, bunu biliyorum paylaşmayı asla kabul etmeyeceklerinden kendi eşinden ayrılmak sizin de eşinizden ayrılmanız için diretmesi gerekmeliydi. Anlattığınız kadarıyla direten sizsiniz, o siz de eksik kalan duygularını tatmin ediyor. Bu kadarı da ona yetiyor diye düşünüyorum. Birçok evli erkeğin eşlerini aldattığını sıkça duyuyorduk. Şimdi evli kadınların da çokça bu aldatmaları yaşadıklarını bilmek biraz ağır geliyor. Kadın aldatmayı düşünüyorsa evli kalmamalı ama hep diyorum ya yazılarımda kadınların öğretmenleri erkekler diye. Bakın bazı erkeklerin yaptığının aynılarını yapıyorlar artık. Bazı kadınlar evli ve sevgililer. Bu durumlara meydan vermemek adına erkek de, kadın da 'eksik bıraktığım bir şey var mı?' diye ara ara kendini bir hesaba çekmeli. Çünkü artık eksikler bir şekilde tamamlanabiliyor, dikkatinize.
Aslında bu yaşananlar hoş şeyler olmasa da bir açıklaması var sevgili okurlar. Neden aldatmak çoğaldı, eskiden neden aldatılmak yok denecek kadar azdı? Bu durum için şartlar elverişli hale geldi diyebiliriz. Eskiden insanlar küçük bir dünyada yaşar iken şimdi dünyaları büyüdü, genişledi herkes birbirine kolay bir şekilde ulaşır oldu. Herkesin kendine ait bir cep telefonu var, birçok insanın sosyal medya hesabı var. Kadınların da çalışma hayatı var bu da fırsat oluşturuyor, mutsuz olan insanlara cesareti ölçüsünde yeni şanslar yaratıyor. İnsanların maneviyatı zayıfladı, değerler maddiyatın altında kaldı, adeta yok oldu. Maneviyat kaybedildiğinden tatminsizlik çoğaldı. Hep daha fazlası istenince kadının da, erkeğin de beklentileri yükseltildi. Gerçekte olmayan kadın ve erkek figürü dizilerle insanların hayaline sokuldu. Onlar eşlerde aranmaya başladı. Kimsenin diziler için yaratılan bir karakter gibi olmayacağı unutulup eşlerden beklentiler yükseltildi. Bütün bunların eşliğinde kadın veya erkek olmak gerçekten zor. İnsanoğlu kendi mükemmel değilken mükemmel bir hayatı bekliyor. Bundan sonrasında her şey sanırım daha da zor olacak ondan değil midir hep eskiye olan özlem. Çünkü her geçen zamanda insan kendi insanlığından kaybeder oldu.
Sevgiler sevgili okurlarım.
Lütfen Instagram hesabımdan değil mail adresimden sorularınızı yazarsanız sevinirim, mail adresim yazılarımda mevcut…
YORUMLAR