İlk görüşte aşık olmuştum...

Merhabalar,

6 ay önce birisine karşı platonik bir duygu hissettim ve 8 yıllık ilişkimi bitirdim. Onunla güzel bir şeyler yaşarım diye düşündüm. İlk görüşte aşk gibi bir duyguydu, gözüm hiçbir şeyi görmüyordu ama hiçbir şey istediğim gibi olmadı. Ses sanatçısıydı, yaşadığım şehre bir programa konuk olarak gelmişti. Bir ortamda tanıştık. O gittikten sonra Instagram'dan duygularımı açıklayan bir mesaj gönderdim. 'Keşke oradayken söyleseydin' dedi. Mesajlaşıyorduk, telefonumu istedi. Konuşmaya başladık. Sürekli haberleşiyorduk ama bir şey eksikti. İçimde olan değersizlik, kendimi sevmeme duygularım ortaya çıktı. Arkadaşlarım 'seni sadece cinsellik için kullanacak, onun kriteri farklı, o çok görselliğe önem veriyor' dedikleri zaman iyice kendime olan güvenim azaldı. 6 aydır mesajlaşıyoruz, çok az telefonla konuşuyoruz. 1 defa yüz yüze görüştük. Onun için ne ifade ettiğimi sordum; onun için başka olduğumu ama hedefleri uğruna baş koyduğunu, beklenti vermek istemediğini, mesleğinden dolayı, hayranlarından dolayı yalnız olması gerektiğini söyledi ve lütfen böyle sorular sorma benim kalbim konuşmuyor dedi. Üzüldüm ama hala ona günaydın ve iyi geceler mesajı atarak onunla iletişimde olmaya çalışıyorum. O da cevap veriyor, ama bu konu benim kendimi önemsiz hissetmeme sebep oluyor. Ne yapabilirim?


Yeşim Tijen'in cevabı:

Hani ata binince hafifçe ayaklarınızı vurursunuz o da anlar ve koşar. Sonra durdurmak istersiniz, dizginlerini çeker durdurursunuz. Hayatlarımızda da her şey bu kadar basit ve kolay olsaydı keşke... Bir şeyi istediğinizde ayak hareketinizle yol alıp, olmayacağını anlayınca dizginleri çekip durdurabilseydiniz... Bir konuyu noktalayabilmek istediğinizde ve başlatabilmek istediğinizde süper bir şey olurdu herhalde ama o zaman mutluluğu bilebilir miydik veya kıymet bilir miydik, yaşamın anlamı olur muydu? İnsan bazen soruyor; neden hayatta hiçbir şey basit değil? Hep bin dereden suları döke döke taşıyoruz. O suları taşırken canımız çıkıyor. Bir de elde edebilsek... Bazen elde edemiyoruz da. Fazla mı hayalciyiz, ne dersiniz? Belki de öngörüsüzüz. Hayat hep bir bulmaca ama gençken daha bir bilmece-bulmaca. Şimdi bir tuşla telefondan bulmacanın cevapları bulunabilir, zor değil ama hayatın sorularının cevapları bazıları Google’da da yok. Yaşayarak, acı çekerek öğreniliyor. Hayatlarımızda armut piş ağzıma düş diye bir rahatlık yok. O sadece laf! Gerçekleşmeyen hayallerde, arzularda dönüp birçok insan kendine soruyordur: Neden? Bu kadar istiyorum neden olmuyor? Cevapları bugünlerde hemen bulmak kolay olurdu, insan rahatlardı ama cevaplar yarınlarda. İnsan yaşadıkça kendine ulaştığından, insanları, hayatı tanıdığından cevapların hepsi olmasa da birçoğu yarınlarda tek tek karşınıza çıkacak sevgili okurlar. Bazı sorularda cevapsız kalacak. Yaşamda o kadar çok cevapsız soru var ki... O cevaplar da yaradan da, cevaplarını bize söylemeyecek. Bilmeceyi tam anlamıyla hiçbirimiz çözemeden bu bilmece bulmaca dolu dünyaya bir gözümüz açık, hala cevap bekleyen sorular ve gerçekleştiremediğimiz hayallerle bay bay diyeceğiz.


Şimdi siz de bir cevap arıyorsunuz sevgili okurum, bazı cevaplarda susmaların ardında saklanır. Susmak, anlamlı bir şey söylememek anlamak isteyene aslında bir cevaptır. Ne evet ne hayır demek yerine susmak insanı bazen umutlandırır ama umutsuzluktan başka bir şey ifade etmez. Güzel bir hayal kurmuş, bu hayali hayata geçirmek istemişsiniz. Bunda bir parça başarılı olmuşsunuz, cesaretlisiniz. Gösterdiğiniz ilgiye, sevgiye, nankörlük etmek istemeyen hayırı tam anlamıyla ifade etmekten kaçınan bir sanatçıya denk gelmişsiniz. Nezaketi elden bırakmamış, hayranını üzmek istememiş. Sevginiz, ilginiz onu mutlu etmiş size kalbim söylemiyor diyerek cevap vermiş. Kalp bir şey hissederse inanın dil susmaz konuşurdu. Duyguları onu dürterdi, “söyle söyle” sanatçıyı kalbi dürtmemiş aksine susturmuş. Olup olacağı yaşadığınız kadar olan “Günaydın, merhaba” mesajlarından öteye geçmemiş bu ilişkide bir kere buluşmuşsunuz. Genç adam bir şeyler hissetmemiş, tanışma, görüşmelere dökülmemiş nezaket mesajlarına kalmış. Bu tarz yani sanatçı dünyasında yaşanan ilişkiler nadiren daha farklı boyutlara ulaşıyor. Tabii karşınızdakinin niyetiyle de alakalı bu durumlar. İyi niyetliler var, kötü niyetliler var. Sanatçı olsa bile o da bir insan, en azından size karşı iyi niyet beslemiş, duygularınızı kullanmamış. Arkadaşlarınızın size söylediği; seninle cinselliği yaşar sözleri sadece sanatçılar için geçerli değil, günümüzde sanatçı olmayan insanlar da cinselliği gayet rahat yaşayabiliyor. Cinsellik ile ilgili sınırları çizen çoğunlukla kadındır.


İnsanın gözünün yıldızlarda olması güzeldir. Bazen bende başımı kaldırıp gökyüzündeki yıldızlara bakar, hayaller kurarım ama o hayallerim yere basan hayallerdir. Gerçekleşmeyecek hayalleri kurmak, üstelemek insana sadece sıkıntı verir. Bu sıkıntıları yaşamamak için olmuyorsa zorlamamak gerekir. Başınıza daha büyük sıkıntıları bile isteye kendiniz açabilirsiniz. Karşı tarafı duygusal baskıyla yaşamak istemediği bir ilişkiye zorlamak demek bu durumun sonuçlarına da katlanmanızı gerektirir. Hayatta her hayal gerçekleşecek diye bir şey yok, bazıları gerçekleşmeyecek. Üzüleceksiniz, bazılarıyla havalara uçacak mutlu olacaksınız ama siz bu cesaretli itirafınızla en azından deneyip çabaladığınız için ne kadar cesaretli olduğunuzu gördünüz. Bu da önemli bir şeydir. Şu an için size anlam ifade etmese de sonradan anlamı olacak insanın kendini tanıması, onun adımlarını daha rahat bilinçle atması demektir. Her yaşanan bazen mutluluk bazen hüzün katacak ama size mutlaka bir şeyler öğretecek. Bu yaşadığınız durumda yapacağınız şey yazımın başında yazdığım gibi atın dizginlerini çekecek ve bu kişiyle ilgili hayallerinize nokta koyacaksınız. Bazen insanın atın dizginlerini çekebilme şansı oluyor yani aklıyla hareket etmeyi başarabiliyor. Bu konuda güç elinizde, gerçeklerin ışığında aklınızla hareket edin, duyguların etkisinden sıyrılın. Bu ilişki için üstelemek yerine dost olmayı deneyin. Bazı şeyleri akışına bırakmak gerekir, o nedenle size hayatınıza devam edin diyeceğim.


8 senelik bir ilişkiyi bitirmişsiniz bu sekiz senelik ilişki sizde yeterince yer etmemiş olmalı ki önemsemeden bambaşka biriyle ilgili hayaller kurmuşsunuz. Bu ilişkiye niyetlenmişsiniz. Şimdi bunu da olduğu yerde bırakıp yolunuza devam edebilirsiniz. Herkes herkesi beğenecek, etkilenecek diye bir şey yok. Elektrik olayı bambaşka bir şey bu etkileşimi yaşatamadığınız için kendinizi yererek, ezerek ancak kendinize haksızlık yaparsınız. Siz de bir başkası için hiçbir şey hissetmeyebilirsiniz. Bu durum gayet normal, bugün acı verse de yarın canınız hiç acımayacak unutacaksınız. İyi ki diyeceksiniz. Hayatınızda olup bitene bağımlı olmazsanız, onların içine sıkışıp kalmazsanız bu sıkıntılarınız geçecek. Yaşanan bir aşk yok, o zaman hayat devam edecek... Hadi hayata, yine yıldızlara bakıp hayal kurmaya devam ama bundan sonrasında o ayaklarınız yerde olsun olur mu sevgili okurum?


Sevgiyle kalın benim sevgili okurlarım...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir 8 yıllık ilişkiyi bitirmenin laneti devam ediyor da olabilir
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.