Hiçbir şeyden zevk alamıyorum
Merhaba Yeşim hanım,
Merhaba, Sayın Doktorum. Ben 20 yaşındayım hiçbir şeyden zevk alamıyorum. Kaç aydır böyle… Ne yaparsam yapayım mutsuzum ve bu mutsuzluk bitmeyecekmiş gibi geliyor hep. İnternetten hastalıklara baka baka hekim oldum artık. Bende hastalıklardan korkma fobisi vardı aşırı, böyle devam edince de tabii mutsuz olmaya başladım “ya kanser olursam, ya ya…” diye diye bu duruma düştüm. Herkes etrafımda mutlu, bir ben mutsuzum. Arkadaşlarıma bakıyorum, kıskanıyorum. Neden onlarda böyle takıntı, mutsuzluk yok da ben böyleyim? Tatile gideceğiz ama benim aklımda nedensiz mutsuzluk resmi çiziliyor. Kafamda canlanıyor yani. Buraya gitsem de yine mutsuz olacağım; sanki beni mutlu edecek hiçbir şey yok ve bunun önüne geçemiyorum, delirecekmişim gibi geliyor. Ölene kadar da böyle devam edecekmiş gibi geliyor. Sanki tek çareyi ölümde görüyorum. Yeşim Hanım, lütfen bana yardımcı olun, size hep dua ederim. Lütfen hayatımda bana yeni sayfa açmaya yardım edin.
Yeşim Tijen'in cevabı:
İnsanların bedensel bağışıklık sistemi olduğu gibi ruhsal bağışıklık sistemleri vardır. Kimse sebepsiz yere bir anda sizin yaşadıklarınızı yaşamaz. Bedensel rahatsızlıklar da ruhsal rahatsızlıklar da kişinin bağışıklık sistemi direncinin düştüğü anı bekler. Düşmanınız gibi pusudadır. Psikolojik olarak zayıf olduğu o anda size çelmeyi takar. Ayağa kalkın kalkabilirseniz… Kişinin duyguları, düşünceleri alt üst olur. Kişi aklını kaçıracağını sanarak korkularını daha büyütebilir. Bunun zeminine bakarsanız altında kocaman bir çatlak vardır, sızıntı oradan kaynaklıdır. Üzüldüğü bir olay -büyük olasılıkla güvensizlik- bu çatlaktan sızarak kişiyi etkisi altına almaya başlamıştır. Güvensizlik insanın ruhunda bayağı aşağılardaysa korkular üretir, o korkulara izin verirseniz sizi daha beter hale de getirebilir. Bunun sizin yarattığınız korkular olduğunun farkına varır ve bilirseniz, işte o zaman işiniz kolaylaşır, onu kolayca alt edebilirsiniz.
Her şey beyinde başlıyor, yine beyinde bitiyor. Beyninize düşünceler değil, siz hakim olacaksınız. Ne düşünürseniz osunuz, Sevgili Okurum. “Ben turp gibiyim” diyorsanız turp gibi hissedersiniz. “Offf, ben pek iyi değilim” diyorsanız depresif gezinir durusunuz. “Bir hiçim” diyorsanız siz bir hiç olursunuz. Hiçbir şey yapmadan yaşarsınız. “Ben her şeyi başarırım” derseniz yaptığınız işleri başarırsınız. Kişi, anlayacağınız üzere kendini düşünceleriyle yönlendirir. Korkular da öyle, hastalık hastası olmak, başkasının başına bir hastalık gelse onun belirtilerini kendinde aramak, bundan korkup paniğe kapılmak, kitaplarda internette bu hastalıklara bakıp bilgi edinmeye çalışmak, panik atak rahatsızlığıdır. Bir psikiyatriste giderseniz size panik atak için ilaç tedavisi verilebilir. Bir kutu, iki kutu içtiniz, nereye kadar içeceksiniz? Bilinçle davranırsanız ilaç sizsiniz, düşüncelerinizdir. Bunu görüp kendinize hakim olursanız, o korkuların geldiği anda derin nefesler alıp “Ben iyiyim, hiçbir şeyim yok” diye tekrar ederseniz, o anda farklı şeyler düşünmeye odaklanıp kafanızı dağıtabilirseniz başarırsınız. Bu duruma hakim olabildiğinizi görüp komutanın elinizde olduğunun farkındalığıyla kısa zamanda bu durumdan kurtulabilirsiniz. İlaç almadan aklınızla sadece birkaç taktikle bu halinizden kısa zamanda kurtulursunuz. Yeter ki bunun farkına varın ve çaba harcayın. Derin nefesleri ve telkinleri yapın.
Neden bu kadar mutsuz olduğunuza gelince; işte bu güvensizlikle beraber yaşadığınız panik atak insanda mutluluk bırakmaz, umudunu alır götürür. Herkes çok mutlu, bir tek siz mutsuzsunuz. Bu düşünceniz başkalarını ne kadar da gözünüzde abarttığınızı gösteriyor. Kimse mükemmel değil. Herkes bir parça oynuyor. Bir bakıma da yaşamda herkes kendi formülleriyle ayakta kalıyor. Kimi ufak şeylerle mutlu olmayı becerip yaşamını sürdürmeye, bunlarla tatmin olma yoluna gidiyor; kimi de sizin gibi hiçbir şey yapmayıp “Ben ne kadar şanssızım. Ah bana! Yazık bana!” diyerek olumsuz düşüncelerine mağlup olup kendisini mutsuz etmeyi becerebiliyor. Bu çarpık kuruntulu bir düşünce, farkında bile değilsiniz. Tabii çok gençsiniz, bazı formülleri yaşadıkça öğreneceksiniz. Bu formülünüzün içinde olması gereken olmazsa olmazı güven, sevgi, sabır ve olumlu düşüncedir. Bu formüle kendinizi alıştırmalısınız.
Kendinize olan güvensizliğiniz, yaşamınızdaki tatminsizlik zihninizi ve hayatınızı nasıl da bulandırmış, gördünüz mü? En ufak bir hedef için bile bir eylem gerekirken siz kendinizi bu güvensizlikten, tatminsizlikten kurtarmak için şimdiye kadar ne yaptınız? Mutsuzluk, insanın hep kendini kendi beynine hapsetmesinden kaynaklı oluşan bir durum. O hapisten çıkmalısınız. Ufkunuzu açın. Okuyarak, çalışarak, gezerek, öğrenerek ve daha çok gülerek bu dar ufkunuzu açmayı başarabilirsiniz. İlk gülücüğü dudaklardan çıkarmak zordur ama o ilk gülücüğün ardından gelecek olan gülücükler bedava. Eğer sorunlarınıza doğrudan yönelir, enerjinizi bu konuda çözüme yoğunlaştırırsanız bu bir meydan okumaya dönüşür. Sonrasında sorunlar karşısında hakim olmaya başlarsınız. Sizin gibi genç bir adam sorunların altında ezilmemeli, o sorunu hayatından def edebilmeli. Bu yazdıklarımın ışığında başaracağınızı biliyorum. Hadi bakalım!
Sevgiler…
YORUMLAR