Sevdiğim kadının elinden tutmak istiyorum
Merhaba hocam. Tanıştığım kişi küçük yaşta iş hayatına başlamış. Çalışmaya başladıktan bir iki yıl sonra mesaiye kendisinin de kalması için ısrar edip kalmasını sağlıyorlar, çalıştığı yerdeki çocuk “Kal, aynı yerde oturuyoruz, beraber gideriz” diyor, işleri bitince taksiyle yola çıkıyorlar. Çocuk, “Kuzenimden bir şey alacağım” bahanesiyle evlerine gidiyor, tabii kızı da alıyor yanına. Kız “Evden merak eder, gidelim” derken, ailesi vermez diye zorla sahip oluyor. Bu olaydan sonra evleniyorlar. Evli kaldığı süre içinde bir bahaneyle eve başka bir kadın getiriyor ve getirdiği kadının, arkadaşının eşi olduğunu söyleyip yer bulana kadar kalması gerektiğini söylüyor. Aldatma, tanıştığım kişi gece işe gittiğinde başlıyor. Komşusu, eşi ve eve getirdiği kadın hakkında onu uyarıyor. Durumdan iyice irrite olunca kuşkulanmaya başlıyor ve sonunda bunları yakalıyor. 7 yıl bu durumu bildiği halde evli kalıyor. Bu evliliğinden çocukları oluyor. Bir gün kızı ile dışarı çıktığında kızı araba çarpması sonucunda hayatını kaybediyor. Bu olay ile birlikte boşanıyorlar, eşi çocukların velayetini de alıyor. Tanıştığımda bana sadece evlilik sürecini paylaştı, içine kapanık bir karakter, açıklama da yapmıyor. Babası kanserdi, dün gece kaybetmiş ve ne diyeceğimi bilemedim. Yanında olamadım çünkü halası annemin arkadaşı ve düşüncelerimi annemle paylaştığımda annem kabul etmedi, “yaramaz insanlar, yalancı insanlar” diye tepki gösterdi ve “Onunla evlenmeyi düşünürsen bizi hayatından sil” dedi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bu zor zamanında onu sevdiğimden dolayı yaralı bırakmak istemiyorum. Ama bir yandan da emin olamıyorum. Bir yanım, “evlendikten sonra mutlu oluruz” derken diğer yanım ve durumu paylaştığım insanlar, ailem, çocukların karşıma sorun olarak çıkacağını söylüyor. Nasıl bir yol çizmeliyim, bilmiyorum. Görüş ve düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız inanın çok sevinirim.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Bazen anne babaların bencilce tutumu, cahilliği, bir erkeğin vicdansızlığı, insanın hayatını nereden nereye getirebiliyor... Daha ortaokula yeni başlayacak bir çocuktan bile maddi çıkar umup iş hayatına sokan bir aile, o çocuğun başına gelebilecek her şeyi göze almış demek oluyor. Yaşanan -çirkin, iğrenç ne kadar kötü kelime varsa hepsini yazsam yetersiz gelecek- bu durum, yani tecavüz olayıyla küçücük bir kız evlenmek zorunda kalıyor. Üzerine bir de başka bir kadın getirilerek “Bu sana yetmez. Gör, bak, daha neler yapacağım” der gibi bir tutumla küçük kadın hayatın en iğrenç yüzleriyle karşılaşıyor. Bu küçük kadının suçu ne? Hayatın acımasız çarkının içine küçücük yaşında atılmış olması onun suçu mu? Daha öğrenim görmesi gerekirken, koşturup arkadaşlarıyla oynayacakken yaşadıkları bu küçük kızın tercihi miydi? Değil tabii. Ondan medet uman aciz ve düşüncesiz ailesinin suçu, ona bir anlık zevki için tecavüze edip sonra da üzerine başka kadın getirip çocuklarını bile elinden alan koca müsveddesinin suçu. Yaşadıklarında bir onun suçu yok. Şimdi yaşadıklarının ağırlığıyla haklı olarak bir suskunluk içindedir.
Aldım oraya çıkardım seni
Ta oraya
Yetişemeyeceğim kadar yüksek
Varamayacağım kadar uzak
Ve şimdi
Sen bana oradan bakıyorsun
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Hayatta her istediğiniz olmaz, sevgili okurum. Onun kendi oluşturduğu bir düzen ve kuralları var. Ya bu düzeni bozacaksınız ya da bu düzene ayak uyduracaksınız. Maalesef, elinizi uzatsanız tutabilecek olsanız da bazen o eli tutamazsınız, gerçekler sizin cesaretinizi kırar. Hassasiyetinizi anlıyorum; genç kadının yaşadıkları çok ağır, mutlaka ondan ve yaşadıklarından etkilendiniz ama bu, sizin adınıza doğru bir tercih olmayacaktır. Neden derseniz; eski eşi normal biri değil. Yarın bu kadını yeniden kafasına takabilir ve hayatında var olmasını isteyebilir, ne de olsa eski eşi ve çocuklarının annesi. Adam dengesiz biri, bu kişi başınıza bela olabilir. Çocukları var, bir anne olarak hayatını düzene sokar sokmaz onlara sahip çıkıp ilgilenmek isteyecektir, en doğal hakkı bu. Çocukların sorumluluğu, varlığı sizi bir süre sonra rahatsız edecektir. Beraberce çocuklarınız olacak, bu kadar sorumluluğu taşımak bugün size ağır gelmese de yarın ağır gelecektir. Diğer taraftan, bu kadın yaşadıklarıyla hırpalanmış, içine kapanmış, evine kocasının “arkadaşımın karısı” diyerek getirdiği kişiyi hiç sorgulamamış, komşusu uyarmasa belki de anlamayacak bir kadın. Ya çok ezilmiş, düşünemiyor ya da kendini korumaktan çekinen biri. Belli ki oldukça içe dönük bir hali var. Uzunca bir süre psikolojik destek alıp kendine gelmesi, kendini bulması lazım. Bu da zaman ister ve siz bu zamanı ona tanıyıp onu bu içe kapanık hali ile sevebilecek misiniz?
Sorunuzda da bahsetmiş olduğunuz son sorun ise aileniz… Siz önemsemeseniz de anne babalar için genellikle önemli bir konu, çocuklarının evlenmiş, ayrılmış biriyle evlenmelerini hoş karşılamazlar. Bu sorunlu durumla baş etmek, kabul ettirmeye çalışmak hiç kolay olmayacaktır ve belki de hiç kabul görmeyecektir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen evlendiniz diyelim; ailenizin tutumu değişmeyecek, içlerine sindirememiş olmalarından dolayı huzurunuz olmayacaktır. Onun acı hikayesi -eğer bahsederseniz- onu, onlara karşı daha da itici hale getirecektir. Tabii ki karar sizin, ben “olmaz” derim, siz oldurursunuz, bu sizin vereceğiniz bir karar. Size tavsiyem, onu psikolojik destek alması, kendini bu destekle bulması için yönlendirin. Devletin bu imkanı var, mutlaka değerlendirsin ve hayat onun için tüm yaşadıklarına rağmen bitmiş değil. Evet, kolay da değil ama insanoğlu güçlüdür. Yeniden yeniden ayağa kalkabilir.
Ayağa kalkmak, dimdik olmak bu bir anda olacak bir şey değil ama o da genç ümitleriyle yaşamına tutunabilir. Allah’tan kimse insanın ümitlerini çalamıyor. Ve dilerim, bu genç kadın ruhsal toparlanmasını tamamladıktan sonra ona tüm yaşadıklarını unutturacak, güzel yürekli bir adam günün birinde hayatına girer. Hepimiz biliyoruz ki hayat yalnızca kötülerden ibaret değil, çok şükür…
Sevgiyle kalın sevgili okurlarım…
YORUMLAR