Gelin olmaya tahammül edemiyorum
Eşimle 8 ay anca oldu evleneli. Ben öğretmenim ve atanamadığım için bir yerde çalışmaya başladım. Onunla orada tanıştık. Eşim ilkokul mezunu. Geçirdiği hastalık yüzünden okuyamamış. Eşimin ailesi ile aynı binada oturuyoruz. Eşim sürekli birlikte olduklarını, toplaştıklarını söylerdi bana evlenmeden. Ama duruma bizim de dahil olacağımızı hiç düşünmemiştim. Evlendik, 8 ay oldu, bir ara kayınvalidem ve kayınbabam gideceği her yere bizi götürmek için eşimi arayıp duruyorlar. Ben de sürekli onlarla görüşmek istemiyordum, sonuçta bizim de kendimize göre bir hayatımız olmalıydı. Bir tane görümcem var. Görümcem eşinin ailesiyle görüşmüyor. Kayınvalidem kendi kızı, kaynanasıyla görüşmüyorken sürekli bizimle olmak istiyor. Ben de buna sinir oluyorum. Bir gün bana haber vermeden gün arkadaşlarını bize çağırmış. Sonra telefonla beni aradı, emrivaki yaptı. Haydi onlar geldi, ağırladık, tamam. Sonra aradan zaman geçti, hasta ziyaretine gidilecekti, onlarla beraber görümcemgil, kaynanamlar ve biz. Ben de KPSS çalışıyorum diye pek gitmek istemedim. Bana soran da olmadı zaten. Sonra, neyse, hasta ziyaretimizi yaptık, arabaya bineceğiz tam, kayınvalidem başka bir ilçedeki akrabalarının yanına da gitmemizi istedi. Bana da sordular ben de arabadan inmeyip gitmek istemediğimi söyledim. Kayınvalidem bozuldu. Eşim gitmek istiyordu ama benim yüzümden gidemedi. Arabada biz eşimle dönerken “ailemi üzdün” demeye başladı. Ben de “Ben sürekli ailenle gezmek zorunda mıyım? Ablan kayınvalidesiyle görüşmüyor bile! Ben niye hep onlarla sürü gibi gezmek zorundayım?” dedim. Eve gidene kadar arabada kavga ettik. Sonra bu durumdan dolayı kayınvalidemlere 3 hafta falan gitmedik. Sonra yine gitmeye başladık eşimin isteğiyle.
Aradan zaman geçti, bayram geldi, derken eşim markette çalıştığı için bayramın 3. ve 4. günleri izinliydi. O izinli olduğu için ben bayramda ailemle geçirdim iki günü. 3. günü de eşimin ailesine gittik. Sonra ben ablamla bayramlaşmak için onlara da uğrayalım dedim. Kayınvalidem duyar duymaz “Önce dayıngile gidelim oğlum hep birlikte” dedi. Sonra eşimin dayısıgile gittik. Ertesi gün eşimin Didim’den amcasının kızı gelecekti, kayınvalidem yine “İşinize karışmak gibi olmasın, ablanız evinizi görmedi, çay içmeye çağırın yarın akşam” dedi, çağırdık. Bir baktım ben eve iki aile beklerken kaynanam bütün sülalesini toplamış gene. Onları ağırladık ve eşimle baş başa kalınca eşime annesini bu konuda uyarmasını ben uyarırsam yanlış anlayabileceğini söyledim. Görümcemin evine gitmiyoruz hiç nedense öyle kalabalıkla. Sonra eşim yine onlardan çekindiği için uyarmadı. Benim de canıma tak etti. WhatsApp durumuma yazdım; “İnsanlar istemediklerini bildikleri halde neden aynı şekilde davranmaya devam eder?” diye. Bunu gören görümcem tabi durmamış yetiştirmiş kayınvalideme, kayınbabama. Sonra görümcem bana mesaj atıyor “kime yazdın bunu” diye, ben de ben ders çalışıyorum, “boş ver” yazdım. Sonra bunlar dert edinmiş yazdığımı. İşler büyüdü tabii. Eşim de ailemden özür dileyeceksin diye tutturdu, “tamam ama sinirim geçtikten sonra” dedim.
Biz ertesi gün oldu eşimle gezmeye gittik, orada da babası aradı ve kavga ettik yine. Daha sonra ben ailemin evine bırakmasını söylüyorum eşim beni bırakıyor aileme. Bir gece kendi ailesinin yanında kalıyor. Ertesi gün yanıma geliyor beni almak için, sonuçta eşimle problemim olmadığı için evimize dönüyoruz. Ardından iki üç gün sonra görümcem beni kastederek manalı manalı Facebook’ta paylaşımlarda bulunuyor. Ben de eşime ablan böyle şeyler paylaşıyor haberin olsun diye yazıyorum. Eşim de bunun üzerine görümcem arıyor, neden yazdın diye, o da o benim günlük paylaşımın diyor. Sonra görümcem bana mesajlar atmaya başlıyor sen ortalığı neden karıştırıp duruyorsun gibisinden. Ben de benimle muhatap olma diye yanıt veriyorum. Başlıyor laf saymaya. Ben eşimin ailesi ile nasıl anlaşacağım, bilmiyorum. Eşim onları savunup duruyor. Hastalığında hep ailesi yanında olduğu için onlara bir hayli düşkün. Evlenmeden önce ailesinin hayatımıza bu kadar karışacağını düşünmemiştim. Nasılsa evlenince herkesin ayrı bir evi olacak, ayrı bir yaşantısı olacak diye düşünmüştüm. Babam da atanana kadar sabret diyor ama sabredemiyorum. Eşimden boşanmayı bile düşünüyorum.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Yeni nesil olarak yazdıklarınız, bana göre fazla önemsiz şeyler, sevgili okurum. İnsanlardan uzak dura dura bir çoğunuz misafir sevmez olmuşsunuz, sanıyorum. Bizim zamanımızda kızlar annelerinin kaşıyla gözüyle kahve, çay, pasta, ne yapması gerekiyorsa anlar, bolca misafir ağırlardık. Bir teşekkür bile duymazdık. Buna rağmen arttık, eksilmedik. Sizleri anneleriniz fazla gözle, kaşla hizaya sokmamış olmalı ki misafirlere karşı bu kadar tahammülsüzsünüz. Oysa bu bir süreç, bir yeni heves dönemi. Hayalinizdeki evlilikte sadece kocanız olacaktı. Eşinizin, ailesi, etrafı hesapta yoktu. “Oh, misss” dediniz ama yanıldınız. Olmaz öyle, kızım. Evet, gelen misafirler yaşıtlarınız olmayabilir ama bunlar adettendir. Örf ve adetlerimizi bilmiyor musunuz? Yeni gelinin evine ev görmeye gidilir. Siz misafir sevmeseniz de bunları yaşayacaksınız. Hoşunuza gitmese de bunlar olacak, sonra bu gidip gelmeler asgariye inecek. Misafirler, kayınvalidenizi sayıp geliyorlar, sonra da siz etrafınızda saygınlık uyandırınca sizin için insanlar evinize gidip gelecekler. Aslında bu, sayılmak demek oluyor, önemli bir şey, bunları sonradan anlayacaksınız. Gelsinler diye bekleyeceksiniz. Gelmeyenler olunca bir de onlara gönül koyacaksınız. Yazdıklarınıza bir bakın; ortada önemli hiçbir şey yok. Fındık kabuğunu doldurmayan sorun ettiklerinizden evlilik bitirilir mi? Dayanıksız mısınız bu kadar? Sıkın dişinizi. Kayınvalideniz heves etmiş; “Oğlum evlendi, etrafıma oğlumun evini, gelinimin marifetlerini göstereyim” demiş. Düşüncesizlikleri olmuş olabilir, biraz hoşgörülü olmak lazım, sonra kaynaştıkça bu emrivakileri konuşur, anlaşırsınız. Anlaşılmayacak konular değil, yeter ki iyi niyet olsun.
Birçok mecradan laf sokmak olmamış, yakışmamış. Kendinizi, eşinizi, koskoca bir aileyi küçük düşürmüş oluyorsunuz. Buradan yaptıklarınıza baktınız mı? Bu yazdıklarınızda ben kötü bir kayınvalide, kötü bir kayınpeder görmedim. Gördüğüm, sabırsız ve misafir sevmeyen bir gelin. Biraz da her zamanki gibi, ortalığı karıştırmaya meyilli bir görümce var. Sanırım o da burada ailesini sizden koruyor. Görümceniz kayınvalidesiyle görüşmüyor diyerek örnek almayın, haklı nedenleri yoksa çok çirkin bir tutum.
Unutmayın, herkes kendi davranışlarından, yaptıklarından sorumlu. Görümceniz ile iletişiminize gelince; zamanla birbirinizi tanıdıkça arkadaş olabilirsiniz. Görümcenizin yanlışı da sosyal mecradan size gönderme yapması. El birliğiyle kendinizi reklam etmişsiniz. Sorunlar sosyal medyada değil, aile içinde konuşa konuşa çözülmeli.
Eşinizin bütün bu bahsettiğiniz sebeplerden dolayı ailesini karşısına almaması akıllı bir davranış olmuş. Bu konularla ailesine karşı durması, bir anne baba için çok çirkin bir yaklaşım olurdu ama sanırım bu sizin hoşunuza gitmemiş. Halbuki hayat insanlarla güzel, yavrum. Bugün yeni evlisiniz, baş başa kalmak istiyor olabilirsiniz, evinizde keyif yapmak isteyebilirsiniz, anlarım ama gelin olmak da böyle bir şey. Adetlerimiz var, onlardan kaçmak demek, insanlıktan uzaklaşmak demektir. En önemli şey, insan kalabilmek olmalı. Fedakarlıkla, sabırla, samimiyetle birbirine yaklaşarak, karşındakini anlamaya çalışarak, dinleyerek, elimizden geldiğince adetlerimizden fazla uzaklaşmadan yaşamaya çalışmalıyız.
Siz bir de öğretmensiniz, öğrencilerinize bütün bunları güzel insanlar yetiştirmek için öğreteceksiniz. Bir bilseniz ne kadar önemli...
Şimdi biraz düşünün istiyorum. Bunlar için boşanılır mı? Boşanmak kolay bir şey sanıyorsunuz. Tabii ki değil. Gerçekten haklı nedenler olmadıkça boşanmamalı. Evlilik çocuk oyuncağı mı? “Ailesine dayanamadım, boşanayım.” Yapmayın lütfen, boşanmak ağızda sakız olmamalı. Bütün bu sebeplerden yuvanızı yıkarsanız: “Ah ben ne yapmışım! PİRE İÇİN YORGANIMI YAKMIŞIM!” dersiniz. Size tavsiyem, babanızın da söylediği gibi sabır, biraz daha sabır. Sonra bütün bunlara gülecek, “Ya ne çocukmuşum…” diyeceksiniz.
Hadi bakalım yavrum, gelin olmak kolay değil, emek ister sevgili kızım.
Sevgiler...
YORUMLAR