Mantığımı dinledim mutsuzum
Merhabalar Yeşim Hanım, 6 yıl önce sevdiğim kızla nişanlanmıştım. Nişan öncesi de 3 yıl sevgili olma evremiz vardı. Nişanlanana kadar her şey çok güzeldi ikimiz açısından da. Ne olduysa iş resmiyete bindiğinde oldu. Kız tarafının adetleri benim maddi olarak kaldıramayacağım şeyleri istiyordu. Ben o zamanlarda yeni mezun olmuş bir mühendistim. Nişanlım ise sağlık sektöründeydi. Maddi durumum isteklerini karşılayamıyordu. Aileler de maddi konulardan dolayı birbirine girince o zor kararı almak zorunda kaldım. Ya evlenip kredi yükü altına girip mutsuz olacaktım ya da nişanı atacaktım. Kızı seviyordum, hala da seviyorum. İlerde yine maddi zorluklardan dolayı ondan boşanmayı göze alamadım. Nişanı attım... Benim için çok zor bir karardı. Duygularımın peşine düşsem ilerde mutsuz olacaktım. Mantığımı dinledim yine mutsuzum. Şimdiki aklım olsa o düğünü yapardım. Ve asıl konu ve asıl sorunum nişan atalı 5 yıl oldu ve aileler birbirinden nefret ediyor, nişan attıktan birkaç ay sonra kızla görüşmeye başladık. Ailelerin birbirinden nefret etmesinden dolayı gizli gizli görüşmeye başladık. Ben onu hep yeniden başlamaya ikna etmeye çalıştım. Yaşanan olayları defalarca konuştuk. Birbirimizi tekrar tekrar anlamaya çalıştık bu 5 yıl içerisinde fakat kız ailesine olan sadakati veya korkusundan ötürü benimle tekrar bir araya gelmek istemediğini söylüyor. Diğer yandan da ailemi hiçbir şekilde görmek istemediğini söylüyor. Ben bu işin içinden çıkamadım. Ve kızı ikna edemedim. Son bir aydır kendine yeni bir sayfa açacağını ve benimle görüşmek istemediğini söyledi. Bir kere temas etmek için mesaj gönderdim ona da “görüşmek istemiyorum” diye cevap verdi. Daha öncede böyle kopmalar olmuştu aramızda fakat sonrasında hep tekrar konuşmaya başladık. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Kızı hala çok seviyorum, vazgeçemedim ben. Kızla ayrı şehirlerde olmak işleri daha da zorlaştırıyor. Ne onu başka bir erkekle ne de kendimi başka bir kadınla hayal etmek istemiyorum. Bazen diyorum zincirlerimi kırıp evlerine gideyim konuşayım ailesiyle ve kızı ikna edeyim (bunca yıl sonra ailesi tarafından nasıl karşılanacağımı bilmiyorum) bazense kabuğuma çekileyim zaman vereyim ikimiz içinde belki en hayırlısı bir araya gelmemektir diyorum... Sevdiğim kızdan zamanında çektiğim maddi sebeplerden ötürü ayrı kalmak beni kahrediyor. Lütfen bana biraz yol gösterin Yeşim abla. İyi günler dilerim.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili oğlum, yazdıklarınızı okudum ve üzüldüm. Şimdi eğri oturup doğru konuşacağız; gücenme, darılma yok, tamam mı? Kuru kuruya sevgi olur mu yavrum? Siz kuru kuruya sevmişsiniz, diğer bir tabirle siz eski nişanlınızı boş boş severken eski nişanlınız sizinle görüşmeye devam ederek yüreğindeki sevginin gücünü nasıl da göstermiş, helal olsun ona. Aslında o zaman o da sizi terk etmeliydi çünkü siz parayı ondan çok sevmişsiniz. Bir erkek olarak onun kadar yürekli olmamışsınız. Nişanlınız adına üzüldüm. Sevmek; cesaret, emek ve göze almak ister yavrum. Göze almayacak ne vardı? Sıkıntı çekmeden hiçbir şeye sahip olamaz ve kavuşamazsınız, her şeyin altında bir emek çaba bulunur. Bunu şimdi anlamışsınızdır. Maaşla çalışıyorsanız borçlanmayı göze alacaksınız. Hem bu zamanda borçsuz evlenebilen insan azdır diye düşünüyorum. Çoğu evlilikler ve düzenler bu borçlarla, adetlerle kurulur. Ailelerin kendi yörelerine göre adetleri vardır, bazı aileler bunları isteyebiliyorlar. Nişanlınızın ailesi kendilerince kızlarını değerli kılmak istemişler. Siz isteklerini çok görüp ondan ayrılarak bir bakıma nişanlınızı değersizleştirmişsiniz. Göze alamadığınız maddesel kaçışınızla nişanlınızı ve ailesini çirkin durumda bırakmışsınız. O an için akıllıca bir karar olarak gördüğünüz bu yolla daha zor bir yola girebileceğinizi bir mühendis olmanıza rağmen hesap edememişsiniz. Bazen yazılarımda “Hayat bir matematik, hesap edeceksiniz. Artılar fazlaysa, eksiyi görmeyeceksiniz.” derim. Tabii bu matematik başka matematik, sadece eğitimle olmuyor.
İnsana hayatında yalnız akıl değil, vicdan da gerekiyor. Hala aslında sizde vicdan yok diye düşünüyorum. Nişanlınız sizden uzaklaşınca korkmuşsunuz çünkü bir bakıma 5 sene gibi bir zaman bekleyerek bu genç kızı kaybetme riskini bir yerde göze almışsınız. Neden 5 senede yeniden bir adım atmayı düşünmediniz? Bugüne kadar neden beklediniz? Hatalı olan sizsiniz. Ne gerekiyorsa yapmalıydınız. Yine de bir şansınız var. Bu küçük şansı büyütüp olgunlaştıracak olan sizsiniz. Acele etmelisiniz. Nişanlınız sizden ümit olmayınca görüşmeyi bitirmiş olmalı. Belki bir başkasına evet demeyi düşünüyor. Bunları hesap ederek elinizden geldiğince hızlı davranmalısınız. Bu durumunuzda ancak kararlılıkla, cesaretinizle bir yere varabileceğinizi bilerek hızlı adımlar atmalısınız. Yoksa bir keşke sahibi olacaksınız. Yıllarca ruhunuzda pışpışlayacağınız, sizi huzursuz edip duracak bir keşke istemezsiniz değil mi? Ayrı şehirlerde olduğunuzu gözetmemeli mutlaka en yakın zamanda ailesine gitmelisiniz. Tabii ki sizi “Ooo, hoş geldin!” diyerek karşılamayacaklardır. Siz efendilikle kendinizi anlatma şansını vermelerini istemelisiniz. Kapıdan kovsalar bacadan girmek misali gerekirse ailenin yakınlarından birinin yardımını alarak onlara ulaşmayı başarmalısınız. Hatanızı kabul edip özür dilemeli ve kızlarını hala çok sevdiğinizi, adetlerini yerine getirmeye hazır olduğunuzu söylemelisiniz. Bu sizin hem kendinize hem de size ve sevginize emek veren, ümitle bu zamana kadar sizden kopmamış olan nişanlınıza borcunuz. Her şeyin hakkınızda güzel bir şekilde gelişmesi dileğiyle... Hayatınızdaki insanlara emek verin mutlaka yavrum.
Sevgiler, sevgili okurlarım...
YORUMLAR