"Ben dar giyinmene izin vermem ben buyum"
Yeşim Hanım 22 yaşında bir erkeğim, kız arkadaşımla 6 yıllık bir beraberliğimiz var o da 22 yaşında. İlişkimizde sürekli ara ara ayrılıyoruz, 1 hafta veya 2 hafta görüşmüyoruz. O sorunu kapatıyoruz sonra başka bir sorun çıkıyor yine 1-2 hafta ayrı kalıyoruz. Neyse konuya geleyim en son 1 hafta önce ayrıldık ve ayrılmamızın konusu benim anladığım kadarıyla beni sorgulamaya başlamış kendi kafasında. Ben biraz giyime karışan biriyim, gece geç saatlerde dışarda olmasına sıcak bakmayan birisiyim ve kız arkadaşlarıyla kafasına göre seyahatler yapması bana ters bir durum. Kimine göre bunlar olabilir ancak prensip meselesi yani ben buyum dedim ona, bunlara izin vermem dedim. Bana biz farklı dünyaların insanlarıyız, sen kör zihniyetlisin, yobazsın gibi şeyler söyledi, ben de dedim ki "Ben dar giyinmene izin vermem ben buyum. Ne yapacaksın?” dediğimde ise "Ayrılıyorum o zaman" dedi, ben de direk engelledim, sildim numarasını. 1-2 defa aradı açmadım. Bir mesaj attı niye oturup konuşmuyoruz çocuk çocuk işler yapıyorsun dedi, ben de içimden şöyle düşündüm madem farklı dünyaların insanlarıyız, madem dar giyinmek istiyor, kafasına göre gezmek çıkmak istiyor neden konuşalım ki? Hiçbir şekilde konuşmadım. Sizce durum nedir, ne değildir? Görüşlerinizi çok merak ediyorum. Ben şöyle düşünüyorum, eğer benimle ciddi bir şeyler düşünüyorsa bazı şeylerden vazgeçecek çünkü ben böyle biriyim. Kestirip atınca da bu bana göre biri değil dedim yani düşüncelerinizi merakla bekliyorum.
Yeşim Tijen’in cevabı:
6 senelik ilişkinizde 6 santim yol alamamış olmanıza rağmen birbirinizden kopamamış olmanız güzel. Bugün kız arkadaşınıza baskı gibi gelen kısıtlamalar aslında olması gerekenler tabii biraz gevşetmek kaydıyla. Özgürlük güzeldir ama her şeyin fazlası gibi özgürlüğün fazlası da insanı bozar. Biraz bir şeylerden insanı tutmak gerek yoksa özgürüm derken insan hayatta kendini yok edebilir. Onun için de her şeyde olduğu gibi giyimde, davranışlarda, gezip tozmalarda sınırlar olmalı. Sınırlar iyidir, sınırların da sınırını bilmek kaydıyla. Şimdinin genç kızlarına bakınca kapalısından açığına özgürce giyindiklerini görüyorum. Açığı da kapalısı da modayı takip ediyor. Giydikleriyle kendini ortaya koyuyor, karakterini sergiliyor. Bunu görebiliyoruz. Siz kız arkadaşınıza getirdiğiniz kısıtlamalarla ondan kendini ortaya koymamasını istemiş oluyorsunuz. Kendini sakla, fark edilme demişsiniz. Herkesin fark edilmek istediği günümüzde fark edilme demek tabii kabul edilemiyor. Üzümler birbirine baka baka kararıyor denir ya genç kızlarda birbirlerine bakarak örnek alıyorlar. Copy-past yapıyorlar, birbirlerine benziyorlar. Siz farklı bir şey söylediğinizde ayrı dünyaların insanı oluyorsunuz. Aynı dünyada yaşayan biri pembe biri siyah bakan gençler. Gökyüzündeyse gri renk hâkim. Oysa masmavi olmalıydı gökyüzüne ülkemizin gençlerinin bakışı. Yaşananlara bakınca ümidimiz kırılıyor. Kadınlar ürküyor, kadınlar korkuyor. Nerde bize verilen ülke? Nerde kadın hakları? Hepsini geri mi alıyorlar bir bir elimizden?
Bir genç kızımız vardı güzel mi güzel, sevgilisi güzelliği gözükmesin istiyor, baskılar uyguluyordu ama tuhaf baskıları, insanlık dışıydı. Sanırsınız taş devrinde yaşanıyor. Kız da deli divane âşık, sevgilisinin aşırı baskısı yüzünden kaşlarını bile alamıyordu. Orman gibi kaşları olmuştu. Onu gördüğümüzde çok gülüyorduk. Düşünseniz ya güzelim kızın yüzü yeni erkek olan erkeklerin yüzü gibi tüylüydü. En sonunda bu kadar baskıya dayanamadı nihai sona varıldı ve ayrıldılar. Kızımız özlemiş olduğu güzel yüzüne kavuştu. Aşk nelere kadir oluyor değil mi? Sizin baskılarınız böyle değil ve bana göre normal tabii biraz gevşetmeniz kaydıyla. Çünkü bu kısıtlamalar aşırı olunca genç kızların heveslerini, arzularını içine tıkmak oluyor yavrum. Bu işin bir orta yolu var. Bu güzel sevginizin hatırına biraz o sizin düşüncelerinize gelir, biraz siz onun düşüncelerine yaklaşırsınız, ortası bu konuda her zaman doğru karardır. Tek bir kişinin tavizi mutsuzluktan öteye gitmez. Mutlu olmayan biri mutlu edebilir mi? Her ikinizin de mutlu olması için birbirinize yaklaşmaya çalışarak bu güzel beraberliğinizi sürdürebilirsiniz. O, 22 yaşın özgür kafasıyla, hayatta olabileceklerden habersiz genç bir kızın ruhuyla hayata pembe pembe bakıyor olmalı. Bir takım haberleri duysa bilse de bana olmaz, ben güçlüyüm diye düşünüyordur ama kadının özgürlük meselesi cinsiyetinde tıkanıyor. 2020’ye girerken hala kadının özgürce hareket etmemesi gerektiğini konuşuyorsak, kadın hala insan olarak değil cinsel kimliğinden görüldüğünden hiçbir yol alınmıyor. O zaman kadın dikkatli olarak kendi kendini korumak zorunda. Hangi yasaya, hangi devlet memuruna güveneceksiniz? Son yaşanan olay kadına kendi kendini koruması gerektiğini göstermedi mi? Siz bir erkek olarak hemcinslerinizin bir kısmının düşünce yapısından haberdarsınız. Koruma güdüsü içinde hareket ediyorsunuz ve ikinizin tıkandığı nokta sizin koyduğunuz sınırlar olarak gözükse de bu Türkiye’nin sınırları. Az gelişmiş bir ülke olarak daha çok gelişmeye ihtiyacımız var. Kadının her yerde her istediğini giyemeyeceği bir toplum içinde olduğumuzu unutmak biz kadınlara lüks. Herkes aynı bakış açısında, aynı kültürde değil. Kadın yerine göre ve dikkatli giyinmek dikkatli davranmak zorunda ama kadın aynı zamanda hayata karışıp yaşamalı da. Arada sıra da güvendiği arkadaşlarıyla dışarı çıkabilmeli. Yaşamak kadının da hakkı. Hayat yaşanarak güzelleşmez mi oğlum? Biraz siz ona yaklaşın, biraz o size yaklaşsın. Bu güzelim beraberliğiniz bir giyim ve yaşam tarzı çıkmazında son bulmasın dilerim yavrum.
Sevgiler sevgili okurlarım…
YORUMLAR