Beni hep onu aldatmakla suçladı

Merhaba Yeşim Hanım, biz sevgilimle ayrıldık. Onunla sevgiliyken Instagram’daki takipçilerim olan iki erkeğin hikâyesine cevap vermiştim. Sonra onunla görüşürken sildim, mesajı belki yanlış anlar kızar diye. Sonra görüştüğümüzde telefonu eline aldı, kontrol etti. Hikâyesine cevap verdiğim mesajıma cevap verdi ve ondan sonra bana güvenmedi. Bu olay biz 3 haftalık sevgiliyken oldu. Sonra “Tamam ama bir daha öyle olmasın” dedi. Takipçim olan erkekleri sildi, sesimi çıkarmadım. Okul arkadaşlarımı, hepsini takipten çıkardı. Bana olan güvensizliği bu yüzden, ne yaptıysam bana güvenmedi, Whatsapp’tan konum atmaya başladım. Beni hep onu aldatmakla suçladı. Bazen ufak yalanlar söyledim. Onu bile aldatmakla eş değer gördü. O kadar baskı uyguladı ki ne yapsam olmadı, takip programı indirdi. İnsanlarla olan iletişimimi kestim. Ne yaptıysam olmadı. Bildirim geliyordu o zaman bile bir erkek mesaj attı sanıyordu. O kadar çok psikolojim bozuldu ki dayanamıyorum bu iğrenç ithamlara. Son olayımızda ise beni aradı ve telefonum meşguldü. “Annem abimle konuştu” dedim. Ekran görüntüsü attım inanmadı. Kalkıp abimi aradı, onun yüzünden ailemden şiddet gördüm ve benden ayrıldı, 2 haftadır ayrıyız. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eskiden ayrıldığında defalarca arardım, mesaj atardım ama artık atmıyorum, onun bana atmasını bekliyorum… O mesaj atınca barışıyorduk genelde. Geçen hafta perşembe günü mesaj attı ama çok ağır bir mesajdı ve küfür de vardı. Lütfen yol gösterin, bu ara kaç ölmeyi düşündüm… Ne yapacağımı bilmiyorum.


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar, bugün hareketli bir gün geçirdim. Almam gereken birkaç şey için dışarıya çıktım. Alıp hemen eve dönüp yazımı hazırlayacaktım ama öyle olamadı. Ana cadde sayılan yol kenarında bir kaldırımda yerde yatan kedinin başında iki kadın gördüm. Kedi kanlar içindeydi; ağzında burnunda kanlar akıyordu. İçim gitti, hemen ben de kedinin başına geçtim, telaşla ne yapalım diye konuşmaya başladım. Kadınlardan biri Kadıköy Belediyesi’ne haber vermiş, gelecekler dedi. Hadi bir ümitle başında bekliyoruz, kediye baktıkça telaşlanıyoruz. Ortada ne gelen ne giden var. Çarpan arabaya bu kadar duyarsız olmasından dolayı doğal olarak söyleniyoruz. Kedi hala yerde kanlar içinde yerde yatıyor, arada bize tıslıyor, başında onu beklememizden rahatsız. Bir iki sıçradı, ayakları da mı kırılmış ne tıslayarak uzağa adeta kendini fırlattı. Daha da telaşlandık, can çekişiyor diye endişelendik. Kadınlardan sarışın olanı hemen telefona sarıldı, tekrar belediyeyle iletişime geçti, gelecekler diyor telefondaki kadın ama yoklar. Ben yol üstünde bir veteriner biliyordum oraya gidip veterineri alıp getireyim dedim, tamam dediler. Hızla oraya gittim, muayenehaneye girdim, bir kediye araba çarptığını, ilgilenmeleri gerektiğini söyledim. İki veteriner doktor vardı, biri cerrahmış. O cerrah olana ben bir kere kedimi getirmiştim aşı için ama kızım onun kedimizle sevgisiz olarak ilgilenmesinden rahatsız olup “anne bir daha buna getirmeyelim” demişti. O ilk ve son gidişimiz olmuştu. Neyse adamlardan diğerini mutsuz ifadesiyle peşime taktım. Kedinin olduğu ana caddeye geldik. Kedi yine kendini fırlata fırlata kaçtı, biz peşinde, elimizde kutu, veterinerin elinde kedi taşıma kutusu bir elinde de havlu kedinin peşindeyiz. Allah’tan apartmanın park kısmına kaçtı. Ölecek diye korkuyoruz, iç kanama geçiriyordur diyorlar, arabalardan birin altına kaçtı o arada. İsteksiz çabalayan veterinerimiz bizim gayretlerimiz karşısında utanç belası gayret gösteriyor. Bedava işi kimse istemiyor. Onu anlayamıyoruz sarışın kadınla. Biz veterinerden daha çok çabalıyoruz. Epey bir uğraşıdan sonra kedi yakalandı ve veterinerin getirdiği kutuya kondu. Başladık pazarlığa; “İşte biz 6’da kapatıyoruz. Bu kediye kim sahip çıkacak? Belediye gelseydi, onu bekleseydiniz”lerle yolda yürüyoruz veteriner ve üç kadın. Muayenehaneye geldik. İki doktor da tedavi yapmaktan kaçınıyor. Para lazım 400 lira dedi, tamam dedik. Bari kedinin belediyeden adamlar gelip alana kadar bakımını yapın, acısını azaltın vs. dedik, hala isteksizler. Aradan iki saate yakın zaman geçmişti ki belediyenin arabası geldi. Kediyi gayet sevecen yüzleriyle gelip aldılar, şirin de bir arabaları vardı. Bizden telefon numaraları aldılar, iyileşirse yine kaza geçirdiği yere, kendi bölgesine bırakacaklarını söylediler. Ben orası ana cadde, bizim sokağa bırakın dedim. Olmaz onların kendi alıştıkları bölgede yaşamaları gerekiyor dediler. İki kadın içimiz azcık da olsa rahatlamıştı araba yanımızdan uzaklaşırken. Kediyi beraber beklediğimiz Gülay Hanım çantasından çıkardığı yarım litrelik pet şişelere doldurduğu kedi mamalarını sokaktaki kedilerin yemeleri için önlerine döke döke ilerlerken bir süre beraber yolda yürüdük. Onun bu davranışını ne yalan söyleyeyim hayranlıkla izledim. O da benim düşüncemdeydi. “Hayvan sevgisi taşımayan yaşadım demesin”di. Sonra ikimizde aynı cümleleri kurduk; herkes veteriner olmamalıydı. Veteriner olmak için hayvan sevgisi şarttı. O iki veteriner cüzdana hizmetkâr olmuşlardı, vicdanlarını kaybedeli belli ki çok olmuştu ve ne yazık ki böyle veterinerler çoktu.


Evet, sevgili kızım gelelim sizin üzüntünüze, sizi intiharlara kadar götüren ilişkinize. Aşk öldürmemeli, yaşatmalı yavrum. Yaşamınıza renk, heyecan, mutluluk katmalı. Sizde renkler simsiyah, yastasınız. Sevgi sorumluluktur. Neyi severseniz sevin; çiçeği, böceği, arkadaşınızı, yakınınızı, sevgilinizi, sevmek işin içine girdiyse artık sorumluluğunuz vardır. Bu sorumluluk da bilinç ve yürekle taşınır. Bu bilinç ve yürekte olanlar ne aldatırlar ne de aldatmaya meyil ederler yavrum. Buna da sadakat denir. Siz ilişkiniz varken Instagram’daki takipçiniz olan erkeklere mesaj yazarak erkek arkadaşınıza bu ilişkinin sorumluluğunu taşıyamayacağınızı düşündürmüşsünüz. Ardından sizin deyiminizle ufak yalanlarınız aranızda bir güven sorunu başlatmış. Erkek arkadaşınız sizi kısıtlamalarıyla köşeye sıkıştırmaya çalışmış, birtakım uygulamalarla takip etmek vs. gibi bunların yaşandığı bir ilişki de mutsuzluktan boğulurken bu ilişkiyi devam ettirmek istiyorsunuz. O zaman neden bu güvensizlikleri yaşattınız diye sormam gerekiyor. Erkek arkadaşınız varken başkalarına mesaj atarak neden ilgi arayışındaydınız? Bir kısım genç kızlar bu flörtüz tavırlarda oldukça bütün kızlar ilk etapta aynı kefeye konmakla karşı karşıya kalabilir. O yüzden güven zamanla kazanılan bir duygudur. Siz öyle sanıyorum ki kızlarla güven sorunu yaşamış biriyle sevgilisiniz. Aşırıya kaçan baskıları bunu gösteriyor. Sizin bu ufak çapta olarak tabir ettiğiniz yalanlar ve mesajlaşmalarla zaten sorunlu olan erkek arkadaşınızın tutumu ilişkiyi kangren haline getirmiş. Bir ilişkide güven oluşturulamamışsa o ilişkiyi zorlamak yerine bitirmek daha doğrudur. Yaşanan her şeyde alınacak bir ders vardır. Yaşadıklarınıza buradan bakıp hayatınızda bu sayfayı kapatmalısınız. Biri sizi bıraktı diye çareyi intiharda aramak zayıf insanların çözüm yoludur. Çaresizlik çare olmaz değil mi? Ölüm bir çözüm mü yavrum? Neye çözüm olmuş ölüm? Kimse için ölmemeli. Olmuyorsa olmuyor diyerek kabullenmek sizin ilişkinizde çareye atılan bir adım olacaktır. Yürekli ve güçlü olun biraz. Şunu bilmenizi isterim, yaşamda her şey hakkını ister ama alır ama almaz. Şöyle anlatayım; bitki güneş görmezse çiçek açmaz, solar. Toprak hakkını almazsa tohumu yeşertmez. İnsan hakkını vermezse, almazsa mutsuz ve hasta olur. Onun için yaşayan her şeyin alacağı bir hakkı vardır. O hakkın karşılıklı verilmesi lazımdır. Hayatın ta en içine, derinine bakarsanız matematik vardır. Alma-verme gibi saygı vardır, sevgi vardır, sadakat vardır. Şimdi bunların ışığında toparlayın kendinizi yavrum. Olmuyorsa olmuyor diyerek kendinize çeki düzen verip kendinizi daha çok geliştirmeye çalışarak hayatınıza yeniden gülümseyin. Güçlü bir kız görmek istiyorum karşımda. Lamı cimi yok, hemen aklınızı başınıza topluyorsunuz! Hadi benim güzel kızım...


Sevgiler sevgili okurlarıma...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yeşim hanım merhabalar,benim de size danışmam gereken bir durum var. Ben 26 yaşımda ilk defa birine aşık oldum yaklaşık 6 ay önce yeni işe başladığım yerde çalışıyordu.Daha çıkmaya başladığımız ilk günden öğrendimki benden önce de başka bir çalışanla flörtleşiyormuş bitirmeden bana açılmış. Bu durum beni çok kötü etkilemişti ben onu hayatımdan silip atacaktım bırakmadı her ne kadar kızda o da aralarında birşeyler olmadığını söyleselerde güvenim kırılmıştı benim üzerime de başkası gelirse böyle birşey yapmayacağını garantisi yoktu. Her neyse ben ona bir şans vermek istedim çünkü ilk defa hiç...
    CEVAPLA
  • Misafir Yeşim hanım merhabala,enim de size danışmam gereken bir durum var. Ben 26 yaşımda ilk defa birine aşık oldum yaklaşık 6 ay önce yeni işe başladığım yerde çalışıyordu.Daha çıkmaya başladığımız ilk günden öğrendimki benden önce de başka bir çalışanla flörtleşiyormuş bitirmeden bana açılmış. Bu durum beni çok kötü etkilemişti ben onu hayatımdan silip atacaktım bırakmadı her ne kadar kızda o da aralarında birşeyler olmadığını söyleselerde güvenim kırılmıştı benim üzerime de başkası gelirse böyle birşey yapmayacağını garantisi yoktu. Her neyse ben ona bir şans vermek istedim çünkü ilk defa hiç...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.