Karısı aradı "çık hayatımızdan" dedi

Merhaba, söze nerden başlayayım bilemiyorum. Hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor. Hep mutsuzum. 27 yaşındayım, öğretmenim. 18 yaşımdayken onu sevmeye başladım, 19 yaşındaydı. Çocukluktan tanıdığımdı. Birbirimizi çok sevdik. 2 yıl hiç birbirimizi görmeden sadece mesajla konuştuk. Ben üniversite okuyordum, o lise mezunuydu. Okumadı. Bu zaman diliminde 6 aylık bir ayrılmamız oldu. Bu sırada ailesi onu dayısının kızıyla evlendirdi. Babasına karşı gelemedi, evlendi. 1 yıl konuşmadık. Sonrasında beni tekrar buldu. Peşimi bırakmadı, çok ağladı, “Mutsuzum” dedi. “Çıkmaza düştüm, ayrılamıyorum, akrabam” dedi. “Seni sevdiğimi biliyor” dedi. “Onu zerre kadar sevmiyorum ama mecburum” dedi. Kopamadık, konuşmaya devam ettik. Birçok kez ayrıldım, numara değiştirdim. Ortak akrabalarımız var, tekrar buldu beni. Öyle bağlıyız ki... Defalarca ayrıldık. Söz verdik, yeminler ettik uzak duracağımıza birbirimizden. Çok uğraştım. Çok acılar çektim. Unutamıyorum. Zerre kadar istemiyorum. Karşı koyamıyorum. Karısı öğrendi, beni aradı konuştuk. “Beni deli gibi seviyor” dedi. “Sevmese yanında bir dakika tutmaz” dedi. Her şeyi anlattım karısına. Her şeyi yalanlamış, “Öyle bir şey yok demiş, nefsime uydum” demiş . Ben her şeyi anlattım kadın bana “Senin günahına girmiş, yalanlarla kandırmış seni, biz mutluyuz bizden uzak dur” dedi. O adamla yüzleştim, karısını yalanladı. “Sana çıkıp da mutsuzum mu diyecek? Seni uzaklaştırmak için öyle konuşuyor” dedi. Ben kime inanayım? Sevdiğim adam beni yıktı. Hâlâ da bırakmıyor beni. Mutlu değilim. Beni kandırıyor sürekli. Dün karısıyla tekrar konuştum. “Bıktım sürekli bu evde senin lafının edilmesinden. Çık hayatımızdan, seni anlatıyor sürekli bana, kaldıramıyorum çocuğum olmasa çekip gideceğim” dedi. Ben ne yapacağım? Çıkmaza düştüm. Aklımdan çıkmıyor. Hayal gibi 6 senem onunla geçti. Emindim sevgisinden, o kadar merhametli, o kadar bağlıydı ki bana. Karısı içime şüphe düşürdü. Nasıl uzak dururum? Gitsin hayatımdan...


Yeşim Tijen'in cevabı:

Merhaba sevgili okurlarım. Mahpus hayatınız nasıl gidiyor? Zor işmiş mahpus olmak. Bazen camdan dışarı bakıyorum, özgürce yürüyüp anneme gitmek istiyorum, arkadaşlarımla bir arada olacağım günleri düşünmek istiyorum, tek başıma oturup bir cafede kahve içtiğim günlerimi geri istiyorum. Sanki kötü bir rüyanın içindeyiz, uyansak geçecek ama UYANIĞIZ. Uyuyup uyandığımızda da süren kötü bir rüya bu, bir türlü geçip gitmiyor. Yaşamı bu kadar güzel yapanın özgürlük olduğunu hepimiz bu yaşadığımız tecrit hayatımızda anlamış bulunduk. “Evde kal! Hayat eve sığar!” denilerek evde kalmaya başlayıp eve tıkıldığımızda hayatın eve sığmadığını gördük, daraldık, bunaldık. Hani turşu kavanozunun içine sebzeleri tıkar suyunu sirkesini sarımsağını koyup ağzını kapatırsınız ya, biz şimdilerde o haldeyiz. Turşunun kavanozda ekşimeye başlaması gibi bizlerde evde durdukça ekşimeye başladık bile ama kavanozdan çıktığımızda tadımız tuzumuz turşu gibi güzel faydalı olacak mı? Bunu bu tecrit hayatımızı sağ salim bitirebildiğimizde yani kavanozlarımızdan çıktığımızda göreceğiz.


Bu korona günlerinden önce bir gün minübüsteyim baktım minübüsün ön camında bir yazı yazıyor. Hemen not defterime yazdım; “Çözemediğim düğümü kesmeyi öğrendiğimden beri keyfim yerinde” yazıyordu. Minübüs şoförünün çözümü iyiydi. Net bir çözüm değil mi? Bazı meselelerde çözmeye uğraşmak nafiledir yavrum. Daha fazla soruna dolanırsınız. Konuyu çözmek ancak tamamen kesmekle gerçekleşir. Sevmek bu ilişkinin devam etmeniz için bahanesi. Ya aklınız, o bu işe ne diyor? Ona ben ne yapıyorum diye sormuyor olmalısınız. Sanırım sormadınız çünkü hayatlarda akıl devreye girdikten yani akıl kullanılmaya başlandıktan sonra yaşam gerçek anlamda yaşanır. Siz şimdi sadece yaşıyorsunuz. Rüzgar önüne katmış sürüklemiş sizi. Artık dur demeniz lazım. Aklınızı devreye sokmanız lazım. Aslında bu günlere kalmamalıydı, o evlenir evlenmez bu ilişkiyi tamamen kesmeliydiniz. Gizli saklı iletişim halinde olmamalıydınız. Birini sevdiniz ve o başka biriyle evlendiyse artık onunla ilgili bütün hayallerinizi sonlandıracaksınız. Sizi sevmiş olabilir, o zaman evlenmeyecekti. Evlendiyse susacak ve geçmişi eşelemeyecek, maalesef bu eşelemeler yapılıyor. Bu durum ikinizin hayatını karıştırmaktan öteye gitmez. Ona bir şey olmaz eşiyle evliliği devam eder, olan size olur tüm fırsatları kaçırmış olursunuz. Değer mi?


Evli erkekler bir kadını elde etmek için hep aynı hikayeyi anlatırlar kızım. “Çok mutsuzum, karımı hiç sevmiyorum” başka türlü deseler onunla bu ilişkiye cesaret etmezdiniz herhalde. Ne diyorsunuz ona inanarak; Mutsuz o. Üstelik hala beni seviyor. Kendinizi onun sözleriyle kandırıyorsunuz. Eşi size ne demiş? Biz mutluyuz. Bu yeterli gelmemiş hala o adama inanıyorsunuz, oysa yetmeliydi. Onun eşi, o adam da onun kocası, siz sevgilisi sıfatındasınız. Yerinizi görebiliyor musunuz? Kendinize yakıştırabiliyor musunuz? Sizin muhatap olmamanız gereken durumları yaşıyorsunuz. Kanmayın bu mutsuzum eşimi sevmiyorum yalanlarına. Hep aynı yalanlar. Evli birçok erkeğin uzmanlık alanı, ihtisas sahibiler. Eşe de sevgiliye de ayrı yalan, inkar. Bu konuda tez bile yazabilirler.


Sevgili kızım artık düğümü çözmeyi bırakıp kesme vakti gelmiş. Size yakışanı yapın bu ilişkiyi tamamen kesin. Kendi hayatınıza odaklanın. Gençsiniz, yeniden sevebilirsiniz. Niye evli bir adama yıllarınızı adadınız, yazık. Artık aklınızla hareket etmeye başlamalısınız. Aklınız başınıza toplayın, daha geç olmadan, daha çirkinliklere bulaşmadan bir yol açın hayatınıza. Güzel adınızı onunla anılarak kirletmeyin. O ad, yani kendiniz size daha çok lazımsınız. Hayat o adamdan ibaret değil yavrum. Kimse unutulmaz değildir. Onu unutmamakta direnmemeli, unutacağım, hayatımdan ebediyen çıkaracağım diyerek kararlı olmalısınız. Kendinize bir şans tanıyın derim.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Merhaba yeşim abla 5 yıldır evliyim eşimi çok seviyorum ailesine bir türlü ısınamadım görümcelerim çok saygısızlar annelerinden destek alarak aileme küfür ve bedua ediyorlar hiç birgün anlaşamadık eşim hep arada kaldı ve onların tarafını tutu sonunda ne yapacamı bilmiyorum sürekli onlar için vurdu
    CEVAPLA
  • Misafir Bundan daha kutsal bir cevap olamaz . Ben de erkeğim , kadının kötüsü kötü , erkeğin hepsi . Bu altın kural
    CEVAPLA
  • Misafir En güzel yillariniz ve gencliginiz bu çelişkili düşünce ve sonu olmayan bir ilişki için heba oluyor. Halbuki siz hayatınız için farklı şeyler planlamali umut etmeli ve bu uğurda yaşamalıydınız ve yasamalisinizda. O kadına da yazık sizinde yillariniza ve gencliginize yazık. Bitirin.
    CEVAPLA
  • Misafir Şu erkek milleti kadınların hayatını mahvediyor. Bazi aklı kıt kadınlar da buna çanak tutuyor. Adam evli sizi de sevgili olarak kullanıp heyecan yaşamak istiyor. Bunun sevgiyle aşkla ne ilgisi var. Kadın olmak güçlü ve gururlu olmayı gerektirir yuva yıkmayı değil. Pes yani.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.