İlgisizliği karşısında nasıl davranmalıyım?
Yeşim hanım merhaba, ben 4 yıl önce evlendim. Eşim benimle evlenmek için çok çaba sarf etti. Bana çok güzel süprizler hazırlar, deyim yerindeyse mutlu etmek için gözümün içine bakardı. Ben başlangıçta yoğun bir şey hissetmiyordum ona karşı daha sonra yaptıkları ile beni kendine bağlamayı başardı ve evlendik. Yalnız evlendikten sonra her şey zorlaştı. Evliliğimizin ilk yılında vajinusmus problemi ve eşimin aile daha doğrusu baba takıntısı nedeniyle çok sorun yaşadık. Eşimin annesi yok, babasına karşı çok fedakar ama ailesi onu kullanıyor sadece... O, bunu kabul etmiyor. Evlendikten sonra da eşim yine ilgili, alakalı, süprizler yapan biriydi ama bu ilk yıl özellikle yaşadığımız problemler bizde kısır döngüye dönüştü ve aşamadık onun yarattığı tahribatı. Eşimin sosyal medya üzerinden başka kadınlar ile yazışmalarını gördüm, çok üzüldüm. Yüzüne vurduğumda beni suçladı, soğuk olduğumu ve tüm bunları vajinusmus hastalığım yüzünden olduğunu, kadınlık yapmadığını söyledi. Eşimle birkaç kez boşanma eşiğine geldik her seferinde barıştık ama her seferinde bir şeyler değişmişti... Eşimin ailesi eşimin bana karşı çok ilgili olmasından, benimle tatillete çıkmasından, benim fikirlerime değer vermesinden rahatsız oluyordu. Eşime sürekli “Karının lafını dinliyorsun” tarzı baskılar yaptıklarına şahit oldum. En sonunda onların yanında hiç yapmadığı bir şeyi yaptı, mutsuz olduğunu, evlilikten yana şanssız olduğunu söyledi. Ben de dayanamayıp kalkıp gitmek istedim, onların yanında bana bağırıp tokat attı. Ben çıkıp gittim annemlerin yanına. Altı ay ayrı kaldık bu olaydan sonra. Eşimin ailesi çok dedikoducu ve kültür seviyesi düşük insanlar olduğu için ailem de onlarla görüşmüyor. Bu sürede hiçbiri bana sahip çıkmadı. Eşim de kendini haklı gördü onu orda bırakıp gittiğim için. Sonra ben bulunduğum şehirden tayin isteyip başka bir şehire geldim. Amacım bosanmaktı ama eşim bunu kabul etmedi ve o da peşimden geldi. Şimdi başka şehirdeyiz eşimin burada evli bir ablası var ve eşim geldi geleli tüm planlarını onlar ile yapıyor. Hafta sonu planları hep onlarla. Hiç başbaşa kalmak istemiyor ayrıca bana eskisi gibi değerde vermiyor onlarla aynı ortamdayken. Ben yokmuşum gibi davranıyor, ben de ona soğuk davranıyorum. Buraya gelirken beni çok sevdiğini, bensiz yapamayacağını söyledi ama gelen adam çok değişmişti. Resmen boşluğa düştüm. Onun bu ilgisizliği karşısında nasıl davranmalıyım? Bana yardımcı olur musunuz? Çok bunalmış durumdayım.
Yeşim Tijen'in cevabı:
Merhaba sevgili okurlarım benim hayvan sevgimi az çok beni okuyanlarınız biliyor. Bugün sizlere cıvıl cıvıl öten kuşlarımdan bahsedeceğim... Yatak odamın balkonunun tavanına kuşlar yuva yapmış. Görünce bu ne güzel yuva yapmak diye yuvaya şaşkın bakakaldım. Resmen kendilerine villa yapmışlar. Kuşlar bile yuvalarına özeniyor onu anladım sonra yerlere baktım yuvanın alt tarafında yerler kuş pisliği dolu... Bir kuşlara bir pislettikleri yerlere baktım. “Boş verrrrrr Tijen” dedim kendime. Burada yaşasınlar nasıl olsa su yerleri temizler. Balkonu pisletseler de hayatıma hoş gelmişlerdi. O ilk görüşmemizden sonra bazen sırf onların yuvalarına giriş çıkışlarını, uçuşlarını seyretmek için yatağıma uzanıp büyük bir keyifle onları izlemeye başladım. Bir ben mi izliyorum?Hayır ağzının suları akarak kedim Kont da balkonun kapısından kuşların yuvasına bakıyor. Kapı açık önünde bir tel kapı daha var o kapı onu engelliyor arada hoplayıp zıplıyor... Ah şu tel kapı bir açılsa bu kuşları yesem diye düşünerek kuşların yuvaya giriş çıkışlarını heyecan sesleri çıkararak izliyor. Onun hallerine gülümsüyorum. Kuşları ona yedirir miyim? Avucunu yalar. Seyrederek avunsun kerata. Hasbelkader balkonuma yuva yapmış olan kuşların keyfini çıkarmak lazım değil mi? Aynen öyle yapıyorum cıvıl cıvıl ötüşleriyle hayatıma renk katıyorlar. Hayatlarımızda olan her şeyin keyfini çıkarmayı bilmeliyiz sevgili okurlar diyerek yazıma başlamak istiyorum sevgili okurlarım...
Sahip olduğunuz adamın keyfini çıkaramamış bir kadın olarak mutsuzsunuz ve mutsuzluğunuzun kaynağı bir parça vajinusmus bir parça da sizsiniz yavrum. Yeni evli bir çiftin başına gelmiş büyük talihsizlik vajinusmus ama bu birbirinize dokunmanıza sevmenize engel değildi ki... Tam anlamıyla beraberlik yaşanmasa da birbirinize sevginizi ilginizi arzunuzu hissettirebilirdiniz. Bu durumunuza rağmen eşiniz o zaman sizinle ilgili çabalarına devam eder, sizi takdir ederdi diye düşünüyorum. Sanırım siz bu konuda bir çaba içinde olmamış olmalısınız eşiniz size soğuk bir kadın olduğunuzu ifade etmiş. Bir kadın yapısal olarak soğuksa erkek ne yapsın? Eşiniz sizi mutlu etmek için evlenmeden önce de sonra da çabalamış siz bu çabalarıyla sevgisiyle ona bağlandım demişsiniz. Bu nasıl sevmek kızım? Sevmek dokunmaktır, ilgiyi sevgiyi gösterebilmekle sevmek hissedilir. Evliliğinize belki vajinusmusun etkisiyle belki yapınız itibariyle ruhsal ve bedensel bir emek vermemiş olmalısınız. Kadının emek vermediği geride durduğu hep karşıdan beklenti içinde olduğu bir evlilik gerçek anlamına ulaşmaz. Evliliğin yaşamsal damarı kadındır. Kadının büyük ölçüde fedakarlıklarıyla evlilikler anlam kazanır. Erkekler evlilikte kadınlar kadar beklenti içinde değildirler, evidir gider gelir eşi de yemeğini yapıyorsa halini hatırını soruyorsa kendisiyle birlikte oluyorsa çocuklarına sahipse onlara bakıyorsa ona göre işler yolundadır genelde yolunda bulmayan hep kadındır. Yettirmeyen, beklentileri olan, gerçek anlamını davranışlarıyla fedakarlıklarıyla hayalleriyle katmaya çalışan kadındır. Siz evliliğinize ne katmışsınız kızım onu pek yazdıklarınızın içinde göremedim. Eşiniz sizin hayatınıza güzel şeyler katmış ne mutlu size bu her kadına nasip olmuyor. Benim gözümün içine bakardı demişsiniz, adam bakmış bakmış kendisine bakan kıymet veren yok bir gözünü kapamış. Şimdilerde boşanmadan dönen bir çift olarak bu beraberliğinizde eşiniz size tek gözüyle bakıyor bunun farkında olmalısınız. Eşinizi kaybetmek istemiyorsanız kendinizi birçok konuda aşmaya çalışmalısınız.
Çünkü eşinize eş olamıyorsanız sizi aldatacaktır. Bundan kaçışı yok. Evliliğin gerçek anlamı cinsellik, arkadaşlık, dostluk, sevgililik halini koruyabilmekle bulur. Kadın da adam da birbirinin her şeyi olabilmelidir. Bunu başarabilenler zaten mutlu mutlu yaşarlar. Bu yakalanmadığında aldatmalarda başlayabiliyor. Siz bu durma gelmemek için gerekiyorsa psikolojik destek almalı evliliğinizi evlilik tadında yaşamalısınız. Bu sizin için de kötü bir durum. Eşiniz yaşadığı eksikliklere, sizde gördüğü soğukluk nedeniyle tek kendi tarafından bakmış. İnsan ne hayallerle evleniyor, evliliği hayal kırıklığı olmuş ama eminim siz de bu durumları hayal etmemiştiniz. Sonuç aynı çatı altında iki mutsuz insan sonunda bunu ailesiyle de paylaşmış üstelik onların yanında size tokat atmış. Bu o karısını güzel seven adama hiç yakışmamış. Erkeğin kadına el kaldırması erkeğin o ana kadar yapmış olduğu güzellikleri yok ediyor. Yakışmamış. Bu durumun yanı sıra sizi ailesiyle olduğunuzda yok sayması artık mutsuz olduğunu ailesine söylemesi ailesini ister istemez size karşı bir taraf olmaya itmiştir. Siz olsanız kardeşinizin mutsuz olduğu birini boşanma sırasında arayıp sorar mıydınız? Sormazdınız. Eşinizin ailesiyleyken sizinle ilgilenmemesi onun bu hareketine karşılık sizin onla ilgilenmemeniz... Bu karşılıklı cezalandırmalar soğukluğa soğukluk katmaya yarar sonunuz yarı yoldan döndüğünüz adliyeye de boşanmak olur ki bunu ikiniz de istemiyorsunuz. O zaman birbirinize gayretinizi göstereceksiniz sorunlarınızı açık açık çekinmeden konuşacaksınız. Konuşmadan sorunları aşamazsınız birbirinize değer vereceksiniz. Yalnız birbirinize değil, kültürlerini düşük bulsanız da ailesine değer vereceksiniz. Evlenince evlendiğiniz kişinin ailesini de kabul etmiş oluyorsunuz. Sonradan onlar batmamalı. Annenizin tutumunu da yanlış bulduğumu söylemeliyim. Annenizin eşinizin ailesiyle görüşmemesi yanlış. Damadının hatırıda mı yok? Bu damada karşı da bir saygısızlık. Her dakika görüşmesi gerekmiyor, dünür olarak birbirlerini idare edebilmeliler. Buna izin vermemeliydiniz. Eşinizin ailesine sevmeseniz de eşinizin hatırana saygı duymakla yükümlüsünüz. Yeni modalar çıkarmayın. Siz herhalde çocuk da doğurmayacaksınız çünkü kızlar eşlerinin ailesini istemediğine göre siz de ilerde istenmeyebilirsiniz. Siz de başka bir kızın ailesine göre daha düşük kültürde olabilirsiniz değil mi? Eşinizin ablasıyla sürekli program yapmasına gelince bu birbirinizle mutlu olmanın yetmediği onlarla daha mutlu olduğu anlamını taşıyor olabilir. Bütün bu sorunları sevgi, ilgi dolu bir kadın olmaya başladığınızda kocanıza eş olduğunuzda, ona ve ailesine değer vermeye başladığınızda yavaş yavaş aştığınızı göreceksiniz. Eşiniz o eski sizi mutlu etmek için süprizler yapan eş birden olamayacaktır zamanla kendini düzeltmeye çalışacaktır çünkü eşiniz sizi hala seviyor. Şimdi sizin çabalamanız gerekiyor, güzel sürprizler yapma sırası sizde...
Sevgiler sevgili okurlarıma...
NOT: Vajinusmus hastalığı kişiye özel programlarla tedavi edilebilen bir durumdur. Hastalık yoktur hasta vardır düşüncesi ile çiftlere özel yaklaşımlarla derecesine göre hipnoterapi, akupunktur, EMDR, botulinum toksin uygulamaları, cerrahi yöntemler le tedavi olunabiliyor.
YORUMLAR