Gelinlik giymeye layık değilim
Merhabalar, şu an 21 yaşındayım. Bundan 1 sene önce yani üniversitenin ilk yılında istemediğim bir olay sebebiyle bakire değilim. Olayı anlatacak olursam, cahilce yaptığım bir davranıştı. Hiç tanımadığım biriyle 2. buluşmamda dışarıda buluştuk sonra ısrarla evine gelmemi söyledi, alkollü bir şekilde evine gittim, sarhoştum ve çok ani oldu her şey. Uyumak istedim, o da yanıma geldi, istemedim ama her şey o kadar ani oldu ki birlikte olmadım ama 2 saniyelik bir şey sonucu bekaretimi kaybettim. O korkuyla lavaboya koştum ve kan gelmişti. Ona bir şey söylemedim ve o günden sonra da görüşmedim. Çok utanıyordum. Bu olay bende travma etkisi yarattı. O kişiyi de her yerden engellememe rağmen hala beni arıyor farklı numaralardan. Bu olayın üstünden çok geçti hiç kimse bilmiyor. Aileme asla açıklayamam, en yakın arkadaşıma bile söylemedim. Güzel bir kızım istediğim kişiyle olabilirim ama sanki kimse benimle evlenmek istemez gibi hissediyorum. Özellikle ailem doğulu ve namus onlar için her şey. Kesinlikle diktirme gibi operasyonlara da girişmeyeceğim. Hayat arkadaşımı asla kandıramam. Ama bu şekilde kimse beni kabul etmez gibi geliyor ki bunun tecrübelerini yaşadım maalesef. Bu olaydan sonra hayatıma giren kişilere durumu açıkladığımda beni kullanmaya çalıştılar ve ben de hemen hayatımdan çıkardım. Bir tanesini iyice tanıdıktan sonra bir gün bana “Bakire misin?” diye sorduğunda “Bakire değilim ama kimseyle birlikte olmadım” dediğimde gülmüştü. Benim içinde aylarca debelendiğim, acı çektiğim olay onun için gülünç... Onlar için zar varsa sen varsın. Bazı erkeklere göre de hiç önemli değil bekaret çünkü onlar benim bedenimi istiyorlar. O olaydan sonra kimseyle birlikte olmadım ve kendime söz verdim. Bazen kendi kendime düğün videoları izleyip ağlıyorum. Sanki hiç evlenemeyeceğim hiç mutlu olamayacağım diye... Bir yerde okumuştum gelinliğin beyaz olması bekareti, temizliği ve sadakati temsil ettiğindenmiş. Sanki ben gelinlik giymeye layık değilim gibi hissediyorum. Şu an hayatımda kimse yok, mesaj atanları engelliyorum. Görüşmek isteyenleri istemiyorum. Sanki hiç kimse beni anlamaz gibi geliyor. Bunları düşündüğümde de bir iç sıkıntısı geliyor. İşin içinden çıkamıyorum...
Yeşim Tijen'in cevabı:
Siz hala o beyaz gelinliği taşıyabilecek kadar masumsunuz yavrum. Yaşadıklarınıza, düşündüklerinize, hissettiklerinize üzüldüm. Hiçbir genç kız bekaretini bu şekilde kaybetmemeli. Bu resmen bir tuzak! Bu bir faydalanma! Kırmızı başlıklı kızın babaanne kılığına girmiş kurda senin gözlerin neden kocaman diye sorduğunda, seni daha iyi görebilmek için, senin ellerin niye bu kadar büyük dediğinde senin ellerini tutabilmek için dediği gibi bazı erkeklerin genç kızlara yaklaşımı kırmızı başlıklı kızdaki kurt misali hep tuzak dolu. Maksat hep aynı, genç kızlar iki günde kimsenin evine gidecek kadar saf olmamalı yavrum. Bakın bir yanlış neye mal olmuş. Namusun merkezine kadın konduğu için şimdi eskisinden daha büyük bir yük taşıyacaksınız, eskisi kadar rahat davranamayacaksınız, kendinize yeni baştan bir yaşam çizeceksiniz. Bu çizdiğiniz yolu rahat yürüyebilmeniz yaşadıklarınızı kimseyle paylaşmamanızla gerçekleşebilecek. Evet, zor belki ama aşılabilir mi? Evet, aşılabilir. Bekaretinizi kaybetmiş olmanız sizin namussuz biri olduğunuz anlamına gelmez yavrum. Sakın kendinizi kirlenmiş görmeyin. Aynı erkeklerde olduğu gibi yıkanırsınız geçer, önemli olan ondan sonraki yaşamınızda izleyeceğiniz yoldur. Sizin yazdıklarımı dikkate alacağınızdan eminim. Üzülmemeye çalışın, bu travmayı atlatacaksınız sanırım. Yaptığının farkına varmış o genç şimdi etrafınızda dolanıyor. Ona hiçbir şey söylememiş olsanız da bekaretinizi kaybettiğiniz her genç kızın aynı olmadığını anlayacak kadar bu işte tecrübe sahibi olduğu aşikar ama yanılgıları zaten burada, her genç kızın aynı şekilde değerlendirilmesi. Oysa namussuzluk içkinin tesirinde olduğunuzu bile bile sizinle birlikte olmak, hayatınıza taşınması zor bir yükü bırakmaktır diye düşünüyorum. Şimdi siz okurlarıma namus nerde? İki bacak arasında mı beyinde mi diye sormak istiyorum. Namusun beyinde olduğuna dair bir örnek yaşadıklarınız. O genç, namuslu bir genç olsaydı size bunu yapabilir miydi? Sizin yaşınızda bu yaşadıklarınız tabi bir travmadır. Yaşamın içinde yaşadıklarınızla kavrulursunuz. Benim yaşımdan yaşadıklarınıza bakınca namus hangi yaşta olursa olsun, ister genç kız ister bekar, evli bir kadın olsun kendini taşıyabilmektir derim. Bekaret ülkemizde evet hala önemlidir. Bunun bilinciyle her şeyi yaşayıp bir takım ameliyat/operasyonlarla eskiye dönmek namuslu olmak mıdır? En büyük fazilet dürüst olmak değil midir? Buna sebep yine kendileri değil midir ya da bir anlık hatanın bütün bir hayata mal olması kadına haksızlık değil midir? Erkeğin her şeyi yapıp namustan söz etmeye hakkı var mıdır? İnsan ister istemez bu soruları sormak zorunda kalıyor. Cevapları erkek okurlarımın vicdanlarında.
Evet yavrum bekaretinizi kaybettiğinizi söylediğinizde sizden bedeninizi isteyecekler yazmış olduğunuz gibi, onlarda kendilerinde hak görecekler. Buna asla izin vermeyeceksiniz. Zaten bir arkadaşlıkta ne demek hemen ilişki yaşamaya çalışmak? Bu nasıl bir cüret! Daha ilk buluşmalarda bunları konuşmaya kalkmak çağ çok değişmiş, kendinizi lütfen kimseye hafife aldırmayın, o cesareti kimseye vermeyin. Duruşunuz olsun. Evet, zor günler ama atlatacaksınız. Önce bu yaşadıklarınızı kabul edeceksiniz. Olan olmuşsa ne yapabilirsiniz, kendinizi nasıl ortaya çıkarabilirsiniz? Önce kendi ruhunuzda sonra yaşamın içinde güçlendirirsiniz. Aklınızla yaşamınızı yönetmeyi öğreneceksiniz. Bundan sonrasında hayatınıza eğitiminize odaklanmalısınız. Geleceğiniz için hayallerinizi hatırlayıp onların peşinden giderek dünyanızı güzelleştirmeye çalışacaksınız. Dünyanız güzelleştikçe yaşadıklarınız unutmasanızda bu kadar tahrip edici olmayacak çünkü dünden daha güçlü olacaksınız. İnsan ilişkileri konusunda size yazan erkeklere cevap vermemeye devam edin. Bir süre gerçek aşkı bulana kadar kimseye kanmadan, aldanmadan ve en önemlisi kimseye bakire değilim demeden yaşamınıza devam etmek zorundasınız. Gerçekten bir sevgi yaşadığınızda karşınızdaki kişinin size yaklaşması için çabalaması, emek vermesi gereksin. O gerçek aşkta içinde saygı, sevgi, değer, emek olmak zorundadır. Ona güvenip inandığınızda o sizden daha ilk günlerden bedeninize talip olmayacaktır. Sizi tanımaya, siz kazanmaya çalışacaktır; yani emek verecektir. Sizde onu değerli buluyorsanız, güvenip inanıyorsanız yeri geldiğinde ona tüm samimiyetinizle gerçekleri anlatabilirsiniz. Sizi gerçekten tanıdığından, güven veren yaşantınızdan, davranışlarınızdan yaşadıklarınız ona kabul etmesi zor bile gelse sonunda sizi seviyorsa kaybetmek istemeyecektir. Bunlara ulaşmak sizin kendinize çizmiş olacağınız profilde. O profil sizin gerçek namusunuz olacaktır. Ve inanıyorum o beyaz gelinliği siz de tüm masumiyetinizle giyeceksiniz yavrum.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
YORUMLAR