Bir insana zorla beni sev diyemem ki
Merhaba Yeşim abla, ben 30 yaşında başından bir nişan geçmiş biriyim. İyi bir eş adayı olacak sandığım kişi nişanlandıktan sonra beni başka bir kadınla aldatıp onunla evlendi. Derdim bir bununla bitmiyor tabii ki annemle çok iyi anlaşamıyorum, yıllardan beri o bana zıt ben ona zıttım. Tartıştığımızda falan hep “Ayrıldın, evde kaldın, başıma kaldın, huysuz, aksi” diyor bana. Bir annenin evladına demeyeceği ne varsa duyarım, annem de tabii ki duyar geri benden. Doğruya doğru şimdi. Ayrıldım diye ezmeye, dışlamaya çalışır. Buna da ben hiç müsaade etmem. Açıkçası köle muamelesi yapar. Doğu tarafında bu böyledir, nişan atılan kızı istemezler çünkü ikinci el olmuştur diye. Rabbimin hükmüne kimse engel olamaz ama iyi bir kısmetim de çıkmıyor, bu sebeple çok dua ediyorum. Annem hep ayrıldığım kişi için “Kapısında köpek olacaksın, geçim böyle, evlilik böyle, biz hiç aldatılmadık mı, dövülmedik mi, kovulmadık mı, sövülmedik mi? Ben hep geçim ettim” der. Beni istemeyen biri kapısında köpek olarak görmek ister miydi? Tabii ki herkes çok iyi huylu, güzel olduğundan sevilmiyor. Yani anlayacağınız sevilmek için Adriana Lima olmak zorunda değiliz. Bir insana zorla beni sev, kabul et diyemem ki kaldı ki annem sevip kabul etmiyor el niye kabul etsin? Anneme iyilikle de yaklaştım olmadı, kötülükle de yaklaştım olmadı. Önceden çocukluğumda, ergenliğimde psikolojim hiç iyi değildi, ayrılık bana açıkçası yaradı yani olgunlaştırdı derler ya hani öldürmeyen acı güçlendirirmiş, ben de hayata karşı güçlü bir psikolojiye sahibim. Kimse yıkamaz varlığıyla, yokluğuyla artık. Bunun yanı sıra ailem oğlan evladına çok düşkün, kız evladı hiç kul değil, Allah yaratmamış. Annem babam kızlarını aşağılar, hor görür terslerler. Gelinlere gelince de taparlar, secde et dese ederler. Tüm dünyaya sesleniyorum oğlan kız diye evlat yetiştirilmez insan olarak yetiştirilir. Aileme çok beddua ediyorum inşallah kız evlatlarının eline düşersiniz diye. Çünkü annemin de babamın da ne dinden ne vicdandan haberi var. Hizmetleri oğlanlara, zahmetleri kızlara. Anne babalara sesleniyorum kız çocukları sizin kulunuz değil, kölenizde değil! Biz ancak bizi yaratana kulluk ederiz. Yoruldum be Yeşim abla, evlenip mutlu bir aile düzenim olsun istiyorum. Çok mu şey istiyorum?
Yeşim Tijen'in cevabı:
Merhaba sevgili okurlarım havalar sonbahara döndü serinledi. Sonbahardayız serinleyecek tabii… Bizler serin olmayalım, içlerimizde yazın sıcaklığına, iyimserliğine sımsıkı sarılarak mevsimleri huzurla yaşayalım. Havalarla birlikte ruhlarımız kalplerimiz de serinlemesin çünkü olumsuz insanları kimse sevmez. Hani derler ya bir şeyi güzel bulduğunuzda “Senin gözlerin güzel görüyor” diye öyle baksın hep gözlerimiz. Bu elimizde. Kendimizi alıştırmamızda. Size kendimle ilgili ufak bir sır vereyim; sürekli negatif düşünceler içinde olan biriyle tanışmış ve onun bu özelliğini fark etmişsem o insandan uzak dururum. Böyle insanlar sizi kendi dünyalarına çekmeye çalışırlar. Yok, gelemiyorum böyle insanlara, en yakınım bile olsa kaçıyorum veya az görüşüyorum. Ne yapayım ben de buyum. Hayatta yeterince bir şekilde karşılaştığımız stres var bir de ekstra stresi hiç kaldıramıyorum. Siz olumsuzluklarla yüklü annenize iyi dayanıyorsunuz. İnsanın sürekli negatif düşünceler içinde olan ve umutsuzca düşüncelerini karşısındakine yansıtan biriyle yaşaması ve bu negatiflikten kendini koruması gerçekten zor. Bu negatif insan üstelik anneniz. Oysaki bir anne 30 yaşındaki kızına nişanlısından ayrıldığı için “Evde kaldın, biz aldatılmadık mı, biz dayak yemedik mi?” diyebilir mi? Diyemez! Diyorsa kalbi kararmıştır, cahildir. Hayat ona hiçbir şey katmamış, yaşadıklarıyla ruhu yükselmemiş sizin rastgele bir evlilik yapmanızı isteyecek kadar düşüncesiz bir anneyle karşılaşınca insan elinde olmadan kızıyor ve kabul edemiyor. İşte bazen böyle de kızabiliyorum. Oysaki anneler evlatlarının hep kendinden daha iyi olmasını, daha mutlu olmasını arzu ederler. Çocuklarına en çok umudu onlar dağıtırlar. Annelerin kalbi çocuklarıyla ilgili umutlarla dal budak salmış çınar ağaçları gibidir. O umutlar çınar ağaçları gibi uzun ömürlüdür.
Ama siz boş verin annenizi, anneniz eski zamanda kalmış, kadının gücünden haberi bile yok. “Biz dövülmedik mi, biz aldatılmadık mı?” demiş ya “Artık kadınlar bu çirkinlikleri yapanı kapının önüne koyuyor anne” diyerek aydınlatsaydınız. Yok, öyle dayak, sövme falan. Kim kimi dövüyor, sövüyormuş? Böyle bir adamı bile bile çeken kadın şimdiki zamanda ya çaresizdir ya aptaldır. Zamane kadını akıllı, zamane kadını eğitimiyle, çalışma hayatıyla, kariyer hedefiyle yaşamda varlık gösteriyor. Annenizin zamanı çoook gerilerde kaldı. Anneniz o zamandan bu zamana gelememiş. İyi ki siz bu çağı yaşıyorsunuz ve bu çağı yaşayan bir genç kadın olarak herkes Adriana Lima olmak zorunda değil demişsiniz evet, ama kendine bakmak, özenmek, yetiştirmek, geliştirmek zorunda her kadın ve her yaşta bu böyle olmalı ve her şeyden önce kişiler kendini sevmeyi, kendini yaratmayı bilmeli yavrum. Kendini sevmeyen, değerli bulmayan biri zaten güzel olamaz. Kendinizi değerli hale getirecek olan da sizsiniz. Akıl bunun için var. Kadının çok güzel olması gerekmez, kendini allayıp pullamasını bilmesi yeterlidir. Kadın zarafetiyle, kendine özeni, bilgisi, becerisiyle, hayata bakışıyla kendini allayıp pullamayı bilirse evde asla kalmaz. Siz de evde kalmazsınız yavrum. Korkmayın. İnsanlar değerli olanı görürüler. Aklınızı evliliğe takmadan yaşamınızı sürdürün hatta mümkünse çalışın, evde annenizle didişmek yerine hayatınıza bir yön çizin. Kendinizle, geleceğinizle ilgili yeni kararlar almaktan, uygulamaktan korkmayın. Siz çocuk değilsiniz, kendi kararlarınızı kendiniz verecek yaştasınız. Kendinizi, ailenizi aşabilirsiniz yeter ki kafanıza koyun, kararlı olun. Hayatınız değişir, ufkunuz açılır, siz ruhen daha ferahlarsınız, sosyalleşirsiniz. Annem-babam erkek kardeşlerime düşkün falan bunları bir kenara atarsınız umurunuzda bile olmaz. Neden mi? Kendiyle sorunu olmayanın kimseyle derdi olmaz da ondan. Kendine güvenir, inanır, bu ona yeter.
Şimdi bütün bunları okudunuz, sizden hayatınızda bir devrim yapmanızı isteyeceğim. Sizden kendinize daha çok özenerek, kendinizi daha çok geliştirerek, çalışma hayatına girerek kendinize yeni bir yaşam şans kapısı açın ve lütfen annenize asla benzemeyin. Siz böyle çok güzelsiniz yavrum. Hayatınıza gülümseyerek bakın ki o da size gülümsesin.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
YORUMLAR