Çok çaresiz hissediyorum kendimi

Her şey çocukken başladı. Daha çok küçük yaşlarda, ergenliğe henüz gelmeden babamın babası tarafından cinsel tacize uğradım. İleri boyuttaydı. Aklım bu konuları bilmiyordu, sonrasında büyüdüm, tabii bu defa anlamaya başladım her şeyi. Evden kaçmalara başladım, intihar girişimlerinde bulundum. Babam bana hep uzaktı, hep soğuktu ve bir tek bana. Bu durumu bildikten sonra uzaklaştı, gerçi normalde de uzaktı, sert bir adamdı babam. Ben sevgisini hiç hissedemedim, göremedim sonra 2015’te babamı kaybettim kanserden, 1 hafta sonrasında ben intihar ettim, yoğun bakımda falan kaldım sonra toparladım üniversite sınavlarına girdim, kazandım okumaya gittim. Gittiğim yerde birisiyle tanıştım, 4 ay sürdü. Ben çabuk bağlanan zor kopanlardanım, o ilişkinin acısını üstümden atmak zor oldu, neyse ki karşıma şu anki sevgilim çıkmıştı. Beni bu durumdan çıkardı. Ben 2-3 aya kadar ona bağlı değildim yani takmıyordum bile çünkü korkuyordum aynı şeyleri yaşamaktan. Güven problemi yaşıyordum, sonra ben bu adama güvenmeye başladım, inanmaya başladım. Bunu tabii ki de durduk yere yapamam, onun bu konuda çok fazla katkısı var. Neyse konuyu cinselliğe getirirdi. Ben de bu durumu yaşamak istemediğimi, evlendikten sonra yaşamak istediğimi söyledim. Bir de o kadar güvenmiyordum açıkçası… Geçmişte yaşadığım travmadan kaynaklı olsa gerek bu konuya çok önem veriyorum. Güven deseniz zaten çocukluktan gelen problemim ve ben bunlara rağmen bu adama güvendim, inandım. Başka şehirlerde yaşayan insanlarız biz, aramızda 12 saat var. Neyse benim okulum bitti, diploma alma bahanesi ile tatile gittik, 4-5 gün tatil yaptık. Tatilde bu konu yine açıldı, tabii ne yaptı etti bu konuda beni ikna etti ve ben de biraz da alkollü olduğum için cesaret ederek yaptım. Bakireliğim gitti, hayatım boyunca hiç yaşamadığım bir durumu yaşadım. Sonrasında 2 hafta kendisiyle birlikte kaldım, hatta evlerine gittim annesiyle birlikte kaldım. 1,5 hafta falan her şey çok güzeldi sonra tatil bitti ben evime dönmek zorunda kaldım, sonrasında sorunlar başladı. Tabii bana sanki bambaşka adam gibi davranmaya başladı, değersiz, sanki yaptım bitti der gibi. Bir de yurt dışına gidecek 1-2 aya çalışmaya. Bana sürekli umurumda değilsin, önceliğim sen değilsin, ailemi alacağım yanıma diyor. Yani anlayacağınız her şey kopmaya başladı, uzaklaştı, ilgisini, sevgisini uzaklaştırdı. Ara ara da uzun mesajlar atıp güzel mesajlar atıyor, seni bırakmayacağım, seni seviyorum vs. yazıp benim dengemle oynuyor. Bir gün konuyu eski sevgilime getirdi. Ne yaşadın onunla diye, ben anlatmayacağım dedim ama şundan emin ol seninle yaşadıklarımın yanında çok masum kalır dedim. Israrla anlattırdı sonra ben artık sana dokunamam, bu kafamdan çıkmaz artık vs. demeye başladı. Aradan birkaç gün geçti ben senden iğreniyorum, tiksiniyorum muhabbeti yaptı. Bu arada onun geçmişi de pek sağlam değil, birçok kızla birlikte olmuş yani bu konuda deneyimli benimse ilk oldu, belki de hayatımın en büyük yanlışı oldu. Benim için kara leke gibi kaldı bedenimde kurtulamıyorum. Sonrasında bana “artık seni sevmiyorum, ayrılmak istiyorum, tiksiniyorum senden” demelere başladı. Bir de bunu söylüyor, iki gün sonra da geri iyi davranıyor. Ha bir de şu mevzu var biz uzaktan ilişki yönettiğimiz için böyle çıplak fotoğraflar falan gönderirdim kendisine, yani başka kızlara gitmesin diye böyle şeylerde yaptım. Bunları yaparken bana çok iyi davranıyor fakat rahatsız olduğum bir konuyu kendisine söyleyince “senden iğreniyorum, tiksindim, soğudum, ayrılmak istiyorum” vs. şeyler söylüyor. O ayrılmak istiyor ama ben buna müsaade etmiyorum çünkü ben çok bağlandım ona, bu takıntı değil sadece aramızda geçen şeylerden sonra ben onu eşim gibi görüyorum, o şekilde üstüne titriyorum, hayatımın zirvesine koymuşum ve onsuz olmayı bir dakika bile düşünemiyorum. Çok çaresiz ve zavallı hissediyorum kendimi lütfen bana fayda sağlayacak, en yararlı düşüncelerinizi söylerseniz çok memnun kalırım. Psikolojik rahatsızlığım vardı daha önce uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum, 56 kilodan 49 kiloya düştüm. Sadece sigara ile besleniyorum, bir-iki lokma ayakta kalmak için yiyebiliyorum. Lütfen bana yardım edin Yeşim hanım, buna cidden çok ihtiyacım var...

Yeşim Tijen'in cevabı:

Herkese İstanbul’dan merhaba… Bugün yine sinirlerimiz zıplayacak hazır olun, konu fena. Haydi, başlayalım o zaman. Bir baba kızını sevgiye doyurmamışsa, kucağına alıp sevmemiş, saçını okşamamış, varlığıyla ona güç vermemişse; o küçük kız büyüdükçe sevgi arayışına girer. Sevgili erkek okurlarım, onun için kızlarınızı bolca sevin, saçlarını okşayın, sımsıkı sarılın, ona güzel sözler söyleyin, onun yanında olduğunuzu hissettirin ki yanlışlara kolay kolay düşmesinler. Çünkü kız çocukları sevgiye doymadan büyümüşlerse o açığı kapatmak için ufacık bir sevgiye maalesef kanabiliyorlar ve siz yavrum yalnız babanızdan sevgi görmemiş değilsiniz. Dedenizin çirkin istismarına maruz kalmış, bunu bilen babanız kendini sizi koruyamadığı için sorgulayıp üzülmek yerine size daha soğuk davranmış, babalık yapmamış sonra da vefat etmiş sizde eksik bıraktığı duygularla. Buraya kadar neler okudunuz sevgili okurlar? Sevgisiz, ilgisiz baba, tecavüze etmeye çalışan bir dede... Şimdi ne dememi istersiniz sevgili okurlarım? Erkeklere fazla yükleniyormuşum yazılarımın birinde böyle bir yorum gördüm. Sizce ne yapmam gerekir? Olsun canım olur böyle şeyler. Canınız sağ olsun, dedenizdir yapar mı demeliyim burada? DEMEM, DEMEYECEĞİM. Bunları okudukça midem bulanıyor. Allah’tan tüm erkeklerin böyle olmadığını biliyorum ve sözüm hep kötü olanlara, üstünüze alınmamalısınız. Sizlerden de erkek diye hemcinsinizi korumaya çalışmamanızı, benimle beraber bu insanları yorumlarınızla dahi olsa toplum dışına itmenizi bekliyorum. Bazen küçük bir yorum bile onlara çok şey anlatacaktır diye düşünüyorum. Ve diliyorum o iğrenç dede kabrinde cezasını çeker sonra da doğru cehenneme yanmaya… İçimiz ancak soğur.

“Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, iman ise çobandır. İman kuvvetli olmazsa, nefis aklı yer.”

Mevlana

Hatırlar mısınız? Kırmızı başlıklı kızı? Onun hikâyesinde babaannesi kılığına girmiş kurt vardı. Kırmızı başlıklı kızı yemek istiyordu. Bu yüzden babaannesinin yatağına babaannesinin kılığında girmiş onu yemek için sabırsızlanıyordu. Hain kurtlar yalnız hikâyelerde yok, yaşamın içinde de var. İnsana kendini güzel gösterip, tatlı sözlerle kandırıp sonra değişip ortaya çıkan kurtlar var yavrum. Onun için her güzel söze inanmamalı, önce karşınızdaki kişiden emin olmalısınız. Neyse kurt amacına ulaşmış sonra ne olmuş? Kurt sevgiyi ortadan kaldırmış. Küfürler, hakaretler etmeye, senden iğreniyorum demeye başlamış; haliyle şaşırmışsınız. Nefis bir kurt demiş Mevlana, bekçisi iman. Sizin aklınızın bekçisi ahlaki değerlerimiz olmalıydı yavrum. Mutlaka ahlaki değerlerimize tutunmalı yoksa hatalara düşer insan. O kurallar bizi korumak, bizleri değerli kılmak içindir. Siz o hain kurda yem olmuşsunuz ama siz hala kırmızı başlıklı kızsınız. Masum ve sevgiye aç. Bu yaşadıklarınız ve yazdıklarınızda gözüküyor safsınız. Kurt da cinselliğe aç, bunu göremiyor musunuz? Size türlü hakaretler edip sizi aşağılayan biriyle hala birlikteliği sürdürmeye çalışmak akıllı birinin işi değil. Hiç doğru olmayan bir şey daha var. Birine çıplak resimler göndermek ne demek? Sanal seks vs. bunlar ne bir kadına ne bir genç kıza yakışır. Siz kendinizi kendiniz basitleştirmişsiniz. Bunu kendinize nasıl yaparsınız? Bunu sizlere yakıştıramam, kabul de edemem. Kendinizi taşıyamamışsınız. Bu çirkin hakaretleri size yapabilmesi için ona kendiniz meydan açmışsınız. Çünkü insan kendi değerini yaptıklarıyla, ettikleriyle ben değerliyim ya da değersizim diye kendi belirler. O nedenle şimdi sizden bu halinizden silkinip aklınızı başınıza toplayıp yeni oluşturacağınız sizle kendinizi değerli kılmanızı isteyeceğim ve biliyorum ki siz de beni akıllı bir kız olup dinleyeceksiniz. Bana yazan okurlarım geri dönüş yaptıklarında hep memnun ve mutluydular. Başınız dik, aklıyla hareket eden bir genç kız olacaksınız. Şunu bilmelisiniz; kimseyi kendinizde zorla tutamazsınız. Gitmek isteyen ne yaparsanız yapın, türlü fedakârlıkları yapın, eğer niyetinde, aklında gitmek varsa eninde sonunda gidecektir, tutamazsınız. Hem yavrum biliyor musunuz? O bahsettiğiniz sanal seksi doğru bir genç adamla birlikte olsaydınız yapmanızı istemez, yaptırmazdı. Ona güvenirdiniz, başkasına gitmesin diyerek saçma hareketlere girişmezdiniz. Siz bu gence güvenmiyorsunuz. Güvenin olmadığı bir ilişkide hiçbir yere varmayacağınızı da bilmelisiniz. Muallakta bir ilişkiyi sürdürmek, gitmesine izin vermiyorum diyerek kendinde tutmak sizi mutlu etmez ancak kendinizi kandırırsınız, zamanınızı boşa harcarsınız. Bir gün sizi sevecek, öbür gün hakaret edecek, aşağılayacak ve siz buna tahammül edeceksiniz. Bu kadar aciz olmamalısınız ki küçücükken istismara uğrasanız da dimdik ayakta durmayı başarmış, eğitim hayatını tamamlamış bir genç kızsınız. Kendi gücünüzün niye farkında değilsiniz? Siz bu aciz ve zavallı gibi duran genç kız olamazsınız. Bu yaşadığınız ilişki ve gencin tavırlarına onu kaybetmekten korkmadan hayır demeli, ayrılmak istiyorsa yolun açık diyebilmelisiniz. Varlığından hayır bulmadığınız birinin yokluğundan hiç korkmamalısınız. Siz bunlara layık bir genç kız değilsiniz yavrum. Kendi geleceğinizi ellerinizle bir nevi imha ediyorsunuz. Bunlar yarın pişman olacağınız davranışlar. Bugün de yapılanlar geçmişe gömülmüyor, yarın karşınıza çıkabilir. Kötü fotoğraflarınız elden ele gezebilir, kimse için bu durumlara düşmemeli, bunlara fırsat vermemelisiniz yoksa kendinize yazık edersiniz.

“Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme, bu işin bir de baharı var” demiş Mevlana. Siz de sevgi açlığınızı işe yaramaz bir gençle doldurmaya çalışmamalısınız. Bir de yarınlar var, yarınları öngörerek yaşamayı öğrenmelisiniz. Kendinize sahip çıkacak tek sizsiniz yavrum. Bana benim için en güzel cümleleri kurun demişsiniz ya aslında en güzel cümlemi kurdum. Size en güzel cümlem sizin bunlara layık bir genç kız olmadığınız, bunu yazdıklarınızdan görebiliyorum. Başka ne gördüm? Ne kadar güçlü olduğunuzu gördüm. Sizin göremedikleriniz yazdıklarınızdan sizin adınıza bana seslendi durdu. O zaman ne duruyorsunuz? Siz de kendinizi görmelisiniz artık toparlanmak ve silkelenmek zamanı geldi diye düşünüyorum. Sizde gördüğüm ışığı çoğaltacak, kendinizi aydınlığa çıkartacak olan yine o kız yani sizsiniz. Işığınız çoğaldıkça yolunuz aydınlanacak, gelecekten korkmayacaksınız. Geçmişteki yaşadıklarınızdan da hepsini kendinize kendiniz unutturacaksınız. Nasıl mı? Kendinize ve yaşadıklarınıza rağmen kendinizi aşarak… İnsan kendi kendini adam edendir, ortaya çıkarandır kızım. Bu da aklını kullanmakla, kendini geliştirmek, donatmak, değerli kılacak hareketlerle bir yol haritası çizmekle, hedefler koymakla olur. Onlar tüm amacınız olsun. Sonra sonra insan aklıyla hareket edip doğru ilerlemeye başlayınca doğru aşkta size kendi gelecektir. Sonuç daima böyle olur yavrum. Şimdi ne zamanı? Dik durup, kendine güvenip kendini sevmeye başlayarak, değerli kılma zamanı, gidene de yolun açık güle güle deme zamanı. Bu sizin kendinize olan sorumluluğunuz. Kendini ezdirmemek için, var olmak için sorumluluğunuz. Siz bu sorumluluklarınıza sahip çıkmaz, kendinizi ezdirirseniz başkası size niye değer versin, değerli bulsun? Üstelik siz değer vermemişken. Anlayacağınız hayat sorumluluklarla yaşanır ve insanlar taşıdığı sorumluluklara hakkını vererek değer kazanır. Onun için artık kırmızı başlıklı kız olmamalısınız. Kimse sizi kandıramamalı, hiçbir şey sizi korkutmamalı. Şimdi yaşamda kendi savaşını verebilecek, mücadeleden korkmayacak, umudunu hep muhafaza edecek bir Zeyna olma zamanı. Hazır mısınız Zeyna olmaya? Güç sizde yavrum, yeter ki o gücü ortaya çıkarmasını ve kullanmasını bilin. Sevgiler sevgili okurlarıma...