Sevmeyi, sevilmeyi hak etmiyormuş gibiyim

Umarım bu yazdıklarımı yayınlarsınız. Daha önce de yazmıştım bir şeyler ama yayınlanmadı. Umarım bu yazdıklarım kızlara ders olur, herkese kolayca kapılıp güvenmezler. Merhabalar Yeşim Hanım, ben 20 yaşında bir genç kızım. Okumuş bir aileden geliyorum. Size yaşadığım ve etkisinden hala kurtulamadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Diş hekimliği fakültesinde okuyorum. Pandeminin yeni çıktığı zamanlardı. Eğlencesine bir sosyal medya sitesine girdim. Oradan biriyle tanıştım. Diş hekimliği okuduğu falan yazılıydı. Bana kendini çok zengin olarak tanıttı. Annem babam öldü diyerek ajitasyon bile yaptı. Sonra birden kendimi kaybettim, muhabbet ilerledi. Numaramı verdim ki normalde asla tanımadığım birine vermem. Üstelik hiç araştırma bile yapmadım doğru mu söylüyor acaba diye. Telefonda o kadar kendinden emin konuşuyordu ki koşulsuz şartsız inanıyordum dediklerine. Sürekli cinsellik konuşmak istiyordu. Beni de kendine uydurmaya başladı. Hatta çıplak fotoğraf bile istemişti. Sonra konu evliliğe geldi, ağzı o kadar iyi laf yapıyordu ki benim gibi bir safı evliliğe ikna etmeye çalışmıştı. "Ben bu adamı yeni tanıyorum, gerçekte hiç görmedim. Ne evliliği benim okulum var, yaşım küçük” diye bile düşünmemiştim. Hatta bir ara ailemden gizli evlilik planları bile kurduk. Sonra ailemden habersiz bir şey yapamam deyip aileme anlattım. İyi ki de anlatmışım, annemler onun anlattıklarına inanmadı. Araştırınca dedikleriyle alakasız biri çıktı. Büyük ihtimalle kadın satıcısıydı. Hemen engelledim onu ama aylarca da çok korktum. Ya beni okuduğum şehirde rahatsız ederse diye. Şimdilik evden okuyorum ama hala da korkuyorum gidince rahatsızlık verirse diye. Bu olayı babam anlayışla karşıladı ama annem çok ağır laflar etti bana. Hala da bazen bir şey olduğunda yüzüme vuruyor. Çok ağrıma gidiyor bu. Ben namussuz olduğum için değil saf olduğum için düştüm bu oyuna. Bazen üzülüyorum yani başka kızlar erkeklerle geziyor, ediyor, eğleniyor onlara bir şey olmuyor. Ben ilk defa hayatımda birini seviyim dedim onda da ben namussuz oldum. Ben öyle erkek düşkünü bir kız değilim. Şimdiye kadar hep ders çalıştım. Ergenliğin de verdiği şeyle artık biri de beni sevsin istemiştim sadece. Karşıdakinin namussuzluğunun benim namussuzluğum diye lanse edilmesinden çok sıkıldım. O gün bugündür de evlilik, nişan lafını bile duymak istemiyorum. Kendimi kirliymiş, sanki evlenmeyi asla hak etmiyormuş gibi hissediyorum. Sevmeyi, sevilmeyi hak etmiyormuş gibiyim. Hiç bir şeyden zevk almıyorum. Kimsenin beni seveceğine de inanmıyorum. Sürekli aklımda yaşadığım olaylar, gelip beni rahatsız eder mi, insanlar öğrenir mi diye olayları düşünmekten yoruldum. Kazanmak uğruna gece gündüz ders çalıştığım diş hekimliği fakültesinin derslerine bile çalışmak istemiyorum, düşünmekten de çalışamıyorum zaten. Ne olur yardım edin bana. İçimi ferahlatacak bir şeyler söyleyin. Sağlıklı günler dilerim size.



Yeşim Tijen’in cevabı:

Bazen böyle şeyler yapıyorum canım. Gönderdiğiniz maile sayfamda cevap veremiyorum. Daha öncede size yazdım aslında yalnızca sayfada yayınlanmadı, cevap vermediniz demişsiniz beni can evimden vurdunuz, bakın hemen cevap veriyorum :) Artık küs değiliz değil mi? Ne kadar korkmuşsunuz, korkmakta bir o kadar da haklısınız. Bir insan bir diğer insanın hayatını karartabilir. Hep başkalarına olacağını sandığınız şeyler sizin başınıza gelebilir. O yüzden bilmediğiniz yerlerde adımlarınızı atarken çok dikkatli olmalı, tanımadığınız kimselerin ben buyum, ben şuyum demelerine asla inanmamalısınız. Buralarda cesarete gerek yok, cesaretinizi sınayacağınız yerler burası değil. Ne günlere geldik; eskiden aman tanımadığın insanlarla konuşma, tanımadığın insanın elinden gazoz içme derlerdi. Dünya aynı dünya; değişen, iyiye giden bir şey yok.. Allah’ım sizi korumuş yavrum. Artık kötülerin arsızlaştığı bir çağdayız. İnsanlar işledikleri suçlara karşın ceza almayınca suça teşvik edilmiş olurlar. İnternet bu kötülüklerin cirit attığı bir alan. Tuzaklarla dolu bir yerde mayına basarak hayatını karartma ihtimali varken bunu bile bile insan kendini neden riske atar? Herkesin bir nedeni vardır mutlaka. Sizin nedeniniz pandemi olmalı. Rastgele insanlarla ilişkiler kuracak bir genç kıza benzemiyorsunuz. Safım demişsiniz; saf demeyelim, tecrübesiz demek daha doğru olacak sanırım. Suçluluk duyduğunuz, kabul etmekte zorlandığınız bu durumun tek bir suçlusu var o da pandemi. Uzun, bıktırıcı, yıldıran süreciyle insanları sıkıştırarak yanlışlara daha açık hale getirmiş olmalı. İyi ki ailenize anlatmışsınız. Aileler yaşam tecrübeleri dolayısı ile öngörülü olurlar yavrum. Mutlaka gençler ailelerine kiminle arkadaşlık ettiklerini anlatmalı, tanıştırmalılar. Bundan çekinmemeliler. Babanız hoş görüyle yaklaşmış, doğru bir yaklaşım, anneniz ya bir şey olsaydı kaygısı içinde olduğundan size sitemkâr olmalı. Tipik anne, normal karşılayın. Siz bu durumu ona güven veren sözlerinizle atlatacaksınızdır. Tekrar tekrar böyle konuştuğunda anne artık bu konuyu kapatalım, ben dersimi aldım için rahat olsun diyerek ona sözlerinizle güven verebilirsiniz, bir de sarılıp öptünüz mü bu iş tamamdır. Daha az size bu konuda konuşacak, zamanla unutacaktır. Biliyorum hata yaptığınızda kendinizi mutlaka sorguladınız. Bu yaşadıklarınızı bir de kabul etmelisiniz. Böyle bir hataya düştüm daha düşmeyeceğim dersimi aldım diyebilmelisiniz. Korkuyu içinizde büyütmeye çalışmak yerine ben bir daha böyle bir hataya düşmeyeceğim diye kendi kendinize güven vermeye başlamalısınız. Siz biraz fazla abartmış, kirlenmiş hissediyorum demişsiniz. Bu kadarcık bir yanlışla insan kirlenmez. Siz herkesi kendiniz gibi dürüst olarak düşünerek bir yanılgıya düştünüz, ama artık öğrendiniz. Herkes siz değil. Bunun farkındalığıyla insanlarla arkadaşlık yapacaksınızdır. Çok gençsiniz, hayatı yeni yeni öğreniyorsunuz. Diş hekimliğine girmekten daha zor hayatı tanımak yavrum. Onu derslere çalışırsınız, kazanırsınız ama hayatta neyle sınanacağınızı bilmiyorsunuz, sorular nerden çıkacak hiç belli olmuyor. Türlü türlü insanlarla karşılaşabiliyorsunuz, onun için yalnız okul kitaplarını değil, haberleri takip edin, fırsat buldukça roman okuyun. Tozpembe olarak düşündüğünüz hayatın başka başka yüzlerini kendi hayatınızda değil, benim sayfamda yazılanlardan okuyarak öğrenmeye çalışın. Kendiniz gibi, hayatını değerlere sahip çıkarak yaşayan insanlarla arkadaşlık edin ve hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Siz bir diş hekimi olacaksınız. Hadi doğru ders çalışmaya, derslerinizi güzelce keyifle çalışıp güzel, başarılı bir diş hekimi olun. Kim bilir yaşlanınca takma dişlerimi gelir size yaptırırım :)


Sevgiler sevgili okurlarıma...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.