Benim bu düşündüklerim yanlış mı?

Yeşim Hanım merhaba, benim size bir sorum var cevap verirseniz çok mutlu olurum. 28 yaşındayım, hiç evlenmedim ve daha önce evlenip boşanmış bir adamla tanıştım, onu çok sevdim. Kalbim onu gördüğünde hızla çarpıyor ve onunla çok mutluyum. Kendisi 34 yaşında, karısıyla anlaşamadığı için boşanmış ve çocuğu yok. Ama hem ailem hem de arkadaşlarım boşanmış bir adamla evlenme çünkü o başkasının kocasıydı, oysa sen hiç evlenmedin. O sana layık değil, o başkasına dokundu. Sen buna nasıl tahammül edersin diyorlar. Kendin gibi bekar biri ile evlen diyorlar. Onların bu sözlerinden sonra bende bir kıskançlık oluştu. Ya gerçekten evlendikten sonra kocama baktığımda onların o sözleri gelirse aklıma? Yani kendisinin eskiden başka bir kadınla cinsel ilişkisi olmuş ve eski karısı benden daha güzel. Ya evlendikten sonra bu durum bende aşırı kıskançlık oluşturursa? Ya ben buna tahammül edemezsem? Ya mutlu olamazsam diye şüpheler geliyor aklıma. Sizce ben ne yapmalıyım? Sizce benim bu düşündüklerim yanlış mı? Saygılar...


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlarım, sizlere yazılarımda hep insanın kendini geliştirmesi gerektiğinden bahsettim. Kendinizi yenilemezseniz yaşadığınız dünyadan geride kalırsınız. Bugün cevaplayacağım okurum kendi kafasındaki dünyayla ilişkisine bakmış ama bir de gerçek dünya var. Gerçek dünya kafanızdaki dünyadan daha acımasız ve siz bu düşünce yapınızla bu dünyada çok yıkılırsınız, onu gördüm, sizin adınıza endişelendim. O başkasının kocasıydı demiş ya sizin aileniz, arkadaşlarınız; evlenmiş ayrılmış olan biri, bir zaman ya başkasının kocası ya da karısı olmuştur. Boşandıktan sonra artık o kişi kimsenin hiçbir şeyi değildir. Geride kişileri birbirine bağlayacak bir bağ olmayınca etkisiz eleman olan sıfır gibi kiminle evlenmiş olursa olsun o artık bekar biridir. Ortada çocuğun olmadığı hiçbir ayrılıkta geriye kalmış bir bağdan söz edilemez. Sizin çevreniz bu durumu bayağı abartmış. Tabi ki dilek hep bekar birinin bekar biriyle evlenmesidir ama her bekar erkekle evlilik de kişi için şans olacak diye bir kanıt yok ama gönüller yine de bekarı bekara layık görür. Boşanmış bir erkek boşandı diye hiç evlenmesin mi? Burada önemli olan neden boşandığıdır. Geriye dönük bir araştırmanın yapılmasının gerekir, sadece sevgilinizin anlaşamadık bitti demesini yeterli bulmadan biraz daha deşmek gerekir. İnsanlar birbirine denk olmayabilir, daha sonra hatalarını görebilir daha özenli olabilirler ikinci evliliklerinde ama bunun böyle olup olmadığını ancak açık gözlerle görebilirsiniz.


Bir de yanlış bir kanı var; bir kadın kolay kolay kocasını boşamaz. Boşadıysa erkekte bir sorun vardır. Bu kadının kocasının kolay kolay boşamadığı konusu evet, eski seneler için doğru bir tespitti. Ancak güncel dönem için geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü yeni jenerasyon artık tahammülsüz. Boşanma kararını evliliklerinin ilk yıllarında bile verebiliyorlar. Yine aileniz ve arkadaşlarınız sevgilinizin başkasına dokunduğunu söylemiş. Günümüzde bazı kadınlar ve erkekler evlenmeden de birliktelik yaşayabiliyor, aynı evde yaşayabiliyor. Sizin kıskançlık duymanızı anlıyorum. Başlarda kıskançlık yaşayabilirsiniz ama o kişiye olan sevginizle, ilişkinin oturmasıyla bir süre sonra aklınıza bu tarz düşünceler gelmeyecektir. Böyle şeyler düşünerek boş yere kendinizi depresyona sokmamalısınız. İlişkinize odaklanıp önünüze bakmalısınız. Diğer türlü davranmanız kavga çıkarmak, kendinizi yıpratmaktan başka işe yaramaz. Bu da mutsuz bir ilişki yaşamanıza sebep olur. Bazı ilişkiler yaşanır ve biter geriye hiçbir şey kalmaz, hatırlamazsınız bile. O yüzden geride kalan bir kadına takılı kalmak, onu kıskanmak yerine kendinize güvenmeyi öğrenin yavrum.


Erkek için bir kadının güzel olması değil iyi huylu, sevecen, düşünceli, saygılı, samimi olması önemlidir. O yüzden de eski eşin sizden daha güzel olmasına aklınız takılmasın. İnsanları güzel ve özel yapan güzel huylarıdır, ilişkisine verdiği değerdir yavrum. Yazımın başında sizin dünyanızla gerçek dünyanın farklı olduğundan bahsettim. İşte o gerçek dünyaya hazır olmak için duygularınızla değil aklınızla hayatı yaşamaya başlamalısınız. Kendinizi geliştirin, okuyun, araştırın, hep bir şeyler katmaya çalışın kendinize. Ve en önemlisi kendinize güvenin yavrum.


Sevgiler sevgili okurlarıma...



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.