Bana denk değil ama...

Merhaba 27 yaşında, veteriner hekimi bir kadınım. Özel sektörde çalışma sırasında 32 yaşında biriyle tanıştım. Meslek ve eğitim konusunda ailemin düşüncesine göre bana denk olmayan biri. Bunu ilerde daha iyi açıklayacağım. Birbirimizi daha yakından tanıdıkça hayata bakış açımızın, yaşam tarzlarımızın, zevklerimizin uyumlu olduğuna karar vererek karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde ilerlediğimiz bir ilişki sonrası evlenmeye karar verdik. Aileme bu durumu söylediğimde iş, yaş ve memleket soruları sonrası ret geldi. Bana denk değildi. Oysa ben ilk bunlara bakmamıştım bile. Farklı dini inanışlara sahip olması da istememelerinde en önemli sebepleri. Oysaki biz farklılar zenginliktir deyip bu konular üzerine birbirimizi yargılamadan saatlerce sohbet etmiştik ve sohbetlerin sonu da hep kabul edip saygıyla bitmişti. Sevgimizin maddesel ya da cinsel değil hayatı paylaşabileceğin biri edasında olduğuna inanıyoruz. Kendisi bana kendimi çok değerli ve huzurlu hissettiriyor. Bu nedenle ısrarla evlenme konusunda ailemle mücadele ediyorum. Ama asla kabullenmiyorlar. Evlatlıktan ret aşamasına kadar getirdiler. Asla kalplerini kırmak istemiyorum ama artık beni yoruyorlar. Bir tarafta gerçekten sevdiğim biri bir yanda ailem var. Beni bu çıkmaza sokmalarını ya da tercih yapmamı beklemelerini anlayamıyorum. Sevdikleri için beni düşündükleri için istemediklerini ilerde çok mutsuz olacağımı gördüklerini söylüyorlar. Bense tam tersine inanıyorum ama asla kabul etmiyorlar. Bu durumu nasıl aşabilirim? Bilemiyorum. Ben bu zamana kadar hep kendi kararlarımı yaşadım gene aynı olsun istiyorum ama bu onları üzerek olacaksa sağlıklarının etkilenmesinden korkuyorum çünkü bana bunlarla vicdan yaptırıyorlar ve bu süreçte ben de psikolojik olarak çok yıprandım. Yardıma ihtiyacım var? Ne yapabilirim?


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar. İnsan yaşamın içinden geçip giderken çok şey görüyor öğreniyor. Öğrendikçe farkında olmadan da değişiyor. Değiştikçe dün gülümseyerek olabilir diye baktığı konulara çatık kaşlarıyla bakabiliyor çünkü yaşamdan öğrendikleriyle insan gerçeği artık görebiliyor. Kısacası insan yaşamda yol aldıkça olmazlar da zihninde bir bir çoğalıyor. Her sevgiye sevenin duygularına sıcak bakamıyor. Bu elinde olmuyor. O saçlar boşa ağarmıyor sevgili kızım. Evet, üzgünüm anne babanız boşa konuşmuyor. Bir bildikleri var tabii. Bugüne değin ince bir elekten geçtiler, geçenleri izlediler siz daha ne gördünüz yaşadınız yavrum? Mesleğinizi edinmek için okuduğunuz kitaplardan başka ne gördünüz? Geçen yıllara saçlarda saklanmaya çalışan aklara işte bu yüzden tecrübe deniyor ama gelin de gençlere anlatın. Anlatamazsınız.


Sevgi cemre misali gönüle düşmüşse o kalbi sevdiğinden soğutmak uzaklaştırmak kolay olmuyor. Cemre düşmüş bir kere… Söylenen sözler nafile kalabiliyor. Hâlbuki siz veteriner hekimsiniz kızım, benim çok sevdiğim can yoldaşlarımın doktorusunuz. Sanırım kendinizin de yeterince farkında değilsiniz Kendinizin farkında olsaydınız kalbinizi bu ilişkiye açmazdınız. Daha dünkü yazımda denklikten bahsettim. Denklik olmayan bir evliliği yaşarsanız bugün kalbinizi çarptıran sizi mutlu eden adama bir zaman sonra elinizde olmadan yukardan bakmaya başlarsınız. Gözünüzde o eski ihtişamı kalmaz. Yaşam insanı aynı duygularla aynı düşüncelerle bırakmaz keşke evlenmeseydim demeye başlarsınız çünkü kadın erkeğin kendinden güçlü olmasını ister o gücü yaşamak hissetmek etrafına göstermek onunla gururlanmak ister. Bunları evlendiği adamda yeterince bulamayınca o adamı çok sevdiğini unutur. Beklentilerinin altında duygularını elinde olmadan eksiltir. Bu kadının elinde değildir, ezelinden beri kadın böyle kodlanmıştır. Erkek maddi manevi güçlü olacak kadından… Buradan bir eksiyi aldık mı? İkinci eksi din konusu… Burada da ayrışmışsınız. Siz ötekileştirmeseniz farklılığımız zenginliğimiz diyebilirsiniz ama aileniz başka bir dinden olması dolaysıyla sevdiğiniz adamı ötekileştirecek. Bu ötekileştirmelerle size yakıştırmamalarla üzülen siz olacaksınız. Evlendiğiniz adam üzülecek, içten içe yıkılacak, birbirinizi yıpratacaksınız. İşte bu tarz nedenlerle sevmek her şeye yetemiyor. İnsan sevgisini beklentilerinin altında yok ediyor, geriye kocaman bir pişmanlık kalıyor. Boşa mı diyor kadınlar “Ah beni ne doktorlar ne mühendisler istedi de ben sana vardım” diye… Aklı varmadığında kalıyor. Bunları göze alabiliyorsanız ailenizle savaşabilirsiniz yavrum. Bütün bu yazdıklarımın ışığında biraz düşünmeye ne dersiniz yavrum?


Sevgiler sevgili okurlarıma…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.