Neden küçük düşürüyoruz kendimizi?

Yeşim ablacım merhabalar, daha önce yazdığım mailde, bittiğini bile konuşmadığımız ilişkinin 3 gün sonrasında başkasıyla nişanlanan ilişkimden bahsetmiştim. Nişanlanan bu genç nitekim hiç şaşırtmayacak şekilde 2 ay sonra benim şehrime geldi, konuşamadığımız meseleleri sabahlara kadar konuşabilme fırsatı bulduk. Tanıştığı bu öğretmen kadının zorla kendisiyle nişanlandığını (ne kadar yalan ve aşağılayıcı bir bahsediş) kendisinin zerre gönlü olmadığını, memlekete dönüp her şeyi düzelteceğini söyledi. Tabii ki inanmadım ama evlenirse bir daha ömür boyu konuşamayacağım aklımdan bu konuyu silmeme yardımcı olacak her mevzuyu konuştum. Bu beyefendinin asıl sıkıntısı kendinden gösterişli biri ile olamamakmış, nişanlandığı kızdan bahsederken "kendi halinde salak bir şey" "haberi bile olmaz geldiğimden" gibi tabirleri vardı, üstelik ben konuşmalarına şahit oldum, kıza ısrarla görüşmek istemediğini söyledi. Ailesi, arkadaşları yanımda olduğunu biliyorlardı. Gelirken yanında bize ait tüm hatıraları getirmiş, benim hediyelerimi giyinmişti, telefonun galerisi, mail hesabı, parolaları bizimle doluydu, beni sevdiğine değil de o kızla sağlıklı bir ilişkisi olmadığına inanmıştım. Daha sonra bir fırsat bulduğumda bu kadın ile görüşmek istedim. Numarası olmasına rağmen rahatsız etmemek adına sosyal medya hesabımdan mesaj gönderdim, yanımda olduğuna dair fotoğrafları biletleri vs. "bu kişinin sağlıklı hareket etmediğini düşünüyorum, çok hoş birisiniz üzülmenizi istemem" içerikli saygılı bir yazıydı, hanımefendi de çok saygılı bir şekilde beni arayıp olayları dinledi. O bana her gün kıskançlıktan ne giydiğimi soran, gittiğim her yerden konum isteyen adam oysa çok aklı başında saygılı biriymiş. Ailesini dahi her gün arar sorarmış, küfür de bilmezmiş. Bunları duyunca sevgi olmasa da saygının olması beni şaşırttı... İnsanlar neden böyle şeyler yapıyor, kim ne anlıyor bilmiyorum. Hanımefendinin söylediğine göre zaten aniden tanışmış ve nişanlanmışlar, birbirlerini evlenince tanımak istiyorlarmış ve böyle şeyler çok normalmiş. Akıl karışabilir diyorum, adam yanımda ama karşımdaki kadın da bir acayip. Klasik Anadolu’da yetiştirilmiş muhafazakar, saf bir kadın... Sevdiğim şeytana değil karşısındaki safa kızdım. Ben olsam katlanamazdım. Yanımdaki adam her gün benimle yaşayıp aklındaki kalbindekiyle ölecek olsa mahvolurdum... Neden böyle küçük düşürüyoruz kendimizi? Bize çok kötülük yapan insanlar 10 gün içinde böyle melek olabilir mi? Bir insan böyle değişebilir mi? Cevabınızı merakla bekliyorum. Saygılarımla.


Yeşim Tijen’in cevabı:

“İncinir İnsan!

Saçları yerine gururuyla oynarsan.

Ayakta tutmak yerine ayakta uyutursan.

O sana dualar ederken sen başkalarıyla oyalanırsan.

O sana körken sen ona nankör olursan.

İncinir İnsan.

Yapma!”


Evet, kimse kimsenin duygularıyla oynamamalı. Kimse kimseye nankörlük yapmamalı. Kandırmamalı. Vebali var. Ne güzel söylenmiş sözler değil mi sevgili okurlar? Twitter’da gördüm.


Bir insan diğer bir insanın duygularıyla oynayıp gidebiliyorsa sevgili kızım, o zaten hiç insan olmamıştır. Siz de böyle insan olamamış birinin tuzağına düşmüşsünüz. Bu net. Size ilk cevabımda gençle ilgili vur kaç yapan erkekler çoğaldı diyerek yorumumu çok güzel belirtmişim ve son mailinizle genç tekrar karşınıza çıkmış kendisini iyice deşifre etmiş. Bu genç için mi hala acı içindesiniz? İnanın değmez. Yazık onun için acı çeken yüreğinize, göz yaşlarınıza, kararttığınız dünyanıza, çok yazık yapmayın ne olur. Biraz kalbinizi katılaştırın. Kararlı olun. Gerçekten seven normal bir erkek biriyle ilişkisi sürerken 3 gün sonra bir başkasıyla nişanlanmaz. Hele bir erkek hiç nişanlanmaz. Birçok insan erkekleri evliliğe ikna etmek için kırk takla atıyorken o gencin o ki niyetinde evlilik vardı sizinle nişanlanabilirdi. Bunu yapmamış; dişine göre, kendi aile yapısına daha uyacak muhafazakar bir kız tercih etmiş. Bu saygısız genç, nişanlısı için salak demek cüretini bile göstermiş. Varın bununla evli olduğunuzu düşünün. Böyle bir adamla başınız dertten kurtulmazdı. Çileli bir evlilik olurdu, bunu görebilmelisiniz. Normal bir karakter değil. Hangi erkek nişanlısından salak diye bahseder? Üstelik nişanlısına salak diyebilen bir erkek sizin için de etrafına yüksek ihtimal güzel sözler sarf etmemiştir diye düşünüyorum. Bir insanı gerçekte tanımak istiyorsanız başkalarına nasıl davrandığına, neler yaptığına bakacaksınız. Sanırım sizin gönlünüz sadece onun yörüngesindeydi. Gözleriniz gerçekte ne olduğunu görse de yörüngede kalmaya devam ettiniz, sevdiniz, bağlandınız, umut ettiniz ama yavrum o genç size her şeyi hiç utanmadan, aleni sanki çok güzel bir şeyler yapmış gibi anlatmış. Bunları bilip hala kalbinize söz mü geçiremiyorsunuz? Kabul etmiyorum, evet acı çekebilirsiniz ama sonra o acıyı aklıyla insan bitirebilir. Bitirmeniz için bir sürü sakileriniz olmuş anlatmasıyla. Kendinizi oyalayabilir, zihniniz üzerinde hakimiyet kurabilir, sevdiğiniz sizi mutlu eden şeylerle meşgul olup içinizde bitirebilmelisiniz. Unutmak bu şekilde oluyor aklınızla hareket etmekle. Duygularınızın seline kendinizi bırakırsanız bu mevzuyu kalbinizde daha çok sündürürsünüz. Oysa siz kendini yetiştirmiş aklı başında birisiniz. Kendinize bir bakın aynada ve hatırlayın. Size kendinizi unutturmasına izin vermeyin.


Gelelim evlendiği kıza ve ailesine karşı saygılı, melek hallerine. Bir kere başka nasıl yapacak? Yeni nişanlanmış. Kız biraz beklesin, evlensin o zaman gerçekle yüzleşecek. O salak dediği kızla nişanlandığı için kendini şimdi saygılı, farklı bir genç olarak lanse ediyordur. Size gösterdiği yüzünü henüz nişanlısı görmüyordur. O kız nişanlısının dediği gibi gerçekten salak değilse mutlaka bu genç tarafından aldatılacak, yalanlara maruz kalacak ama eninde sonunda gerçekte nasıl biriyle evlendiğini görecektir. Farklı biri çıkmaz bu gençten. Melek falan değil, şimdilik kendini iyi satıyor o kadar. Durum bundan ibaret yavrum. Bana size o maili atan zavallı kız benim diye yazmıştınız. Çok üzüldüm; sevmek, inanmak zavallılık değil ki yavrum. Kendinizi bir daha böyle görmenizi istemiyorum. Bir zavallı varsa insan olmamış, hayatını gerçekten kendi olamadan yaşayacak olan o genç zavallıdır yavrum. Hayatta kendi olamadan yaşamak kendine ne büyük bir kötülük? Hep rol hep yalan, dolan. O nedenle kayıp yok, kazanç var hanenizde. Size tavsiyem bir süre acılı şarkılardan, hayata olumsuz bakan arkadaşlarınızdan uzak durarak gücünüzü yeniden toplamalısınız. O güç kendiliğinden gelmeyecek yavrum. Siz kendinizi bu ruh durumundan çıkaracaksınız, zorlayacaksınız. Hayata karışacaksınız, başka güzel umutların peşine düşeceksiniz sonra bir bakmışsınız bu genç mazi olmuş. Olacak olan bu yavrum, kendinize izin verin. Ben size güveniyorum. Siz Allah’ın sevdiği bir kulmuşsunuz bunu görün istiyorum. Ya evlenseydiniz. Evlenince aşkın büyüsü kayboluyor, geriye evlendiğiniz insanın karakteri kalıyor. O nedenle şükredin yavrum.


Sevgiler sevgili okurlarıma...



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.