Düşündükçe deli oluyorum

Yeşim Hanım, benim bir sorunum var, biraz akla ihtiyacım var. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Benim eşim eskiden birine çıkma teklifi etmişti ama o kız teklifi reddetti. Daha sonra geri döndüğünde bu sefer eşim kabul etmedi ama aralarında hiçbir şey yaşanmamıştı ve şu an o kız benim kaynımla nişanlı ve benim oturduğum eve getireceklerini söylüyorlar ama ben bunu istemiyorum. Geçmişi beni rahatsız ediyor çünkü. Bu konuda eşimle çok tartıştık. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşim de gerekirse beraber kalabileceğimizi söylüyor. Ben bunu düşündükçe deli oluyorum. Ne yapmalıyım?

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar, geçen akşam haberleri izliyorum haber spikeri 100 liramızın değerinin 16 lira olduğu söyledi. "Eyvah eyvah paranın geldiği şu hale bak" dedim kendime. Sonra da düşündüm yalnız paramız mı erimiş, ya bizler? Bizler aynı mı kaldık? Biz de geçen senelerde yüz lira gibi gösterişli ve değerliyken, büyük gözüküyorken kendi kendimizi ya da birbirimizi törpülemelerimizle içimizde eksilmedik mi sevgili okurlar? Oysa yaşamın bazı getirirlerine direnmeliyiz akıl süzgecimiz kalın delikli olmamalı ki kendimizden fazla kayba uğramayalım. Bugünkü soru biraz böyle kokuyor. Belki bir flört yaşanmamış ama hoşlanılmış. Hani değerlerimizde törpülenme dedim ya işte dünde olsaydı bu durum bu noktaya ulaşılmazdı çünkü insanların birbirinde hatırları, değerleri vardı. Arkadaşımın aşkısın diye aşklar kalbe gömülmüş, acılar çekilmiş. "Aman bana ne, zamanında hoşlandıysam hoşlandım şimdi de kardeşinden hoşlanıyorum" diyerek evliliğe adımlar atılmamış. Aşklar böyle anlamlanmış, değer kazanmıştı. İnsan bir evliliğe adımını atarken yalnız kendisini değil, onurunu da birbirine emanet ediyor. Yıllar boyu birbirini taşıyabilmek, başını yere eğmemek kolay iş değil, herkesin harcı değil. Bir "evet"le hayat güzelleşiyor, bir "evet"le insanın hayatı karışıyor. Kadın da erkek de kelek çıkabiliyor. Tabii ki evlilik sade mutluluktan ibaret değil; sıkıntılı günlere, hastalığa, yokluğa da benimle var mısın deniyor ya evlenirken, aynen öyle yaşanabilecek her şeye karşı aslında o “evet”i dediğinizde göğsünüzü germiş oluyorsunuz. Siz de sevgili kızım, bu huzurunuzu kaçıran duruma karşı göğsünüzü germelisiniz. Korkamamalısınız. Hayatım karışacak mı yeisleri içindesiniz. Biraz sıkıntılı bir durum, sizi çok iyi anlıyorum. Şimdiden hiçbir şeyi bilemeseniz de insanın eşinin eskiden hoşlandığı, sevgilisi olmasını istediği biriyle yıllar sonra çok yakın bir ilişki içinde olacak olması pek hoş ve kolay kabullenilecek bir durum değil. Hiçbir şey yaşamamış olsalar bile bir hoşlanmanın olduğunu bilmek insanın huzurunu kaçırmaya yeter de artar bile. Ya o hoşlanma yeniden ortaya çıkarsa diye korkmak, bunlar birçok kadının içine gireceği düşünceler. Bu durumun nasıl gelişeceğini ancak yaşayarak görebileceksiniz. Şimdiden seneryolar yazmamalısınız. Yapabileceğiniz bir şey yok.

Eşimle eskiden birbirlerinden hoşlanmışlar diyerek hoşnutsuzluğunuzu etrafınıza hissettiremezsiniz. Olmaz diye kesin bir şey de söylenemez. Diğer yandan aralarında hiçbir şey olmayabilir de. İkisi de o günlerdeki kişiler değiller. Eşiniz sizinle evli olarak diğer kız kaynınızla nişanlı olarak farklı sorumluluklar içindeler ama yazının başında dediğim gibi yüz lira on altı lira değerine düşmüş ya, insanlar, onların hayata bakışları işte sıkıntı burada zaten. Artık her şey rahatça ben yaptım oldu diyerek olabiliyor. Burada sorumluluk sizden çok eşinizde; sizi, evliliğinizi nasıl taşıyacağında. Siz eşinizle bu konuyu yeterince konuşmuşsunuz. Tartışmışsınız. Sizin düşüncelerinizden, korkularınızdan, endişelerinizden haberdar. Ona bu konuyla ilgili sorumluluk yükleyemezsiniz, sorumluluk içten gelen bir duygu. O yüzden bu konuyu dile getirmeyi bırakmanızı öneririm. Kendinize güvenin, eşinizle evli olan sizsiniz. Eşiniz çok istemiş olsaydı kız ilk kabul etmeyip sonra geri kabul etmek istediğinde reddetmezdi. Siz eşinizle olan ilişkinizde ruhen, bedenen eşinizi eksik bırakmıyorsanız gerisini eşinize emanet etmek durumundasınız. Eğer kendisinde bir sorun yoksa eşiyle aradığı sevgiyi ilgiyi, saygıyı ahengi buluyorsa başkasına yan gözle bakmayacaktır. O yüzden size tavsiyem evham yaparak olacaklara engel olamayacağınızın farkındalığıyla, kendinize güvenerek, eşinize evliliğinize inanarak eltinizi hayatınızda karşılayın derim. Ya olursa gibi düşüncelerle olmamış, belki de hiçbir şey olmayacak bir durumun endişesinin içine girerek ne kendi hayatınızı ne de eşinizin hayatını zehir edin. Aksine ona çok güvendiğinizi söyleyin ama bir gözünüzde açık olsun. Güzel günler dileğiyle. Sevgiler sevgili okurlarıma...