Daha fazla çirkinleşmeden bitirmeli miyiz?

Ne desem en kestirme nerden başlasam bilemedim. 2002 yılında daha 17 yaşında masalsı bir aşk ile evlendik. İkimiz de 17 yaşındaydık, iki de evladımız var. 19. yılımızda eşim, kullandığı antidepresanların etkisi ile vurdumduymaz bir adam oldu. 4 ay boyunca sadece telefon ile konuşarak bir kadın ile arkadaşlık yaptı, bunu hissettim ve dokümanlar ile ortaya çıkardım. Hiç yüz yüze görüşme olmadı, bundan eminim ve evli olduğunu saklamamış. Laylaylom bir konuşma gibi… Veya şöyle ifade etmek daha doğru: Birbirlerine ne hissettiklerini kendileri biliyorlar ama bir itiraf yok. “Boşanayım, seninle evlenelim” gibi bir konuşma yok. Zaten aynı meslektenler, havadan sudan özel hayatlarından konuşuyorlar… Karşı taraf da aynı şeyi söylüyor, asla duygusal bir arkadaşlık değilmiş. Aslında ben “Eğer başkasını sevdiysen gidebilirsin boşanabiliriz” dediğimde “Öyle bir durum yok. Ben senden başka kimseyi sevmedim” dedi ve evliliğimize devam etmek istediğini söyledi. Ben de inandım duygusal bir şey olmadığına. Ben bunu öğrendikten sonra eşim bir daha asla aynı hataya düşmedi. Çok mahcup ve çok pişman ben de onu affetmek istiyorum boşanmak istemiyorum ama içimden bir türlü atamıyorum. 1 saatlik defalarca konuşma var ve ben “Ne konuştunuz? Ne dedi? Neden?” diye çok sorular sordum ve gerçekten bunalttım, kabul ediyorum. O ise kısa cevaplar vererek savuşturmak istedi. “Ben şuanda senin yanındayım, önemli olan bu” diyor. Aslında delikanlı gibi karşıma geçip çatır çatır söylese ben böyle bir eşeklik ettim deseydi her ayrıntıyı söyleseydi her şey daha kolay olacaktı. Şuanda olayın üzerinden 6 ay geçti ben hala çıkamadım bu psikolojik durumdan. Bunu da kabul ediyorum çok mutsuzum. O ise benimle konuşmaya -başka bir konu hakkında bile- asla tahammülü yok. Ben istiyorum ki her şey konuşulsun sonuca bağlansın, o istiyor ki her şeyin üzerini örtelim akışa bırakalım. Bir olay yaşadık mesela oğlum okulda bir yaramazlık yapmış çok kısa yazıyorum bunu benden saklıyorlardı tabii ki saklayamadılar. Ben açıklama yapmasını bekledim o yine yapmamayı tercih etti. Ağlıyordum “Sus öyle gel” dedi aslında sinirli değildim, o lafı söylediğinde çok sinirlendim ve bir nevi kriz geçirdim. O da beni kendime getirmek için sarstı vs… Aslında açıklama yapsa senin üzüleceğin bir durum yok dese bitecek benim sinirim de… Ben “Konuşmalıyız, özür dilemen gerek, bu konuyu nasıl örtelim çocuk söz konusu…” dediğimde bu kez o sinir krizi geçirip etrafını dağıtmaya başlıyor. Ben yorumladığım zaman şu şekilde yorumluyorum: Benim sevgiye, şefkate, ilgiye, konuşmaya ihtiyacım var. Eşimin ise benimle konuşup bana ilgi ve şefkat göstermeye tahammülü yok. “Konuşsam da bitmeyecek” diyor ama hiç denemedik ki… Ne yapacağım bilmiyorum galiba bu uzun senelerde birbirimizi çok yıprattık kendime “Sen de akışa bırak” diyorum ama bu boş vermişlik doğru gelmiyor. Bitirmeli miyiz daha fazla çirkinleşmeden yoksa düzelir miyiz?


Yeşim Tijen’in cevabı:

“Cahildim dünyanın rengine kandım” demiş değerli insan Neşet Ertaş. O kadar güzel eserler bırakan Neşet Ertaş, dünyanın rengine; yeşiline, mavisine, pembesine, moruna bakıp mutlulukla ilgili umutlanmış. Ben de mutlu olacağım diyerek hepimiz gibi biraz kanmış eşiniz de… 19 senenin yorgunluğuyla bir kadının renklerine kanmış olabilir. Akıllı kadınlar eşleriyle ilgili başka sorunları yoksa bunu kendilerine bahane edip büyütüp çıkmaz sokağa girmek zorunda kalmazlar. Eşiyle arasında çözer, dışarıya yansıtmazlar çünkü insanın beyninin sizin bilmediğiniz bir işleyişi var. Yaşadıkça öğreneceksiniz. Eşinize bir kadınla olan arkadaşlığından dolayı kızgın, kırgınsınız. Bunu sürekli gündemde tutar büyütürseniz eşinizden uzaklaşır ondan soğumaya başlarsınız. Ona karşı bakış açınız değişecek yaptığı konuştuğu batacak yediği içtiği bile batacak artık ona daha farklı bir gözle bakacaksınız. Oysa o sizin sevdiğiniz adamdı. Bir hatasıyla kalbinizdeki yerini küçültmeye başladınız. Siz bunun farkında bile olmayacaksınız. Birbirinizden iyice uzaklaşacaksınız. Bu duruma ondan çok siz sebebiyet vermiş olacaksınız.


Erkekler için aldatmak fiziksel bir durum, duygusal değil. Buradan da bakmadan sadece aldatılmış başka bir kadının varlığının rahatsızlığıyla… Eskiden rahatsızlık duyduğunuz her şeyi de bu duruma ekleyerek dağ gibi üzerinize üzerinize kendi kendinize getirmeye başlayacaksınız. Ayrılık, boşanmak size kolay, normal gelmeye başlayacak. Sizi, evliliğinizi bir yerden alıp bakın nereye getirecek düşünceleriniz… Görebildiniz mi anlatmaya çalıştıklarımdan? Böyle yapmasaydınız, kızsanız bile sündürmeseydiniz, nokta koyabilseydiniz nerede olacaktı düşünceleriniz ve evliliğiniz? Bir düşünün. Daha bir özenecektiniz ilişkinize, evliliğinize… Bir yerde eksikliklerim olmuş olabilir diye düşünecektiniz. İkinizin de özeniyle yeni baştan evliliğinize sarılacaktınız. Bütün bunların ışığında size demek istiyorum ki insanlar yanlış yapabilir af etmek gerçekten büyüklüktür. Tabii bir kez daha olursa bu artık göz göre göre hata yapmaktır ki buna bile göz yumanlar olabiliyor.


Evliliklerde artık her şey onur gurur değil çıkar meselesi olarak yaşanıyor. Evliliğinizdeki çıkar sevginiz olabilir, maddiyat olabilir. Kadınsa anneliği erkekse babalığı olabilir… Tek tek saymayayım. Siz bu evlilikteki çıkarlarınıza bakacaksınız. Bunca senenin hatırı var diyeceksiniz. Masalsı evlendik demişsiniz bunun güzel hatırına kalacaksınız, unutacaksınız. Eşinizi sürekli dürtüp anlatmasını istemeyeceksiniz. Anlatsa ne kazanacaksınız? Elinize ne geçecek daha çok yıpranmaktan başka? Bazıları her şey ayrıntılarıyla konuşulsun diyebiliyor ama nasıl aldattığından ziyade neden aldattığı kısmının konuşulması gerekir diye düşünmekteyim.


Diğer bir husus eşinizin konuşmaktan kaçması… İletişim sorunları zamanında konuşabilecekken konuşmayıp biriktirmekten kaynaklanır. Genelde yazdıklarınıza bakınca biraz asabi davranışlar içinde olmalısınız. Eşiniz de sizi sinirlendirmemek için bazı şeyleri konuşmaktan kaçıyor. Çocuğunuzla ilgili sorunları saklıyor. Bir şöyle durup bir yabancıya bakar gibi kendinize bir bakın, o kadının sizce de bir yardıma ihtiyacı var gibi gözükmüyor mu? Biraz sakinleşirsiniz, zihninizde büyüttüklerinizi küçültmeye başlarsınız yazdıklarımı bir düşünün. Buraya kadar yazdıklarımda demek istedim ki yaşadıklarımıza biz düşüncelerimizle yön veriyoruz yavrum. İyi düşünürseniz, eşinize güzel bakarsanız evliliğinizi devam ettirirsiniz; kızgınlıkla, kırgınlıkla “Bana bunu nasıl yaptı? Ah! Ben onunla nelere katlandım?” diye bakarsanız kalbinizde eşinize soğumaya başlar dolayısıyla huzursuzluklar başlar. Sonrasını düşünmek istemiyorum. İyisi mi siz eşinize güzel bakın onu af edin bu kadar albenili kadının ve erkeğin ateş böcekleri gibi etrafta yanıp sönerek dolaşığını düşünürsek… İnsandır hata yapar yavrum.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.