Sevgilim beni artık umursamıyor mu?

Merhaba Yeşim hanım, benim 6 aylık bir ilişkim var ve sevgilim hem tip hem de iş olarak iyi biri. Buna güvenerek de rahat biri. Beni sevdiğine inanıyorum, hediyeler alıyor, değer veriyor ama sanki bir şey eksik. Benim üniversitem bittiği için şu an ailemleyim, kendi üniversite okuyor şu an. İlk gittiği zamanlar beni hiç takmadı, umursamadı, rahatsızlığımi dile getirince düzeldi. Küpe takmasını, kızlarla takılmasını, her gün dışarı çıkmasını istemiyorum. Bana zaman ayırsın, bana değer versin istiyorum. Mesela rahatsız olduğum şeyleri dile getirince yapmamaya çalışıyor ama bazen de hiç umursamıyor. Onu çok seviyorum ama kendimi de bu ilişkide çok emek veren ve özgüvensiz hissediyorum. Ona güveniyordum ama güveni sarsan bazı hareketler yaptı. Affettim ama güvenim sarsıldı. O yüzden de çok karışıyorum ona. Aklı havada biri. Uyarmayınca, tutmayınca uçuyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Lütfen yardımcı olur musunuz? Ondan ayrılmak istemiyorum ama bu ilişkide de çok yoruldum.

Yeşim Tijen'in cevabı:

Merhaba sevgili okurlarım, bugün için yazıma yine harika bir söz buldum. “Doğru insan, senin kendine de aşık olmanı sağlayacak insandır.” Güzel söz değil mi? Bence de güzel. Sevgiliniz sizinle ilgili öyle güzel duygular içindedir ki siz de bu ilgi, sevgi, alakayla “Ya, ben neymişim!” diyebilirsiniz. Kendinize bakışınız değişir, güveninizi artırır, böylesi kuvvetli duygular yaşayabilirdiniz. Bunu kişiye gerçekten hissettiren erkek ya da kadınlar var. Neden siz de böyle hissedeceğiniz bir beraberlik içinde olmayasınız? Siz ne hissediyorsunuz? Eksiklik hissediyorum diyorsunuz, kendinize güveniniz yok. Diğer yandan sürekli söyleye söyleye gencin size hissettirdiği eksiklikleri ve kafanızdaki genci tamamlama çabası içindesiniz. İlla size sizin istediklerinizi verecek, siz öyle mutlu olacaksınız. Ya bu genç sizin için sadece bu kadarsa yavrum, daha fazlası için hep böyle dürtmek zorunda kalacaksanız? Bunu hiç düşündünüz mü? Hep böyle dürte dürte ne yaptınız, ettiniz, istediğiniz noktaya getirdiniz. Mutlu olmayacaksınız, bilin istedim. Erkek arkadaşınızla siz farklı karakterlersiniz. İyi bir tipi, iyi bir işi olması size uygun biri olduğu anlamına gelmez. Sizi mutlu etmesini bilmesi, sorumluluklarına siz söylemeden sahip çıkması, sürekli dürtmeniz gereken biri olmaması gerekir. Ayrı frekanslardan konuşuyorsunuz. Acaba onu tamamlamaya çalışmak yerine her şeyi oluruna mı bırakmalı diye düşünmeden edemiyorum. Belki de bu gördükleriniz sizin hayrınıza, neden gözardı edip değiştirme çabasındasınız? Ama kadınlar hiç durur mu? Erkekleri bir ters yüz yapıp kendilerine, yani kafalarında yarattıkları kişiye nasıl da uydurmaya çalışırlar. Sonra da mutsuz bir kadın olarak kocanın başını yerler.

Siz de diyorsunuz ki:

-Küpesini çıkarırsa

-Beni daha çok düşünürse

-Kızlarla takılmazsa

-Her zaman dışarı çıkmayı bırakırsa

tam da istediğim gibi koca adayı olur. Çocuk genç ve öğrenci, tabi ki arkadaşlarıyla gezecek, kızlarla da konuşacak; size güven veren bir karakterse bu kadar rahatsızlık duymazsınız. Biraz 'acaba?' diye içinizde kıvılcımlar olsa da o kıvılcımları ateşleyecek bir hareketi görmezseniz kendiliğinden kıvılcımlar sönecektir. Yani her şey kişiyle ilgili ve birini değiştirmek o kadar kolay değil yavrum, bilesiniz. Hangi bir tarafını toplayacaksınız? Mayalı hamur gibi her taraftan taşacak. Siz onu sürekli yoğurarak, yani söyleyip uyararak havasını alacak, şekil vereceksiniz. İlişkiniz sadece sizin sorumlu olduğunuz bir durum değil, sevgilinizin de sorumluluk duyması, sahiplenmesi, önem vermesi, sizin rahatsızlık duyduklarınızdan kaçınması gerekiyor yavrum. Yönettiğiniz biriyle mutlu olmazsınız. Ve bütün bu istedikleriniz için onunla ilişkinize zaman vermelisiniz. Sizi daha çok sevmesi, düşünmesi sizin onda oluşturacağınız, hissettireceğiniz duygularla oluşur. Söyleyerek bir şeyi yaptırırsanız mutlu olamazsınız. Sizi üzdüğünü de söylemişsiniz. Biraz onu değiştirmeye çalışmadan onunla olan ilişkinizi yaşayın. Gencin gerçeğiyle yüzleşin. Üzülmek ve ne yapabilirim onu düzletmek için diye kafa yoracağınıza gözünüzün önüne serilen gerçekleri görün. Zamanınızı birini düzeltmekle değil beraber mutlu olacağınız biriyle geçirin. Kendinize merhamet edin derim.

Sevgiler sevgili okurlarıma...