Söylesem bana güvenmez...

Merhaba Yeşim Hanım, lütfen bana yardım edin. Geçmişte çok erkeklerle konuştum ben ama o bunu biliyor. Yakın geçmişte erkek arkadaşım vardı. Ondan önce. Onu çok sevdim, çok bağlıydım, onunla birlikte oldum ama o beni terk etti gitti. Başkasıyla evlendi ben de çok üzüldüm, çok kötü oldum ama unutmak zorunda kaldığım için hayatıma baktım. Başkaları ile görüştüm ciddi anlamda çünkü hayat devam ediyordu. Sosyal medyadan çok erkekle konuştum, dertleştim derken karşıma şu anki sevgilim çıktı. Bana çok iyi davranıyor, beni anlıyor ve ciddi düşünüyor. Yakında da yanıma gelecek. 16 günü kaldı. Onu çok seviyorum, gerçekten iyi biri. O da geçmişte kızlarla her şeyi yaşamış, görmüş, geçirmiş biri. Yani dibine kadar yaşamış, ayrıntı vermeden anlattı az çok ama ben ona her zaman geçmiş geçmişte kaldı geleceğe bakıyorum ben, benim için senle ve sonrası önemli dedim. O da aynen öyle diyor hep. Benim daha önce erkek arkadaşımla birlikte olduğumu bilmiyor ve söylemem de. Ne yapacağımı da bilmiyorum. Söylesem her gün sorgular, bana güvenmez, şüphe duyar, ayrılır diye tahmin ediyorum. Bir de 18 yaşında eski erkek arkadaşım vardı, çok dindardı biz onunla imam nikahı ile evlendik ama hiçbir şey yaşamadık, yüzeysel yaşadık, çok sürmedi ve ayrıldım. O başkası ile evlendi. Ben şu an 29 yaşındayım. Zaten sevgilim bunu da bilmiyor, söylemem de. Bunlar karşıma çıkar diye çok korkuyorum, çıkarsa beni terk eder. Bir de eski sevgilim beraber olduğumun karısı bizim bir fotoğrafımızı görmüştü geçmişten gelen. Onu görüp beni ekledi Instagram’da ama kabul etmedim. O da biliyordu eskiden onunla olduğumu. Hayatım öyle pis öyle karmaşık ki bazen diyorum ki ben çok iğrenç biriyim. Şu anki sevgilimden de ayrılayım kimseyle beraber olmayacağım diyorum kendi kendime çünkü ben hiçbir şey hak etmiyorum. Ben ne yapacağım ablacım. Ben sevgilimi çok seviyorum ama kendimi ona layık hissetmiyorum. Geçmişten biri gelse her şey alt üst olacak. Lütfen bana yön göster, yardım et.

Yeşim Tijen’in cevabı:

Düşman iyidir insanı diri tutar diye bir söz okudum. Bu yaşınıza değin bugünü yarını düşünmeden varlığınızı sürdürürken kendi kendinizin düşmanı olmuş olmalısınız. İnsan kendinin düşmanıysa işi zordur. Kendinden çıkıp doğrulara ulaşabilmesi sizde olduğu gibi zaman alabilir. Yaşınız 29 daha da geç yaşadıklarınıza uyanabilirdiniz. Mühim olan kendinizi, yanlışlarınızı görmüş olmanız ve kendinizi bu kez kendinizden doğurmaya niyet etmiş olmanız diyelim mi? Diyelim tabii.

Merhaba sevgili kızım, insan bazen yaptıklarının yanlış olduğunun farkında olmayabiliyor veya birçok başka nedenlerle bu yanlışları yapabiliyor. Siz hangi gerekçelerle yanlışlara düştünüz? Sevgisizlik, ilgisizlik, parçalanmış aile, hiçbir değerin öğretilmemesi... Hangisi bilmiyorum ama herkesin hayata uyanış zamanı bir gün gelir. Mühim olan inanın bana hayatın gerçeklerine uyanmaktır. Bu uyanışla kendinize hak ettiği gibi olma yaşama şansını verirsiniz. Kendinizi eski ortamlarınızdan uzak tutmakla bu yeni doğumunuzun sancılarını çekmeye başlayabilirsiniz. Hiçbir doğum sancısız olmaz yavrum. Sancı çekerek yeni bir sizi yaratacaksınız. İlk adım olarak kalabalıklardan geri çekilmenizi öneririm. Bu kişinin kendini unutturması için doğru bir adımdır. Eğer ille sosyal medyada kalacağım kaçmayacağım diyorsanız çok bilinçle sosyal medyada insanlarla gereksiz irtibattan uzak durarak varlık göstermelisiniz. “Aa bu iyi niyetle bana yazmış konuşayım” diye düşünmek yok. Kimse kimseye gereksiz yere yazmaz, cevap vermeyeceksiniz. Ondan sonraki adımlarınız doğruluk, dürüstlük, hanımefendilik, kendini taşımak olmalıdır. Bunlar sadece sözlerle olmaz; giyiminizle, oturup kalkmanızla, nerde gülüp nerede susacağınızla, arkadaşlık edeceğiniz kişilerle insan ilişkilerinizdeki mesafelerinize dikkat edeceksiniz çünkü doğruluk, dürüstlük, hanımefendilik bir bütünün parçalarıdır.

Bir kadın ve erkek ikisi aynı kefeye konmaz. O da her şeyi yaşamış dediğiniz kişiyle kendinizi aynı tutamazsınız. Kadının bir duruşu bir kendini taşıyışı olmak zorunda. Yoksa kadın olmaz. Bu ağırlığı olmazsa kadının gerçekten seveni de olmaz, gelen gidici olur. Size düşen yaşadığınız ilişkilerde seviye belirlemek, kendi saygınlığınızı yitirtmemek olmalıdır. Bu kadın için de erkek için de böyle olmalı. Geriye yaşanan ilişkiden kalan ne iyi bir kızdı ya da ne iyi gençti diyebilmek olmalıdır. O zaman bugünkü ilişkinize dönersek yaşadığınız ilişkide kendinizle ilgili güzel bir intiba bırakmış olmalısınız ki sizinle bir gelecek hayal ediyor. Bunu siz de istiyorsunuz ama ya geçmişimi öğrenirse diye korkuyorsunuz. Bu durumu saklamak da gerçekleri anlatmak da sizin kararınız. Bugün anlatırsanız yarın gerçekler ortaya çıktığında utanacak duruma, yalancı konumuna düşmezsiniz. Bugün söylemezseniz, ilişkim biter diye söylemezseniz yarın öğrendiğinde size güveni kalmadığından bitecektir ama olsun ben söylemeyeceğim belki hiç öğrenmez de diyebilirsiniz. Bunlara siz karar vereceksiniz. En nihayetinde biriyle beraber olduğunuzu, bakire olmadığınızı söylemek zorunda kalacaksınız. Benim size tavsiyem ilişkinizi ve kendi davranışlarınızı bu güzellikte sürdürün. Artık “evlenelim, ailelere söyleyelim”e mevzunuz gelmek üzereyken siz bu vakti hissedersiniz o vakit de ona geçmişinizden bahsedin derim. Bu yükle bir birliktelik kurmak size iyi gelmez. Eğer evlenme kararı öncesi güzel bir ilişki kurmayı başarabilirseniz kimler kimleri eş yapıyor, sizi bu genç niye eş yapmasın? Yeter ki güvenilir, dürüst biri olun. Yani sevgili kızım her şey sizin kendinizi nasıl taşıdığınızda, nasıl lanse ettiğinizde. Kendinize ve etrafınıza geçmişi unutturacak olanın sadece siz olduğunuzu unutmayın. Siz iyi olursanız her şey bugün olmasa da yarın mutlaka iyi olacaktır yavrum, bunu unutmayın. Mühim olan bu genci kaybetmemek değil; kendinizi kaybetmemek, kendinize sahip çıkmak, kendinizi bulmaktır. Siz kendinizi buldunuz ya artık gerisini de halledebilecek güçte olacaksınız. Her şey güzel olacak. Bundan sonra gelecekten korkmayın; kendinize, şansınıza daha da önemlisi aklınıza güvenin yavrum.

Sevgiler sevgili okurlarıma...