Eşimi çekici bulamıyorum

Merhaba Yeşim Hanım; ben evli, 2 çocuk sahibi bir babayım ve eşim şu an 3’üncüye 5 aylık hamile. Eşimle telefonda tanıştık, sevdiğim kadın başkasıyla nişanlanınca ben de telefonda tanıştığım, 1 ya da 2 ay konuştuğum, hiç yüzünü bile görmediğim birini istemeye gittim ve nişanlanıp evlendim. Başta her şey çok güzeldi galiba ona aşık bile olmuştum, iyi anlaşıyorduk çünkü ben mesleğim gereği ortamlarda hızlı biriydim, bakımlı, giyinmeye özen gösteren, sahnelerde şarkı söyleyen ve her sahnede farklı ortamlar tarafından davet edilen ve o davetlere gittikçe yeni şeyler öğrenen biriydim. O ise evinden çıkmayan, sadece babasının dükkanına çalışmaya giden, ortam görmemiş, nasıl davranacağını bilmeyen, açılmamış bir goncaydı. Başta hoşuma gitti her şeyi bende öğrenmesi… Beni daha da ona bağlıyordu sonra evlendik 8 yıllık evliyiz ama evliliğimizin 3’üncü yılında birden hislerim tersine döndü. Onun ortam bilmemesi, bakımlı olmaması, o masum doğal halleri, makyaj yapmaması, giyinmeyi bile bilmemesi beni hayattan soğuttu ve ben de ona benzemeye başladım. Özenli giyinmemeye, bakım yapmamaya… İnanır mısınız 8 yıldır parfüm bile sıkmıyorum çünkü sıkarsam konu hemen “Ne oldu? Parfüm sıkmışsın… Kendine başka birini buldun galiba”ya geliyordu. O yüzden hiçbir şey yapamıyordum ve onu çok hoşlandığım, bakımlı, benim gibi sesi güzel olan biri ile aldattım. Hoşlandığım kişi evli olduğumu biliyordu, dert etmiyordu sonra yakalandım. Aynı kişi ile tam 3 kez… Her seferinde bağırıp çağırıp hallettik ve hiç ayrılmadık. Hoşlandığım kişi evlenmiş ve yıllar sonra bana ulaştı ve her şeyin daha müsait olduğunu, onun da evli olduğunu, ilişki için hiçbir problem olmadığını söyledi ve bir ilişkiye başladık. Birkaç kez birlikte olduk ve ben gittikçe ona bağlanmaya başladım ve sonra birden senden uzaklaşmak zorundayım deyip konuşup engelledim ama onu düşünmeden duramıyorum. Beni sevişini, koklayışını, düşüncelerini, şarkılarını sanki diğer yarım gibi ama bir şekilde uzaklaştım çünkü yuvamın dağılmasından korkuyorum ama eşimi de çekici bulamıyorum, affedersiniz ama haftada 1 kez ilişkiye girebiliyoruz. Beni tahrik edemiyor. Ne olur yardımcı olun, ben eşimi aldatmak istemiyorum. Evime, yuvama, eşime bağlı kalmak istiyorum ama cinsel açlığımı doyuramadığım için görene âşık görmeyene bulaşık oluyorum.

Yeşim Tijen'in cevabı:

Merhaba sevgili okurum. Aşk herkesi bulmayan, herkesin tadamadığı, heyecanlandıran, mutlu eden güzel bir duygu. Aşk olmadığında bir yanınız eksik, mutsuz, katlanmak gibi bir durum içinde kendinizi hissediyorsunuz. Baktığınızda, dokunduğunuzda aşkla bakamıyor aşkla dokunamıyorsunuz ve bazen aklıyla kalbinin ters düşmesine rağmen insanlar yanlış kararlar verebiliyor. Bazı yanlış kararlardan insan dönebilir bazı kararlardansa dönmek imkânsızdır. İmkânsızlıklar kişinin vicdanıyla ve değerleriyle alakalıdır. Yoksa ne çok kararlarından dönen kadın ve erkekler olmuştur… Sizin imkânsızlığınız da işte böyle bir şey… Vicdanınızla, değerlerinizle, sorumluluklarınızla sarılı bir durum. Üç çocuk babası olarak sizinle beraber beş kişinin sorumluluğu… Sizin yaptıklarınızda yapacaklarınızda bunu hiç hafife almamalısınız. Hele hayatın içindeki kötülüklerinden uzak, temiz bir dünyanın içinde yaşadığını söylediğiniz eşinize karşı çok çok dikkatli olmalısınız. Zamana biraz ters ama Allah’ın izniyle üç çocuğun babası olacaksınız. İmkânlarını da karşılayabiliyorsanız harika, kalabalık bir aileniz olacak ve ne büyük sorumluluk… Üç çocuğun geleceği sizin nasıl bir aile reisi olduğunuzda, ailenize ne kadar sahip olduğunuzda, onlarla ne kadar iletişim içinde olduğunuzda, ne kadar dinleyip anladığınızda ve eşinizi ne kadar mutlu ettiğinizde… Yani annelerini mutlu etmenizle… Onların mutlu çocukluk geçirmeleri sizin anneleriyle olan yakınlığınızla alakalı. Siz eşinize mutluluk verirseniz o da çocuklarına mutlu bir kadın olarak neşeyle keyifle enerjiyle yaklaşacak. Baba bir ailenin temelidir. “Bir birey bile dengeden çıktıysa, dokunduğu herkes de denge dışına çıkar. Aynı şekilde bir birey uyumlu olduğunda, dokunduğu herkes de uyum içinde olacaktır” - Kızılderili Atasözü.

O kadar güzel bir söz buldum ki sizin yazınıza uygun ne çok şey anlatıyor size benim bütün yazımda söylemek istediklerimin kısa bir özeti hep aklınızda tutun ki hayatınızda yanlış adımlar atamayın ama yine de sizinle sohbetimize devam edelim. Seçiminizi yapmış evlenmişsiniz. Eşiniz makyaj yapmayan, kendisine bakmayan bir kadın. Siz de bir sanatçı olmanıza rağmen ona bu konuda uyum sağlamışsınız, parfüm bile sürmedim, ben de kendime bakmadım demişsiniz. Büyük hata. Kendinize bakmalıydınız. Eşinize örnek olacak ona yol gösterecek olan sizdiniz. Siz ona uyum sağlamışsınız. Kadın şimdi üçüncü çocuğuna hamile. 8 senede üç çocuk kadına nefes alacak, kendine gelecek bir alan zaman kalmamış. Hiç kolay değil iki çocuk üstüne tekrar hamile ve babasının dükkanına gidiyor canım ya çok çalışkan onun kendini içinden çıkaracağı zaman bırakılmamış ki çocuk doğurmaktan. Bazı kadınlar hayata geç uyanır sevgili oğlum uyanması için bir takım farkındalıklara ulaşması lazım ve uyandığı andan itibaren de sanki hep savaşmış gibi savaşçı olur kadınlar.

Sizin eşiniz farkındalıklara ulaşmamış, aklını yeterince keşfetmemiş bir kadın onu bu hayatın gerçeklerine karşı neden siz uyandırmadınız? Şimdiye kadar gezdirerek, yaşatarak dışarda nasıl bir hayatın olduğunu kadınların erkeklerin gerçeklerini ona anlatmalı sizin ortamlarınızı ona göstermeliydiniz ki bazı şeyleri kavrayabilsin. Belki de ona bu masumiyetini sevdiğinizi söylediyseniz kadın sizin bu halini sevdiğinizi düşünerek değişmek gereğini hissetmemiştir ve tabii bir de aldatmışsınız onları öğrenmiş. Bu durumlar herkeste farklı etki yaratır kimi kendine daha çok bakar özenir kimi kendinden tamamen uzaklaşır güvensizlik yaşar. Bunlar yetmezmiş gibi bir de eşinizi seksi bulmuyorsunuz, onunla haftada bir kez birlikte oluyorsunuz. Bu duruma bakarak hiç kendinize sordunuz mu? “Benim karım niye böyle? Ben yeterince çekici değil miyim?” diye… Siz eşinizi çekici bulmuyorsunuz eşinize de belki siz çekici gelmiyorsunuz, yatakta onu mutlu ediyor olsaydınız eşiniz sizden bu kadar uzak durmaz, kendisine daha çok özenir ve sizi isterdi diye düşünüyorum. Kadın ön sevişme ister, orgazm ister, siz bunları eşinize vermemiş olabilir misiniz? Siz ona kadın olduğunu hissettiriyor musunuz? “Ne verirseniz o gelir sizinle” diye bir söz var ya öyle sevgili oğlum.

Bütün bunları yazdıktan, deştikten sonra bir aile reisi olmanın önemini son kez vurgulamak istiyorum yavrum. O üç çocuğun ruhu, kişiliği hep siz ve eşinizin onlara verdikleri ya da veremediği huzurla alakalı. Bunun bilincinde bir baba ve eş olarak eşinize hem eş hem arkadaş hem öğretmen olun eğitin eşinizi. Eşiniz bir anne o da çocuklarını eğitecek diğer bir durum. Bir başka kadınla olan ilişkiniz onu aklınızdan çıkaramıyorsunuz vs. ama tren kaçmış sevgili oğlum. Siz üç çocuk ve eşinizle trene binmiş gidiyorsunuz ancak birbirinize el sallayabilirsiniz öncelik çocuklar; büyüyene, ortaya çıkana kadar siz değilsiniz çocuklarınız… Sonra kendinizi düşünebilirsiniz, tüm sorumluluklarınızı güzel güzel ortaya çıkardıktan sonra…

Sevgiler sevgili okurlarıma.