Ailemi karşıma alamıyorum!

Merhaba Yeşim Hanım,

Benim bir yıl önce bir sevgilim oldu. 2 ay kadar olmuştu tanışalı, ben telefonunu istedim, bana vermedi. Ben de sakladığın bir şey var dedim, şüphelendim, ayrıldım. 3 ay sonra ben ani karar verdiğimi düşündüm, pişman oldum, onu dinlemeliydim dedim mesaj attım. Bana hayatında biri olduğunu söyledi. Ben kusura bakma dedim, tamamen bitirdim, hiçbir şekilde görüşme konuşma olmadı. Aradan 4 ay gibi bir zaman geçti bu kişi bana mesaj attı. Seni unutamıyorum, evet bir yola girdim ama yapamayacağım. Sana beni dinlemeden gittiğin için çok kızgındım. Aklımda seninle ilgili soru işaretleri var. Bunları cevaplandırmak istiyorum falan dedi. Ben de ona hayatında birisi varken onunla konuşmayacağımı, sorularına da cevap vermeyeceğimi söyledim. Belki bir şans daha vermek istersin, bu süreçte yanında olmak istemiyorum, yapacağım en ufak bir hareket kafanı karıştırabilir. Ben şu an sana şeffafım sen de öyle gelirsen karşıma o zaman konuşuruz bunları dedim. Gitti bir ay sonra ben geldim diye mesaj attı temelli geldiğini, ayrıldığını anlattı. Ben biraz kendine zaman ver dedim. Neyse konuşmaya başladık, daha sonra anneme söyledim tekrardan onunla konuşmaya başladım diye. Annem ilk başlarda yorum yapmadı sonra tanıştırdım annemle erkek arkadaşımı tanışma esnasında annem soru sordu. İşte özel değilse neden ayrıldın oğlum, nişanlılık geçmiş başından bunları bilmek istiyorum dedi. Tabii özel değil söylerim dedi ama onunda babaannesi vardı. O konuştu laf karıştı soruya cevap veremedi. Kendisine bunu söyledim cevap vermedin anneme dedim. O ara büyükler konuşuyordu sözlerini bölmek istemedim falan dedi. Sonra ablama bahsettim tanıştırmak istediğimi söyledim, kabul ettiler ablamında bazı sorularına şaka yollu cevap verdi. İşte örnek veriyorum kaç nişanlılık geçti başından dedi ablam, iki-üç-dört-beş, babaannen kaç yaşında dediler 80 yaşında daha büyüyecek, ne mezunusun dediler anaokul falan gibi cevplar verdi. Tanışma esnasında bu tarz cevapler ne benim ne ailemin hoşuna gitmedi. Kendisine bu durum hoşumuza gitmedi dediğimde ben askerim ya beni sert kötü bilmesinler diye ortamı yumuşatmak adına öyle söylemiştim diye söyledi fakat ablamlar bu çocuk yalan söylüyor diyip bunu araştırmaya başladılar. Eski nişanlısına ulaştılar işte onlar da hep kötülemişler. Para konusunda cimridir. Bizim düğün tarihimiz belliydi, yalan söyler, karşısında çok soru soran oldu mu dalga geçer gibi cevap verir ki bir daha sormasın diye falan demişler. Şu an ailem kabul etmiyor, onaylamıyor. Erkek arkadaşıma bu durumdan bahsettim. Kabul etmiyor, abartmışlar dedi. Madem ben bu kadar kötüydüm neden nişanı kendileri atmamış tabii ben ayrılmak isteyince kötü oldum falan dedi. Burdan bakınca o da haklı ama ben şu an ne yapacağımı bilmiyorum. Senin ailen zaten beni askerim diye istemiyordu bu bahaneleri oldu diyor. Evet ailem en başında bu çocuk asker şimdi burdasınız yarın uzakta dağda olursunuz diyor. Ben yaşadığım şehirde sözleşmeli olarak çalışıyorum ayrıca KPSS’ye gireceğim. Memuriyet istiyordum hep ama bu artık eskisi gibi kolay değil. Yapamazsın üzer seni falan demişlerdi ama ben de erkek arkadaşıma sorun bu değil senin cıvık cevapların, ortada dönen yalanlar, benim tanıdığım insanla bize anlatılanlar çok farklı diyorum ve ben çok çaresiz hissediyorum kendimi. Ailemi karşıma alamıyorum. Sorunu benden kaynaklanmayan sorunların çözümüyle uğraşmak istemiyorum. Siz bu konuda bana yardım eder misiniz? Teşekkür ederim.


Yeşim Tijen'in cevabı:

"Halden anlamayanı kendi haline bırak. Zaman ona halini anlatır gurban olduğum." - Neşet Ertaş


Merhaba sevgili kızım, Neşet Ertaş çok sevdiğim, değerli bir sanatçı. Sözleri de kendi gibi değerli. Bazı insanları zaman terbiye eder bazılarını zaman bile terbiye etmez. Erkek arkadaşınızı zaman terbiye eder mi bilinmez ama bu söz erkek arkadaşınız içinde de geçerli. Ne halden anlıyor ne güven ne de ümit veriyor. Ne yapmak istiyor orası karışık. Bir genç, kız arkadaşının ailesiyle tanıştığında kıyafetinden konuşmasına, hal ve hareketlerine, her şeyine eğer karşısındakine önem veriyorsa dikkat eder. Sizin erkek arkadaşınız tam tersi davranmış sanki her zaman gördüğü insanlarla berabermiş, kendini kanıtlamış, hiçbir endişesi yokmuş gibi ne rahat davranmış. Bunun altında başka bir şey olmalı, en aptal insan bile böyle durumda dikkatli olması gerektiğini bilir. Ailenizle beraberken pervasızca konuşmalarıyla hiçbir şeyden anlamadığı, kendini taşıyamadığı gibi ilişkinizin sorumluluğunu bile taşıyamadığı görülüyor. Ama siz gördüklerinizi görmemezlikten gelmeye çalışıyorsunuz. Daha bugünden sorumluluklara adeta kafa atar gibi dalga geçen yaklaşımıyla kişileri şaşırtan bu genç adam yarınlarda evliliğinizde yıllar bir bir geçince, evlilikte halden hallere girilince nasıl bir adam olacak dersiniz? Daha da zorlanmayacaksınız çünkü bugünden saygısız, bugünden kendini taşımıyor, onu sizin taşımak zorunda kalacağınızı, birçok açığını kapatmakla uğraşabileceğinizi görmüyorsunuz. Bu çok yorucudur bilmenizi isterim. Bu durumda şöyle düşünüyorum. Sanırım etrafınızda başka kimse yok. Sevilmek ihtiyacıyla bu genç olsun istiyorsunuz. Olmasın yavrum. Bu genç size iyi gelmez.


Bu genci bir senedir tanıyorsunuz. Telefonuna bakmak isteyip izin vermeyince ayrılmışsınız. Aylar sonra hatalı davrandım diyerek yeniden aramışsınız, ilişkim var demiş. Hayal kıırklığına uğramış olmalısınız. Bazı gençler hayatında boşluk sevmiyor olmalılar. Hemen yerler bir başkasıyla doluyor ki sizin peşinize birini bulmuş nişanlanmış. O bitince hemen size dönmüş. Bir nefes alayım dememiş. Boş kaldığı gibi aramış. Tam 4 ay sonra müsait olduğunu söylemiş yine bir araya gelmişsiniz. Bu gençle ilgili soru işaretlerinize cevap bulmadan ailelerle tanışma faslına geçmişsiniz. Hayatınızda biri olunca onu ilk siz tanımaya çalışırsınız. Siz sever, güvenirseniz ailenizin karşısına çıkarırsınız. Siz buna gerek duymamış olmalısınız. Hemen aileyle tanıştırma kısmına geçmişsiniz. Ailenizden geçer not almamış; ne annenizden ne kardeşinizden. Bu gençle ilgili düşüncelerinde ikisi de yanılmış olabilir mi? Olamaz değil mi? Bir kahve içtiniz, birkaç güzel söz duydunuz diye aşık olmadınız değil mi? Hayatınızı duygularınızın etkisinde değil sorularınıza verilen cevapların açtığı yoldan yön bulmalısınız. Size sunulan verileri göz ardı ederseniz buna kader diyemezsiniz. Kendim ettim kendim buldum diyebilirsiniz. En doğru kararı vermeniz, evlenmiş olmak için evlenmemeniz dileğiyle.


Sevgiler sevgili okurlarıma...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.