Geceleri uyuyamıyorum

Abla uzun uzun anlatıp zamanınızı almak istemem. Bir ilişkim vardı benim, seviyorduk birbirimizi ya da öyle sanıyordum ben ama hissediyordum sanki onun beni sevdiğini. Beraberdik biz, "işe gitme buluşalım" dedi bana bir gün. Gitmedim ben de annesiyle tanıştırdı beni. Gezdik, dolaştık, o kadar çok eğlendik ki... Kız arkadaşları geldi onlarla oturduk akşam sonra evine bıraktım onu. Ben eve geldim aradı konuştuk. Gece bir daha aramış beni. Uyumuştum ben, uyanınca aradım saat 12 gibi sesini duyup öyle uyumak istedim dedi bana biraz daha konuştuk işte sonra gece 3’de uyandım ben. Baktım çevrimiçi, "uyumadın mı?" yazdım. Uyuyacağım şimdi dedi sabah uyandığımda engellemiş beni her yerden. Başka numaradan aradım "istemiyorum, hayatına bak, bana bulaşma" dedi kapattı. Son sözü buydu. Ne olduğunu da anlamadım. Hiç aramadım. 2 gün sonra bir abla vardı ortak arkadaşımız diyeyeyim. Ona yazdım, sordum neden böyle yapıyor diye. O söyledi, eski sevgilisiyle evleniyor o bu hafta diye. İnanamadım. Yani bir haftada böyle bir şey nasıl olur? Yalan atıyorlar sandım 3 gün sonra nikah fotoğrafını paylaşmış. Onu gördüm, evlenmiş o çocukla. Çok dağınık bir durumdayım abla, geceleri uyuyamıyorum. Günde mutlaka 2 ya da 3 kez evlerinin önüne gidiyorum orada yaşamadığını bildiğim halde. Ayrı eve çıkmışlar nerde kalıyor bilmiyorum. Hiç ulaşamıyorum. Aklım almıyor niye, nasıl böyle bir şey yapar? Yemek yiyemiyorum. Gülerken birden ağlamak geliyor içimden. Ne yapacağım abla ben? Çocuğun yanına gittiğinde hep şiddet görmüş, hakaret etmiş çocuk kıza, "insanların içinde aşağılayıcı kelimeler kullanırdı" dedi. "Çocuğun amcaları, dayıları vardı büyük büyük insanlar benim namusumu konuşurlardı o da sesini çıkartmazdı, hiçbir şey demezdi" dedi. "Onu sevmiyordum ama ona olan alışkanlığım vardı. Onun için onunla birlikteydim" derdi bana. Hep kötü anlattı bana çocuğu. Şimdi de gitti onunla evlendi işte. Abla ben de hiçbir şey anlamadım. Bir sürü soru işareti var kafamda cevaplayacak kimse yok ya da gerçeği öğrenecek...


Yeşim Tijen'in cevabı:

“Kazanmanın anahtarı stres altındaki duruşunuzdur” demiş birileri. Böylesi sözler bana göre insanın hayatında yollar açıyor. Peki, siz kimi kazanacaksınız? Aklı karışmış, için için yanan kanayan, kızan, öfke içinde olan, sorularla kalakalan kendinizi ayağa kaldıracaksınız. Ortada yanmaya, ardından ağlamaya değen biri olmadığını ben görüyor olsam da siz henüz o farkındalık durumunda değilsiniz. Bu da çok doğal. Tecrübesizliğiniz, insanlara olan inancınız ve hala yaşadığınız güzel eğlenceli günlerin etkisinde onunla ilgili umutlarınızda şaşkınsınız. Bütün bu duygular yaşanarak yok edilecek öyle kendinizi iyileştireceksiniz. Kızın gerçeğini kendinize gösterek iyileşeceksiniz. Her yaşanan ilişki kalbe ulaşamaz bazı yaşananlarla o günü yaşarsınız. İnsan birileriyle eğlenebilir güzel vakit geçirebilir, sevgi ise insandan insana akan bir duygudur. Öylesine kendini hissettiren bir duygudur. Bu akışı hissettiğiniz sanmıyorum. Sadece onun güzelliğine beraberce geçirdiklerinize odaklandınız. İnsan sizin yaşınızda insanların iki yüzü olduğunu duymuştur ama karşılaşacağına ihtimal vermez; yaşadıkça insanların kendilerinin başka, niyetlerinin başka olabileceğini öğrenir. Yaşadıklarınız işte böyle birini bize anlatıyor. Sizinle olan ilişkisiyle sizin ilginize, sevginize sarılarak eski sevgilisini kalbinden söküp atmak istemiş olmalı ama sökememiş. Bunu fark etmesine rağmen ilişkisine devam etmiş. Bu umut vermektir. Bu birini kullanmak demektir. Buna meydan vermemek için baştan sormuşsunuz ama sözleriyle size güven vermiş. Eski sevgilisiyle ilgili duygusu kalıp kalmadığını sorduğunuzda kız yok hiçbir şey kalmadı, nefret ediyorum demiş. Haliyle inanmışsınız annesiyle bile tanıştırmış bunlar insanı umutlandırıyor haklısınız. Sizle bir sorun yaşadığında "Ben öyle bir kız mıyım?" diyebilmiş kendisini bilmesine rağmen başka bir profil çizmiş. Aslında "ben öyle bir kız mıyım?" sorusunun cevabını şimdi gerçekten vermiş olmuş. İnsan bazı şeyleri görse, duysa bile önemsemeyebiliyor Bu genç kız ilişkisiyle ilgili yaptığı açıklamalarda her şeyi ele vermiş yavrum. Yedi senelik bir ilişki ayrılıkla sonuçlanmışsa ve ailenin istemediği bir beraberlikse-çünkü amcaları benim namusumu konuşurlardı demiş- kız arkadaşınız buradan anlaşılan yedi senede sevgilisiyle gereğinden fazla yakınlaşmışlardır. Rahat bir ilişki yaşanmış olmalı ki bu sözler söylenebilmiş. . Bu kız kendisine şiddet uygulayan, hakaretler eden birine geri döndüyse bu yakınlşamışlar sözümü kanıtlamaktadır diye düşünüyorum. Bunlar olabilir benim karşı olduğum şey ilişkide insanların kullanılması... Siz kız arkadaşınızın size sunduğu bana şiddet gösteriyordu, hakaretler ediyordu, sevgi değil alışkanlıktı kısmına inanarak bu ilişkiye kendinizi kaptırmışsınız. Diğer sözlerin altını eşelememişsiniz. Zamanımızda malesef her sözün davranışın altına bakmak gerekiyor. İnsanlar kadınıyla erkeğiyle dürüstlükten kendi menfaatlerine göre uzak durabiliyorlar garip bir çağdayız bencillik kokan bir çağ...


Diyeceksiniz ki ama beni gece yarısında arar, sesimi duymak isterdi. Bu sevgisini değil sizin ilginize ihtiyacı olduğunu gösterir, sizin ilginizle nefes aldığını gösterir, sizinle beraberken için için hep o genci beklemiş olmalı... Sonunda çocuk geri dönmüş. Bu geri dönüş yakın bir zamanda olmuş olmalı ki apar topar adeta kaçar gibi evlenmişer. Anne babası da normal değil demek ki... İnsan kızını apar topar evlendirir mi? Karışık işler ve insanlar demekten kendimi alamayacağım. Bunlar özel yaşanması gereken özel günler. Üç günde hiçbir hazırlık yapılmadan, özensizce, apar topar evlenmek başka nasıl açaıklanabilir? Düşünün.


Ağlamak istemeniz, üzülmeniz bunlar çok insani duygular yavrum ama bir nokta konmalı. Kendinizi mümkün olduğunca gerçeklere odaklayacak, bu kızla ilgili duygularınızı içinizde bitireceksiniz. Böyle bir durum yaşandığında kaybettiğiniz kişinin değerliliğine bakacaksınız yani bardağın boşalmış kısmına bakmayı bırakarak dolu olan kısmından kız arkadaşınızın pek de kayıp olmadığını kendinize göstereceksiniz. Bu şekilde giden birini ardından kapılarına giderek kendin değerinizi düşürmeyeceksiniz. Kendinizi zapt ederek dik duracaksınız, bunu kendinize borçlusunuz. Haaa size bir iyiliği olmuş, sizi hayata uyandırmış. Biliyorum merak içindesiniz. Bu kıza ne mi olacak? Pişman olacak mı? diye düşünceleri içindesiniz. Bu kız ektiğini biçecek desem acımasız mı olurum? Olmam. İlk birkaç ay mutlu olurlar sonra şiddet, hakaret etmeler yeniden başlar. Önceden bunları yapan birine sihirli bir el değip değişmeyecek ki... Kız pişman olacak ve sizinle ilgili büyük olasılıkla keşkelere düşecek ve sonra pişmanlığın dürtüleriyle başka arayışlara girer... Belki bir gün sizi de ararsa hiç şaşmayın olacaklar bunlar. Bütün bu yazdıklarımın sonunda "Yanlış insanlar zaman kaybı değil, doğru insanı tanıyabilmek için birer öğretmendir" diyerek yaşadıklarınıza bakmanızı öneririm yavrum.


Yaşadıklarınız sizin değerinizi göstermez bunun bilincinde olun lütfen. O zaman ne yapıyorsunuz o yıkılmış genci ayağa kaldırıyorsunuz. Öyle umut dolu yaşlardasınız ki yavrum daha çoooook güzel günler göreceksiniz. Kendinize umutla bakın.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.